Doktor Murat ve bilgisayar oyunları

Murat Kosova, NTV Spor Servisinin demirbaşlarından biri, hatta televizyon kanalı için "yangında ilk kurtarılacaklar" listesinde yer alıyor. Kosova gündüz saatlerinde spor haberleri sunuyor, sonra kendi programı NBA Stüdyonun çekimleri için kamera önüne geçiyor, ayrıca İspanya ve İngiltere ligi maçlarının spikerliğini ve birçok spor programının seslendirmesini yapıyor. Gece yarısı NBA basketbol maçlarını sunuyor. Canlı yayınlanan her maç öncesinde evinde üç-dört saat dersine çalışıyor. Artık nasıl zaman buluyorsa Kanat Atkaya ve Can Kozanoğlunun sunduğu "Arka Sayfa" adlı programa da bir odası "oyun üssü" olan evinden katılıyor. Bilgisayar oyunlarında uzman olduğu için kendisine "Doktor" lakabı uygun görülen Kosova, programın "Cebimde Ne Var?" köşesinde her hafta çeşitli oyunları izleyicilere tanıtıyor. Kosovanın evinde teknolojinin son ürünü oyun konsolları ile bilgisayar oyunları ile kart ve kutu oyunlar var. Oyun arşivinin büyük olduğunu söylüyor ama oyunlarının tam sayısını bilmiyor. Ailem yıllarca bilim adamı olacağım hayaliyle yaşadı ama benim öyle bir niyetim yoktu. Çok küçük yaştan beri spor delisiydim. Ya futbolcu olacaktım ya İlker Yasin gibi spiker. Ailede genetik bir kıkırdak problemi vardı. O yüzden futbolcu değil spiker oldum. Bizimkiler o dönemde ne futbol, basketbol oynamama ne de bilgisayar oyunlarıma karıştı. Babam bana Commodore 64 almıştı. Mahalledeki çocuklar bizim eve toplanırdı. Büyüdüm, İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesine girdim. Arkadaşlarımla oyun oynamak için cuma günü eve girerdik pazartesi sabah çıkardık. Atıştırma, hafif hafif kestirme, eve gelen pizzaları yemenin dışında sürekli Championship Manager isimli oyunu oynardık. Gerçi şimdi kayınpederim bilgisayar oyunlarına düşkünlüğümden dolayı "Sen galiba çocukluğunu hiç yaşamadın" gibilerinden takılıyor ama öyle bir şey yok. Futbol, basketbol, bilgisayar oyunları... Hepsine ne zaman merak saldınız? Oyundan başka bir keyfim yok ki dünyada. Başka türlü tatmin olmuyorum. Ben oyunun insanı genç tuttuğuna inanıyorum. Oyun oynarken hiçbir şey düşünmüyorsun. Nasıl insanlar bilmece çözerek kafayı çalıştırır, oyunlar da işte böyle. Tamamen kafa oyunu, tamamen matematik ve stratejiye dayalı. Neden oyunları bu kadar çok seviyorsunuz? Vakit buluyorum. Çünkü oyun oynamak benim hobim. Dünya üzerinde hobisini işi yapabilmiş kaç kişi var ki? NTVde bu kadar çok çalışmanın ortasında "Arka Sayfa"ya nasıl vakit buluyorsunuz? "Oyunları stüdyoya götürmektense evimi stüdyoya çevirdik" NTV Genel Müdürü Cem Aydın benden rica etti. Evimde GameCube, X-Box, PlayStation var. İki dizüstü, iki masa üstü bilgisayarım var. Bunların her birini oraya götürmektense evi stüdyoya çevirdik. Böyle bir programda yer alma fikri kimden geldi? Can Kozanoğlu ve Kanat Atkayanın ilgisini çeken, seyrettiği kitaplar, müzik CDleri tanıtılıyor. Ben de buna paralel olarak son günlerde popüler olan oyunları tanıtıyorum. Geçen hafta çok eleştirdiğim The Battle for Middle-Earth (Yüzüklerin Efendisi evreninde geçen bir strateji oyunu) adlı oyunu anlattım. Sizin bölümde neler oluyor? Bu oyunda konuşlandığın yeri sen inşa edemiyorsun. Puan, para kazanma, üretim zinciri inanılmaz basit. İnsanları tasarım yapmaya zorlamayan, tamamen teknolojiye dayalı bir oyun. Müzikleri, grafikleri muhteşem ama oyun keyfi bu değil ki... Bu oyunu neden sevmemiştiniz? Oynadığınız oyunun sizi içine alması gerekir. Seni alıp götürecek, başka hiçbir şey düşündürmeyecek. Mesela World of War Craft çok farklı bir oyun. İnternet üzerinden oynuyorsun. Bu oyunda inanılmaz bir evren yaratılmış. Mesela futbol oyunu Winning Eleven 8. Gerçekçi, eğlenceli, birileriyle paylaşabileceğin oyunlar bunlar. Oyun keyfi nedir? "Hiç manken, şarkıcı tanımam ama İngiltere ikinci ligindeki bir takımın malzemecisini anlatabilirim" Çok oyunum var ama sayısını bilmiyorum. Her zaman elimin altında 100 adet PC oyunu vardır. Sürekli oyun alıyorum. Ancak ayda beş oyun alıyorsam birini oynuyorum. Eşimle anlaşamadığım tek konu zaten oyunlara çok para harcamam. 10 bin kartlık Magic The Gathering denen bir strateji oyunum var. Satrançta altı karakter vardır masanın üzerinde. Bu oyun ise binlerce karakterle oynanıyor. 2, 4 veya 6 kişi oynuyorsunuz. O vazgeçemediğim bir oyun. Eşime de bu oyunu öğrettim, birlikte oynuyoruz. Gerçekten arşivinizdeki oyunların sayısını bilmiyor musunuz? Genellikle spor konuşulur. Karım Şebnem de basketbol muhabiri. Mesela akşam maça gider. Gece 12.00 gibi eve gelir. Onu getiren araçla ben NBA maçını anlatmak için şirkete giderim. Kapıda öpüşürüz. Sabah beni eve bırakan araçla da o şirkete gider. Genellikle zaten işyerinde görüşüp konuşuruz. Sizin evde ne konuşulur? O eskiden NTVnin haber merkezindeydi. Onunla montaj setinde tanıştım. İlk sohbetimiz sumo güreşi ve futbol üzerineydi. Sonra ilişkimiz ilerledi. Kenan abiyi (Onuk) kandırdım ve onu bizim spor servisine aldırdık. Şebnem, Amerikan futbolu ve sumo güreşi konusunda benim tanıdığım en bilgili insandır. Nasıl tanıştınız? Aslında hayattan biraz kopuğumdur. Bana manken, şarkıcı, televizyon dizisi kahramanını sorun, sıfırımdır. Hiç tanımam. Ama gidin İngiltere ikinci ligindeki bir takımın malzemecisini sorun size onunla ilgili anlatacaklarım mutlaka vardır. Mesela Hıncal (Uluç) abinin bir sevgilisi olduğunu iki gün önce öğrendim. Siz spor dalları ve oyunlar dışında başka şeylerle ilgilenmez misiniz? On-line (İnternete bağlanarak oynanan) oyunlarda: World of The War Craft Futbol oyunlarında: Winning Eleven 8 Basketbol oyunlarında: NBA Street Volume 3 X-Box konsolunda: King The Manderfight Yarış oyunlarında: Burn Out Karakterin bakış açısıyla oynanan oyunlarda: Half-Life Platform oyunlarında: Sly Cooper Kutu oyunlarında: Zindan ve Ejderha Masa üstü kart oyunlarında: Magic The Gathering Murat Kosova için türlerine göre en iyi oyunlar... "Televizyonculuğu bırakırsam öğretim görevlisi olurum" Elbette. Annem, babam, eşim, kayınvalidem, kayınpederim ile birlikte genellikle Risk, Scrabble oyunlarını oynuyoruz. Onlara yeni oyunları öğretiyorum. Zaten benim işim eğlendirmek, öğretmek. Bazen bana gülecekler, bazen dalga geçecekler, bazen benden bir şeyler öğrenecekler. Mesleğimde de bu yönüm ortaya çıkıyor. Eğer bir gün televizyonculuğu bırakırsam öğretim görevlisi olmak istiyorum. Maç anlatırken ilk düşüncem bendeki bilgiyi başkalarıyla paylaşmaktır. Onun için maçtan önce üç-dört saat çalışıyorum. Birisi bir maçta "Şöyle bir hikaye anlattın çok hoşuma gitti" desin dünyanın en mutlu adamı oluyorum. Paradan, puldan çok daha önemli bunlar. Yakınlarınızla evde oyun partileri düzenliyorsunuz, değil mi? NBAde yüzde 80, futbolda yüzde 70 tutturabileceğime inanıyorum ama bahis oyunları ilgimi çekmiyor. Aldığım maaş bana yetiyor. Ama şöyle şeyler yaşıyorum yolda; benim televizyondaki halimi taklit ederek "İşte Premier Lig bu!" diye bağırıp yanıma gelen "Murat abi, dört tane maç söylesene" diyerek hem ciddi hem şaka yollu takılanlar var. Para dediniz de aklıma geldi. Siz İddaa veya başka bahis oyunlarını oynar mısınız?