Donald Duck motosiklet öğretiyor

mozel@milliyet.com.tr Bu süreçte en çok karşıma çıkan isim, "iki teker misyoneri" veya "motosiklet gurusu" diye tanımlayabileceğim "Donald Duck" (DD) nick'iyle yazan Reşat Arbaş oldu. Sayılı Türkçe motosiklet kitaplarından biri olan "Motosiklet Teorisi" ve internet forumları aracılığıyla çaylaklara ve usta motorculara "Donald Duck" adıyla yol gösteren Reşat Arbaş'ın 20-25 yıl önce bir arkadaşının Mobylette marka mopedini ödünç almasıyla başlayan macerası, bugün New York, Manhattan'da bir BMW R1150 GS Adventure üzerinde sürüyor. Gerçekten Walt Disney karakterine benzeyen bir mizaca sahip olan 53 yaşındaki Reşat Arbaş'ın tepesi çabuk atar, çabuk sakinleşir. Alçak gönüllü, sevimli bir figür olan DD de arada bağırıp çağırır, sonra şaka yapar, fıkra anlatır, ders verir, ders alır... "Donald Duck", Reşat Arbaş'ın motosiklet birikimini aktarmak istediği kitleyle arasında sağlam bir köprüdür. Trafiğe isyan edip motosiklet kullanmaya karar verdiğimde ilk durağım internet olmuştu... SuperEvaRiders, Motor Delisi, motosiklet.net gibi binlerce üyesi olan, bazıları dernekleşmiş motosiklet sitelerindeki forumlar sayesinde hem ilk motosikletimi tespit ettim hem de trafikte işimi kolaylaştıran sürüş tekniklerini öğrendim. Bir Türk tarafından yazılan az sayıdaki motosiklet kaynaklarından olan "Motosiklet Teorisi", Reşat Arbaş'ın yıllardır motosiklet forumlarında yazdığı öğretici makalelerin bir derlemesi niteliğinde. Arbaş kitabında motosiklet kullanmanın püf noktalarını, "Köşeyi dönme sanatı", "Kıvırmaca", "Asılmayalım Beyler" gibi eğlenceli başlıkların altında rahat okunur bir dille aktarıyor.Onunla yaptığım kıtalararası yazışmalarda kitabına gösterilen ilgiden çok memnun olduğunu belirtiyor ve şunları söylüyor: "Okuyup da bana beğenisini iletmeyen; eserin kendisi için ne kadar yararlı bir başvuru kitabı olduğunu yazmayan yok gibi... Kitabımdan beşer onar alıp tanıdıklarına dağıtanları biliyorum. Ve çünkü gerçekten motosiklet kullanma bilinci açısından önemli bir bilgi kaynağı; okumamakla, öğrenilebilecek pek çok önemli bilgi eksik kalıyor. Kolay okunabilsin, sayfalar zevkle çevrilebilsin, önemli ayrıntılar akılda kalabilsin diye büyük emek verdiğimi, üslubu üstünde epey uğraştığımı söyleyebilirim. Fiyat olarak da neredeyse maliyetine satılıyor ve işe yarar bir özeti de internette, web sayfalarımda ücretsiz olarak yer alıyor." Kitabını Türk motosiklet sürücülerine bir tür bağış olarak tanımlayan Arbaş, "Parasını çıkarırsa, o parayla yine bu yolda başka şeyler yapmaya devam edeceğim. Bu bütçeyi ya da verimli yıllarımı tüketene kadar" diyor. Asılmayalım beyler Biraz da ben yazayım; işin doğrusu motosikletçiler internet forumlarında en az yollardaki kadar enerjik bir faaliyet içinde. Açılan başlıklar altında öyle güzel kış gezileri anlatılıyor ki; ofis yaşantısına mahkum olmak bazen insanı kedere sürüklüyor. Teknolojinin büyük nimeti internet, motosikletçilere tanışma ve geziler düzenleme şansı veriyor. Kullandığım motosikleti de, New York'tan Türkiye'deki motosiklet çaylaklarına yol gösteren Reşat "Donald Duck" Arbaş'ı da internette buldum. Üzgünüm ama, onun "Motosiklet Teorisi"nin "geniş özeti"ni de internette okudum. Şimdi, birkaç tuş sonra da sipariş vereceğim. İyi ki varsın internet demeden, Reşat Arbaş'ın, yollarında motosiklet kültürünün henüz filizlendiği Türkiye için bir kazanç olduğunu söylüyorum. Hele birkaç tane bile motosiklet kitabımız yokken. Yazdırmasınlar adama! Yazdırmasınlar adama Türkiye'de 2007'nin flaş motosikletlerinden olması beklenen Yamaha YBR 250, daha piyasaya çıkmasına en az dört ay olmasına rağmen en çok konuşulan makine haline geldi. Tartışmalardan hareket edersek, "Commuter" sınıfının popüler motosikleti YBR 125'in motor gücünü ikiye katlayan 250 cc'lik makine, 2007'nin en çok satılan motosikletlerden biri olacak gibi. Hem arkasında Everest'e bile çıkan YBR 125 gibi bir referans varsa, kim tutar YBR 250'yi.Yurtdışı ve yurtiçinde görüştüğüm sektör içinden birçok motosikletçi, her fırsatta önümüzdeki yıllarda dünyada genel eğilimin 125'lik, 250'lik gibi düşük hacimli motorlar olacağını söylüyor. Caddelerin haylaz çocuğu olacak 138 kiloluk YBR 250'nin birkaç teknik özelliğini sıralayalım: Dört zamanlı, tek silindirli hava soğutmalı motor, 21hp beygir, 20.5nm tork , 19.2 litre benzin deposu, ön frenler disk, arkalar kampana... Türkiye satış fiyatı henüz belli olmayan YBR 250 için 7-8 bin YTL'lik fiyatlar telaffuz ediliyor. Yamaha yetkilileri, fiyatın marttan önce belirlenmesinin zor olduğunu söylüyor. Babası Everest'e çıkmıştı, bakalım bu ne yapacak?