“Burcu Esmersoy’un kilo aldığı program olacak”

Acun Ilıcalı’nın satın aldığı TV8’de yeni sezon programları arka arkaya başlıyor. Bunlardan biri de Arda Türkmen ve Emel Başdoğan’ın jüri üyesi olduğu “Ver Fırına” yemek yarışması. Güzeller güzeli Burcu Esmersoy’un tatlı sunumuyla lezzetlenecek yarışma BBC’nin Bafta ödüllü “Bake off” yarışmasından uyarlama. Üçlüyle programın “Alice Harikalar Diyarı’nda”ya benzettikleri stüdyosunda buluştuk.

Nasıl bir program olacak?

Burcu Esmersoy: İzleyicilerin çok beğeneceği, güzel enerjisi olan bir program yapmak istedik. Öyle çıktık yola, öyle de oluyor zaten. Yaptığımız çekimler sırasında yarışan değil, birbirine yardım eden insanlar bile görüyoruz.

Arda Türkmen: Programın İngiltere’den gelen format sahibi yapımcısı “Niye bunlar birbirine yardım ediyor?” diye şok geçirdi.

Programın formatı nasıl?

Arda T.:Bu yarışmada Türkiye’de ister kadın ister erkek ister eğitimli ister alaylı ne kadar yetenekli insanlar olduğunu göreceğimiz
üç tane temel değerlendirme kriterimiz var: İmza, teknik, kendini göster. Hepsinde de farklı özellikler ön plana çıkıyor. Kendini gösterde ne kadar yaratıcı olduklarını görebiliyoruz. Teknikte hepsinin önüne verilen reçete, malzemeler aynı fakat her biri farklı çıkıyor.

El lezzeti denen şey mi?

Arda T.:Hem el lezzeti hem hayal gücü... Bu hamurişlerinin, pastaların, tatlıların ön plana çıktığı bir yarışma olduğu için ne kadar hayal gücünüz genişse, ne kadar teknik bilginiz iyiyse o kadar farklılaşabiliyorsunuz. İmza da kendi tariflerini ön plana çıkarabilecekleri bir bölüm.

“Yemek okulu oturma odanıza gelecek”

Çekimlere başladınız, nasıl gidiyor?

Arda T.:Ne kadar standardın üzerinde yetenekler olduğunu görüyoruz.

Emel Başdoğan.:95 yılıydı ve Türkiye çapında bir yemek yarışması yapmıştım yayımladığım dergide. Tarifler geliyor: Bulgur, mercimek, nohut, hayır nohut, mercimek, bulgur... Bir şey çıkmıyor. Şimdi burada pasta kazanının içinde yaşayan biri olarak hayatımda rastlamadığım cheesecake lezzetlerine rastlıyorum mesela. Sadece değişik olması değil, önemli olan beni mıknatıs gibi yapıştırdı. Birinin beni cheesecake ile heyecanlandırması müthiş bir şey.

İzleyenler de bir şeyler öğrenebilecek mi ekrandan?

Emel B.:Bu bir yarışma evet ama çok önemli bir yemek okulu da. Ekran başındakiler de benden ve Arda’dan bundan sonraki yemeklerinde kullanabilecekleri küçük tüyolar öğrenecekler. Hani şimdi çok moda ya yemek okuluna gitmek... Yemek okulu bizzat oturma odasına gelmiş durumda. Ben eve gidip elime çayımı alıp ekranda da seyretmek istiyorum.

Arda T.:Bir tane daha mutfak var, Emel ve benim özel tariflerimi bire bir yapıp nasıl olması gerektiğini anlatıyoruz orada.

“Stüdyodaki mutfak anne buzdolabı gibi”

Bu tür yarışmalarda sert jüriler görmeye alışığız. Siz nasıl olacaksınız?

Emel B.: Biz çok ciciyiz!

Burcu E.:Acayip yapıcılar. İlk kez böyle jüri görecekler herhalde. Bir de yarışmacılar Emel ve Arda’ya çok saygı duyuyor ve kendilerini beğendirmek istiyorlar. Gözlerinin içine bakıyorlar “Beğendiler mi acaba?” diye sürekli, yaparken onlardan onay bekliyorlar.

Acun Ilıcalı ile çalışmak nasıl?

Emel B.:Acun Ilıcalı çılgın bir adam. Ben böyle bonkör hazırlanmış program görmedim.

Arda T.: Bugün hangi yapımcıya gitsen şu kadar para harcayacaksın diye daha kağıt üzerinde reddeder bunu. Tam “deli işi”. Biz bir bölüm için 10-12 saat çekim yapıyoruz. Burada her şey reel. Ben nasıl mutfakta çalışırken kan ter içinde kalıyorsam onlar da öyle.

Burcu E.:Ben yıllardır Acun Medya ailesi ile çalışıyorum. İşin mutfağında da mükemmel bir ekip var. Hem jürinin hem yarışmacıların gözlerinden anlıyorlar neye ihtiyacı olduğunu. Sorduğumuz hiçbir şeye yok denmedi. Annenin evine gittiğin zaman buzdolabı hep doludur ya,
bir şey koyacak yer bulmazsın.
Burası da aynen öyle.

“Onları spor kampına alacağım”

Siz tadıyor musunuz çıkan yemekleri?

Burcu E.: Programın toplantılarını yaparken en büyük endişelerimizden biriydi. Format gereği tadına bakmamız gerekiyor. Benim de sunucu olarak bakmam lazım. Birini yiyip diğerini yememek de olmaz. Yiyoruz
yani, kendimizi tutamıyoruz.
Eve yürüyerek mi gitsek, sabah erken kalkıp sahilde yürüsek mi diye düşünmeye başladık.
Arda’yı bu grubun içinden çıkarıyorum, sporla yaşayan bir insan olduğu için.

İşiniz gereği fit olmanız da gerekiyor...

Burcu E.: Ben zaten seyircileri alıştıracağım. Sunumumu yaparken hep birlikte günbegün nasıl kilo aldığımı takip edeceğiz. Burcu Esmersoy’un kilo aldığı program olacak.

Arda T.:Burcu yemek yemeyi de çok seviyor maşaallah. Birinci haftadan sonra spor kampına alacağım onları.

Burcu esmersoy

“Mutfaktaki erkek çok seksi bence”

İki güzel hanımefendi ve yakışıklı bir beyefendi bulmuşken sormak isterim: Erkeğin midesine giden yol kalbinden mi geçer? Yemek yapabilen erkek daha mı çekicidir?

Arda T.: Kadın erkek fark etmez, yemek yapmak karşındakine bir jest. Eğer karşındaki kadın senin için güzel bir sofra kurduysa, emek sarf ettiyse tadı kötü de olsa senin hoşuna gider. Onun için özel bir şey yapıyorsan evet erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer.

Burcu E.: Erkeğin güzel yemek yapması benim için çok önemli.

Emel B.: Yaşa Burcu ya!

Burcu E.:Mutfaktaki erkek çok güzel ve seksi görünüyor bence. İlk randevuda rezervasyon yaptırması zor, özel bir restorana götürmek yerine evinde kendi yemek hazırlasa artı 1000’le falan başlar.

Emel B.:Fakat ben Arda gibi emek vermiş diye yetinmem doğrusu. Yemek yapmak şu demek; eli dokununca hamurun olup olmadığını anladı, gözü bakarken serti, yumuşağı anladı, kulağına gelen sesten tavanın cızırtısını anladı. Ben yarın öbür gün küseceğim mesela, biraz solgun bakacağım; bunu anlayacak duyularını kullanarak. Tabaktaki yemek ne kadar hissedebildiğine işaret eder. Yoksa bir tostla da doyarım.

Arda T.:Ben bu kadar yüksek kriterle başlasam 70 yaşına kadar bekar kalırım!

“Yaptığım şeylerin tadı mükemmel ama tipi kayık”

Arda Bey’in ve Emel Hanım’ın mutfaktaki hünerleri herkesin malumu. Sizin mutfakla aranız nasıl?
Arda T.: Gerçekçi olalım, AcunMedya’nın bu programı yapmasının nedeni Burcu’ya yemek yapmayı öğretmekti. Bütün prodüksiyon
onun için.
Burcu E.: Şaka bir yana bu yarışmaya girsem finale kadar giderim ama kendini göster aşamasında patlardım. Benim yaptığım şeylerin tadı mükemmel ama tipi çok kayık oluyor. Elim lezzetli ama yaptığım her şeyin tipi nedense
bir garip.