Cumartesi Ekşi mayalı ekmek değil maske!

Ekşi mayalı ekmek değil maske!

06.06.2020 - 03:00 | Son Güncellenme:

Karantina boyunca bolca ekmeğini yediğimiz ekşi maya, şimdi de yüz maskesi olarak yükselişte. Peki ama cilde faydası ne?

Ekşi mayalı ekmek değil maske


Geride bıraktığımız karantina sürecinin yıldızlarından biri şüphesiz ekşi mayaydı. Evde kaldığımız günler boyunca kendi ellerimizle besleyerek elde ettiğimiz ekşi mayadan yaptığımız ekmeklerle hem sosyal medyada bolca sükse yaptık hem de kendimize artizan ekmekçilik üzerine alternatif bir kariyer inşa ettik. Kısacası, ekşi mayanın çok ekmeğini yedik. Ama durun, daha bitmedi! Sırada ekşi maya maskesi var.

Konuyla ilgili bilimsel araştırmalar henüz sınırlı da olsa, ekşi mayayı fermente olmaya başladığı aşamada maske olarak yüze uygulamak son dönemde gitgide yaygınlaşmaya başladı. Dayanağı ise ekşi mayanın içeriğindeki laktobasil adı verilen canlı mikroorganizmalar nedeniyle probiyotik sınıfına girmesi ve probiyotiklerin başka birçok faydasının yanı sıra cilde de faydalı olduğunun bilinmesi. Peki ama bu yeterli mi? Yüzümüze gerçekten ekşi maya sürmeli miyiz?

Dermatolog Doç. Dr. Yasemin Koyuncu, “Ekşi mayayı çoğaltarak yüz maskesi olarak kullanmak mümkün tabii. Ancak ne ekşi maya maskesinin ne de diğer maya maskelerinin cilde faydalı olduğunu gösteren kesin bir bilimsel kanıt henüz yok” diyor. Peki bu furyanın kaynağı ne? Koyuncu şöyle açıklıyor: “Ekşi maya fermentasyon yoluyla hazırlandığı için ‘canlıdır’ denir; yani içinde laktobasil adı verilen canlı mikroorganizmalar barındırır. Bu mikroorganizmalar probiyotik olarak bilinen, sağlığımız için yararlı mikroorganizmalar grubundandır. Probiyotiklerin bağışıklık sistemini güçlendirmek, sindirim sistemini düzenlemek, kandaki yağ oranını dengelemek gibi vücut sağlığına olumlu etkileri olduğu biliniyor. Ayrıca probiyotiklerin gerek ağız yoluyla gerekse topikal (cilt yüzeyine uygulamak) yolla kullanıldığında, cilt sağlığı üzerinde de olumlu etkileri olduğunu bildiren bilimsel kanıtlar her geçen gün artıyor. Probiyotiklerin cilt bariyerini güçlendirdiği, cilt pH’ını dengelediği, nem düzeyini arttırıp nem kaybını azalttığı, antibakteriyel etki gösterdiği, inflamasyonu azalttığı ve ciltteki bağışıklığı düzenlediğini gösteren bilimsel yayınlar mevcut.

Cilt üzerindeki bu olumlu etkileri nedeniyle probiyotiklerin atopik dermatit, akne, rozasea gibi cilt hastalıklarının tedavisinde ve ayrıca cilt yaşlanmasının tedavisi ve yavaşlatılmasında kullanılabileceği düşünülüyor ve bu alanda bilimsel araştırmalar devam ediyor. Buna rağmen probiyotiklerin cilt üzerinde olumlu etkileri olduğuyla ilgili kesin bir kanıttan söz edemiyoruz. Aynı şekilde probiyotik içeren ekşi mayadan yapılan maskenin etkinliğini bilmediğimiz gibi, ciltte ne kadar kalacağı, hangi dozda ve ne sıklıkta uygulanacağı, hangi cilt tipinde ne tür etkileri olacağını da söylemek henüz mümkün değil. Ciltte tahriş veya allerjik reaksiyona yol açıp açmayacağını da bilmiyoruz. Bu yüzden probiyotiklerin cilt sağlığımız açısından umut verici olduğunu bilmekle birlikte etkilerine dair kesin bir bilgiye sahip olmadığımızı hatırlamakta fayda var.”