14.04.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:
Asmalımescit, İstanbul'un ünlü İstiklal Caddesi ile Meşrutiyet Caddesi'ni birbirine bağlayan sokaklardan biri. Pera Palas otelinin önünden başlar, İstiklal Caddesi'ne çıkar.Berna Bora'nın katkısıEce Aksoy'un yeni lokantası işte bu sokağın başında. Tepebaşı Marmara Oteli ile Yenişehir Palas Oteli arasındaki Oteller Sokağı'nda 9 numarada.Burada eskiden bir işkembeci dükkanı vardı. Bu perişan işkembeci dükkanını tasarımcı Berna Bora yeniden yarattı. Eski yapının tuğla kubbesi, tuğla duvarları ortaya çıkarıldı. Arkada 20 kişilik bir lokanta bölümü yapıldı. Lokanta bölümünün pencereleri yeşillendirilen arka avluya bakıyor. Aydınlık ve ferah. Yüksek cam pencerelerle sokakla bütünleşen ön bölümde uzun Amerikan bar tezgahları var. Arkada iki bölümlü modern, tertemiz bir mutfak bulunuyor.Aslında lokantanın tasarımcısı Berna Bora, Ece Aksoy'u bu yeni mekana taşınmaya yüreklendiren ve yeni projenin gerçekleşmesine omuz veren en önemli dostu.Ece Aksoy doğurgan bir kadın. Edebiyata ve sanata olan ilgisi nedeniyle dostları, arkadaşları yazar, çizer, boyar, oynar ve çalar takımından. Yıllar önce Levent'te Nispetiye Caddesi'nde açtığı Ece Bar'ı kapattıktan sonra Bodrum'da Gölköy'de 70 yataklı bir otel işletti. Otelciliği sevmedi. İstanbul'a dönerek Arnavutköy'de Kamacı Sokak'ta üç katlı eski bir Rum evini lokantaya dönüştürdü. Derken Ece Bar'ı ve Aynalı Meyhane'yi açtı ve işletti. Geçen yıl Ece adı ile birlikte Kuruçeşme'deki bar ve meyhanenin işletmesini devretti.Bir süre evde oturdu. Ama Berna Bora, Ece'nin evde sıkıldığını görerek onu Asmalımescit'e taşıdı.Mutfakta çok becerikliEce'nin mutfak becerisi önemlidir. Mutfağını "Ege mutfağı" olarak tanımlar. Girit Adası'ndan İber Yarımadası'na (Sefarad-Musevi mutfağı), Orta Avrupa'dan (Arnavut-Boşnak yemekleri) Anadolu'ya (Ermeni ve Türk mutfağı) farklı yemekleri bir araya getirir. Farklı ulusların, farklı kültürlerin yemeklerini yapar. Yemeklerinin hemen hemen tamamını da zeytinyağıyla yapar.Hamur işleri, dolmaları, kaktüs meyvesiyle renklendirilmiş pembe eriştesi, mürekkepbalığı ile renklendirilmiş siyah eriştesi, ayvalı kuzu yemeği, ekşi elmalı tavuk yemeği, erikli kerevizi, sebzeli köfteleri, soğan dolması pek lezzetlidir. Gelincik şuruplu özel muhallebisi ile meyvalı irmiğinin tadına doyulmaz.Ege mutfağının ayrılmaz parçası olarak bolca ot ve taze sebze kullanır. Şimdilerde ufacık yaprak dolmalar hazırlıyor... Ece Aksoy'un yeni lokantasına uğrayınız. Mutfağı da havası da fiyatları da hoşunuza gidecek. Ece Aksoy Asmalımescit'e taşındı. Küçük, pırıl pırıl bir lokantası var. Öğle ve akşam yemeklerinde açık. İlle de yemek yemeye gerek yok. Asmalımescit'ten geçerken uğrayıp ayak üstü çay, kahve veya bir kadeh içki de içebilirsiniz. Asmalımescit adını, II. Bayezid döneminde (1481-1512) burada Tershane-i Amire Kalafatçıbaşısı Yunus Ağa'nın inşa ettirdiği Asma Mescidi'nden alır.Fikret Adil, Osmanlı'nın son döneminde bu sokakta oturan, vatanlarını bırakarak macera peşinde İstanbul'a gelen veya ülkelerinden atılan yabancıların, Beyaz Rusların ve yabancı artistlerin hayatını "Asmalımescit 74" adıyla roman haline getirmişti.1980'lere kadar Asmalımescit'i antikacılar, avizeciler ve klasik mobilya mağazaları şenlendirirdi. Bu dükkanlar kapandıktan sonra sokak harabe haline geldi.Yakup 2 ve Refik meyhaneleri sokağı canlı tutuyordu. Daha sonra hızlı bir yeniden yapılanma ve hareket başladı. Binalar elden geçirildi. Asmalımescit lokanta, meyhane, kahvehane semti haline geldi. Ünlü müzikhol Babylon da bu sokakta. "Entellerin" ve gençlerin semti oldu Bu sokağın ve bu semtin hikayesini Fikret Adil, Semih Lütfi'nin Suhulet Kütüphanesi tarafından 1933 yılında bastırılan "Asmalımescit 74" isimli kitabında söyle anlatır: "Macera peşinde vatanını bırakan, hudut dışına sürülen, yayan devri aleme çıkan ecnebiler ve barlarda çalışan bütün artistler Asmalımescit'te otururlar. Dünyanın her köşesinden gelmiş, ekserisinin milliyetleri ancak pasaportlarında -eğer varsa- yazılı bu insanların etrafında gene ecnebi fakat en aşağı yirmi yıldır Asmalımescit'e yerleşmiş bir grup daha vardır. Bunlar artist acenteliği, tefecilik, pansiyonculuk ve tellallıkla geçinirler. Her lisanı konuşurlar ama hiçbirisini okuyup yazamazlar. Sadece Türkçe imzalarını atmayı bilirler ve zabıtadan tanıdıkları çoktur."Fikret Adil'in "Asmalımescit 74-Bohem Hayatı" isimli kitabı ve diğer bazı kitapları İletişim Yayınları tarafından bastırıldı. Tavsiye ederim.Murat Belge: "Antikacı dükkanı dolu sokaklar"Murat Belge'nin Tarih Vakfı Yurt Yayınları arasında bastırılan, "İstanbul Gezi Rehberi" ismini taşıyan güzel çalışmasında Asmalımescit anlatılır: "Şimdilerde Yakup'un meyhanesinin bulunduğu binada, Levanten Mizzi'nin İngilizce ve Fransızca yayımladığı The Levant Herald gazetesi çıkardı. Bu sırada köşedeki bina, ünlü opera bestecisi Donizetti'nin kardeşi, İstanbul'da Saray Mızıka-i Hümayunu'nu kuran, şefliğini yapan, Osmanlılar'a marşlar besteleyen Donizetti Paşa'nin evi idi.Antikacılığın sosyete mesleği haline gelip İstanbul'un dört bir yanına yayılmasından önceki dönemlerde, Asmalımescit antikacı dükkanlarının bulunduğu bir sokaktı. 'En yaldızlı paşa konağı mobilyaları' ile en 'süslü' avizeler bu sokakta satılırdı. Sonra pek bir perişan hale geldi. Fakat her zaman bir özelliği oldu. Asmalımescit'in iki yanına dizili binaların bodrum katlarındaki 'hanımlı ve de bazen sazlı Efkar meyhaneleri' İstanbul'un özelliklerinden biriydi." Fikret Adil: "Bütün artistler burada oturur" Asmalımescit şimdilerde Fikret Adil'in ve Murat Belge'nin anlattığından çok çok farklı. Eski binalar kapışılıyor. Onarılıyor. 100 metrekarelik daireler "meraklıları" tarafından 300-500 bin dolara satın alınıyor. Asmalımescit şimdilerde "entellerin" ve gençlerin semti olarak akşamdan sabaha yaşıyor. Kahveleri, barları, lokantaları ile... 100 metrekarelik evler 500 bin dolara satılıyor