Cumartesi ‘Dizilerdeki maço erkekler bana cazip gelmiyor’

‘Dizilerdeki maço erkekler bana cazip gelmiyor’

07.12.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

‘Dizilerdeki maço erkekler bana cazip gelmiyor’

‘Dizilerdeki maço erkekler bana  cazip gelmiyor’



‘Dizilerdeki maço erkekler bana  cazip gelmiyor’


Kara Meleköte oynuyordunuz, şimdi "Zerda"da başroldesiniz. Ne kadar zamandır oyunculuk yapıyorsunuz? Ben 13 yıldır bu piyasanın içindeyim. 5-6 sinema filmim var, dizilerde rol aldım. Asıl çıkışımı "Kara Meleköle yaptım. En son bir tiyatro oyununda, "Üçüncü Türden Yakın İlişkileröde oynuyordum. Ama "Zerda" için gelen teklifi kabul edince, çekimler de Gaziantep’te olacağı için rolü Ceyda’ya (Düvenci) devrettim.

Nasıl gidiyor "Zerda"?
Çok iyi gidiyor. İnsanlar çabuk benimsediler. Olumlu eleştiriler alıyoruz. Reytingler de gayet iyi.

"Asmalı Konak"ın başarısının ardından onun gibi ağalı, konaklı bir dizide rol almak sizin için riskli değil miydi?
Hayır, çünkü "Asmalı Konaköla hiç alakası olmayan bir hikaye. Senaryoyu okudum, karakterlere baktım ve kabul ettim. Evet, iki dizide de bir konak var, ağa var ama hepsi bu kadar. Bizim ağamızın karakteri, dizinin hikayesi bambaşka. İzleyici de bu farkın farkında.

"70 kiloydum, hırslandım, birkaç ayda 20 kilo verdim"
Oyunculuk eğitimi aldınız mı?
İlkokuldan sonra bale okumak istedim. Ama kemik yapım uygun değilmiş, "Yapabilirsin ama asla balede çok başarılı olamazsın" dediler. Çok üzülmüştüm. Konservatuvarın müzik bölümü sınavlarına girdim. Orada da bir şanssızlık oldu. İlk sınavı geçtim, ikincide takıldım. Ortaokuldayken bu kez Ferhan Şensoy’un Nöbetçi Tiyatro’sunun sınavlarına girdim, onu kazandım. Ancak bir sene sonra İzmir’e dönmem gerekti. Tekrar İstanbul’a geldiğimde iki sene Şahika Tekand’ın Stüdyo Oyuncuları’na gittim. Yani ta çocukluğumdan beri aklımda bir şekilde sanat vardı.

Ama fotomodel olarak girdiniz bu piyasaya.
Bu piyasaya girmek için değil de okurken harçlığımı çıkarmak için bir ajansa başvurdum. Sadece yüzümü kullanmak istiyordum. Açıkçası manken olacak bir fiziğim de yoktu o zamanlar.

Şişman mıydınız?
Hem de çok. 70 kiloydum. Ablam milli yüzücüydü. Ben de yüzüyordum İzmir’deyken. İstanbul’a gelince bıraktım tabii. O sırada çok kilo aldım. Bir de çok yiyordum. Günde 10 öğün yiyordum neredeyse.

Nasıl gitti o kilolar?
Birden bir hırs geldi bana. Çok sıkı bir rejime girdim ve çok kısa bir sürede yaklaşık 20 kilo verdim. Gerçi şimdi de çekimler Gaziantep’te ya, düzensiz hayat falan birkaç kilo aldım.

"Yavuz Bingöl çok çaba sarf ediyor. Bu rol ona yakıştı"
Antep’te kebap mı yiyorsunuz mütemadiyen?
Yok canım, sürekli kebap yemiyoruz. Set yemeği geliyor bize orada. Ama set yemeği de karbonhidrat ağırlıklı oluyor çünkü çok yoğun bir tempoda çalışılıyor sette, herkesin enerjiye ihtiyacı var. İnsan evinden uzak olunca yeme ve uyku düzeni bozuluyor doğal olarak.

Siz clubber’mışsınız galiba, öyle okudum.
Clubber değilim. Severim underground müziği, dinlerim ama caz da dinlerim. Yabancı DJ’ler geldiğinde kaçırmamaya çalışıyorum, partilere falan gidiyorum ama clubber denmez yine de bana.

Batılı bir görüntünüz var. Böyle ağalar, kumalık falan uzak değil mi size?
"Zerda"nın hikayesi çok hayatın içinden bir hikaye. Dizide anlatılan her şeyin bir karşılığı var o yörede. 14-15 yaşında hâlâ nüfus cüzdanı olmayan çocuklar var, kumalık var, akraba evliliği var. Bu yüzden benim hoşuma gidiyor Zerda’yı oynamak. Ama tabii değişik karakterleri de canlandırmak isterim. İyi bir gençlik filmi yok mesela hâlâ, yapılmıyor. Oysa çok başarılı genç oyuncular var.

Yavuz Bingöl’ün oyunculuğu eleştiriliyor.
Bu dizide çok çaba sarf ediyor. Çok da ilerledi. Ekip arkadaşlarımız da ona yardımcı oluyor. Teknik anlamda birçok şeyi kaptı. Çünkü önem veriyor, üstüne düşüyor. Sanıyorum daha önce "Bayanlar Baylar" diye bir dizide rol almıştı, oradaki oyunculuğu eleştirildi. Belki o dizideki karakter için yanlış bir seçimdi. "Zerda"daki ağa karakteri ona yakıştı gibi geliyor bana.

Genç oyuncular mankenlerden, şarkıcılardan daha az tanınıyorlar sanki.
Çünkü bir sansasyonla gündeme gelmiyorlar. Ve ortada bir sansasyon olmayınca röportaj bile yapmak istemiyor gazeteciler. Ne yazık ki böyle.

Siz kendinizi yeterince ünlü hissediyor musunuz?
Çok ünlü olmak gibi bir hedefim yok açıkçası. Ama beni tanıyor halk. Aileden biri gibi sevdiklerini hissediyorum. Bu da benim için yeterli.

Daha ötesi için, yani yıldızlaşmak için magazin programlarına mı çıkmak gerekiyor?
Starlık biraz yapıyla alakalı. O başka bir karar. Ben star olacağım diye çıkmadım bu yola. Hayatımı buna göre planlamadım. Yıldız olmak istiyorsanız bütün hayatınızı buna göre planlamanız gerekiyor. Bu benim hayat görüşüme uygun bir şey değil. Ben sadece iyi bir oyuncu olmak istiyorum.

Sevgiliniz var mı?
Sevgilim yok. Nasıl olsun? Sürekli Gaziantep’teyim.

Gündemdeki diziler kadınların maço erkekleri beğendiğini gösterdi. Nişantaşı kadınlarının bile eğitimli maçoları beğendiği yazılıp çiziliyor. Yok mu Antep’te böyle ağalar? Bu maço tipler size cazip geliyor mu?
Dizilerdeki ağalar mı? Hayır, hiç. Nedir maço erkek? Kadına hükmeden, kadının hizmet etmesini bekleyen erkek mi? Kadın üzerinde egemenlik kurmak istemek bir kompleksin sonucu olabilir. Kadın-erkek diye ayırmak bile saçma geliyor bana. İnsan olmak lazım önce. Kadın ya da erkek herkes mutlu olmak istiyor bu hayatta. O zaman neden birbirimizi mutsuz edelim? Neden birbirimiz üzerinde egemenlik kuralım?

Siz kıskanç mısınızdır ilişkilerinizde?
Bana sorarsanız kıskanç değilim. Ama bana karşı yapılan bir şey olduğunda, mesela bana kısıtlama getirildiğinde karşılık verir, misilleme yaparım. Bu da aslında biraz çocukça bir şey. Sanki anlayacak karşımdaki bunu. Ama sinirlendiğimde bu tür şeyler yapabiliyorum.

Ziya Kürküt’le uzun süre birlikte oldunuz. Magazin basınında Ziya Kürküt’ün sizi aldattığı yazıldı o dönemde.
O benim özelim. Bu konuda konuşmak istemiyorum. Şunu söyleyebilirim: Hiç beni aldattığını düşünmediğim biri de beni aldatmış olabilir. Bilsem, hemen ayrılırdım.

Sürüp giden bir tartışma var. Pek çok ünlü kadın aldatılıyor ama ayrılmıyorlar.
Belki çocukları adına devam ediyorlar ilişkiye. Belki kurulu bir düzenleri var, onu bozmak istemiyorlar. Evlilik başka bir şey. Zordur herhalde pat diye boşanmak. Ama ben ilişki diye bakıyorum. Aldatıldığımı öğrenirsem ilişkiyi bitiririm.

Kuması olan bir kadınla tanıştınız mı Gaziantep’te?
Hayır, hiç fırsatım olmadı. Son derece yoğun çalışıyoruz; setten otele, otelden sete. Bir kadın kumalığı nasıl kabul eder? Merak ediyor insan, değil mi? Ben Antep’te bir çocuğa sordum, "O senin akraban. Nasıl onunla evlenebiliyorsun?" diye. "Abla, biz böyle gördük" dedi. Böyle görmüş, böyle kabul etmişler demek ki.