“Ben şanslı doğanlardanım”

Yağmur Ünal, Türk sinemasının efsane isimlerinden Türkan Şoray ve Cihan Ünal’ın kızı... Ama ailesi gibi oyunculuğu değil, yapımcılığı seçti. “Dolunay” dizisi ekranda, yeni günlük projesi ise yolda... Bir de dram işi üzerine çalıştığını söyleyen Ünal’la SeaPearl Ataköy’de buluştuk; neden oyunculuğu tercih etmediğini, ailesine olan düşkünlüğünü ve evliliğe bakış açısını konuştuk.

”Dolunay”ın senaryosu nasıl hayata geçti?

Kafamızdaki hikaye üzerine çalıştık. Nasıl bir iş istediğimizi biliyorduk zaten. Senaristlerimiz oradan yola çıkarak güzel bir dünya kurdular. Oyuncu seçimi uzun ve zorlu bir süreç oldu ama bence en iyisi oldu. Senaristlerimiz gece gündüz çalışıyor. Yönetmenimiz Çağrı Bayrak başta olmak üzere tüm ekiple çok mutluyum. Keyifli giden bir iş.

Dizinin ismini anneniz koydu. Özel bir hikayesi var mı?

Bir türlü tam içimize sinen ismi bulamıyorduk. Annem yengeç burcu ve dolunaya aşıktır. Görünce çok etkilenir, dolunaya bakarak dua eder. Bir gün oturuyorduk, dolunay vardı ve “İsmi ‘Dolunay’ mı olsa?” dedi. Başta kod adı olarak kullandık. Sonra hem kanal hem de biz sevmeye başladık. Ben de “Annemin uğuru olsun” dedim, öyle kaldı.

Annenizin dizide konuk oyuncu olarak rol alacağı yazıldı. Doğru mu?

Öyle bir şey konuşmadık ama teklif edebilirim, iyi fikir (gülüyor). Ablam konuk oyuncu oldu. O kadar hoşuma gitti ki onunla çalışmak, ‘Aslında ölmediler’ diye dönse mi karı-koca dedik. Bu arada babamla çalışmayı da çok istiyorum.

Dizilerin biri başlıyor, biri bitiyor. Bir proje iyi giderken aniden reytingleri düşebiliyor. Bu yarış sizi tedirgin ediyor mu?

Çok şükür biz yüksek başladık, hep öyle tutmak için de senaryo üzerine devamlı çalışmak gerekiyor. Doğru hamlelerle ilerlediğiniz sürece seyirci kolay kolay bırakmıyor. Bir de çiftimizi çok sevdiler. Çok kuvvetli bir yan castımız var. Dizimizde komedi ve dramı birlikte veriyoruz. Ama tabii ki her şey olabilir.

Başarı kaygısı oluyor değil mi?

Her işte mutlaka reyting kaygısı olur. Bütün yapımcılarda, yönetmenlerde, oyuncularda vardır. “Yok” diyene inanmayın. Gerçekten bu iş belli olmuyor. Çok güzel bir proje maalesef gümbürtüye gidebiliyor. Emeklere yazık oluyor.

“İç huzurumun bozulmasını istemiyorum”

Türkan Şoray 7’den 77’ye herkesin sevgisini kazanmış bir isim. Onun kızı olmak ne hissettiriyor?

Son derece gurur verici bir şey. Bir de o kadar mükemmel bir anne ki... Ben çok şanslı doğanlardanım. Sadece bu yüzden bile son derece şanslı hissediyorum kendimi. Annem, benim en yakın arkadaşım, her şeyimi bilir. Bazen merak etmesin diye beyaz yalanlar söyleyip, arkasından doğruyu söylüyorum. Mesela uçak saatleri konusunda tedirgin beklemesin diye... (gülüyor) Çok anlayışlıdır.

“Türkan Şoray’ın kızı olmak gurur verici” dediniz. Şimdi de o sizin yaptığınız işlerle gurur duyuyordur.

Çok mutlu. Her hafta diziyi izliyor. Çok hoşuna gidiyor. Birbirimize gerçekten çok düşkünüz.

Senaryoları okurken fikir alışverişi yapıyor musunuz?

Çok! Anneme senaryo konusunda sonsuz güveniyorum. Şimdi yeni işlere birlikte bakıyoruz. Onun her zaman her konuda fikrini alırım.

Annenizin sağlığı nasıl?

Hastalık sürecini atlattı ama çok yorulmaması gerekiyor tabii. Uzun yolculuklara şimdilik çıkmaması lazım. Her geçen gün daha iyi oluyor. Dinleniyor.

“Yapımcılığı hep istedim”

Sosyoloji ve psikoloji okuyup, üzerine medya master’ı yaptınız. Dizi ve sinema sektöründe çalışmak kaçınılmaz mıydı sizin için?

Sosyoloji ve psikoloji okumanın çok faydasını gördüm her alanda. Aslında her şeyin temelini oluşturuyor. Master sonrasında bir süre New York’ta kalıp Mindshare medya şirketinde staj yaptım. New York dönüşü reklamla başladım. İki sene TBWA reklam ajansında çalıştım. Tüm bu süreç bana çok şey kattı. Şu an olmak istediğim yerdeyim. Yapımcılık hep istediğim şeydi.

Üzerinde çalıştığınız yeni işler var mı?

Devamlı yeni senaryolar okuyorum, yeni fikirler bakıyorum. Yakında ‘Komşular’ adında günlük dizimiz başlayacak. Bir de dram projesi üzerinde çalışıyoruz.

“Evlenmeyi düşünüyorum ama toplum baskısıyla değil”

Oyunculuk defterini tamamen kapadınız mı?

Geçenlerde güzel bir sinema filmi teklifi geldi, şöyle bir düşündüm ama ikisi bir arada gerçekten zor. Oyunculuk çok güzel ama ben başka bir yol seçtim. Ama tabii belli olmaz, belki bir gün “Evet” derim.

Oyunculuğu seçmemenizin sebebi nedir?

Başından beri bir sebebi, göz önünde olmayı sevmemek... İç huzurumun bozulmasını istemiyorum. Çok göz önünde olmak ruhumu yoruyor. Dediğim gibi ben başka bir yol seçtim ve o yolu çok seviyorum.

Nasıl biridir Yağmur Ünal?

Arkadaşlarım benimle çok eğlenir, sanırım komik bir insanım. Biraz dalgınımdır, çok fazla şey düşündüğüm için... Değişken bir ruh halim var. İniş çıkışlarım fazladır. Bir anda parlayıp, bir anda sönüyorum. Saman alevi gibi... Sıkılganım. Tutkusuz insanlardan, öyle yapılan işlerden çok sıkılırım.

Geçen haftalarda bir arkadaşınızın düğününe katıldınız. Sıra size ne zaman gelecek? Evlenmeyi ve anne olmayı düşünüyor musunuz?

O sıra gelme olayından korkuyorum işte. Zamanı geldi diye düşünüp, evlenmek için evlenen çok insan var. Onlardan biri olmamayı tercih ediyorum. Çünkü mutsuz olacağımı düşünüyorum. Bu aslında gerçekten bir tercih meselesi. Benim yapımda biri için konuşuyorum. Evliliğin temelinde aşk olması gerek benim için. Ben de aşk çocuğu olarak doğdum. Bakalım, kısmet. Ailem de “Sen nasıl istersen” diyor. Onlardan bu konuda hiç ısrar görmedim. Evet evlenmeyi ve anne olmayı kesinlikle düşünüyorum ama toplum baskısıyla değil, kendi gönlümün isteğiyle...