Cumartesi “En büyük arzum Paris’teki vintage pazarına gitmek”

“En büyük arzum Paris’teki vintage pazarına gitmek”

01.03.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

“Çalıkuşu” dizisine Azelya karakteriyle katılan Hande Soral: “Vintage ürünlere bayılıyorum. En büyük arzum Paris’teki vintage pazarına gidip alışveriş yapmak”

“En büyük arzum Paris’teki vintage pazarına gitmek”

Küçük Kadınlar”da asi kız “Armağan”, “Alev Alev”de ise sevdiği erkek için gözünü karartmış “Ümran” rollerinde izlediğimiz
27 yaşındaki Hande Soral, Bilgi Üniversitesi Psikoloji Bölümü mezunu. Oyunculuk hikayesi seyirci olarak katıldığı “Komedi Dükkanı”nda sahneye davet edildikten sonra fark edilmesiyle başlamış. Şimdi ise kariyerine, yeni dahil olduğu Kanal D’deki “Çalıkuşu” dizisiyle devam edecek. Soral’la yeni rolünü, setten arta kalan zamanlarda neler yaptığını konuştuk.

Haberin Devamı

Daha önce oynadığınız dizilerde sizi hep asi, güçlü kadın rollerinde gördük. “Çalıkuşu”nda Azelya’yı canlandıracaksınız. Nasıl bir karakter Azelya?

Azelya da yine kendi ayakları üzerinde duran, güçlü bir karakter. O dönemin şartlarına göre oldukça rahat yaşıyor. Kamran (Burak Özçivit) ile Feride’den (Fahriye Evcen) intikam almak için uğraşacak. Seyirci başta ondan nefret edecek ama ilerleyen bölümlerde anladıkça sevecek bence.

“Arabeskten caza her şeyi dinlerim”

Set çalışmaları yoğun oluyordur. Kendinize vakit ayırabiliyor musunuz?

Vaktim olursa alışverişe gitmeyi çok seviyorum. Pilatese başladım Maçka G-Mall’da. Kitap okumaya çalışıyorum, genelde bir dönemi anlatan şeyleri seçiyorum, çok seviyorum çünkü. Kardeşim Bensu, “Boynu Bükükler” dizisine başladı, onu izleyeceğim. Müzik dinlemeyi seviyorum. Birsen Tezer vazgeçilmezim! Arabeskten caza her şeyi dinlerim aslında.

Haberin Devamı

Bir döneme ait şeyleri çok seviyorum dediniz. Alışveriş tercihlerinizi etkiliyor mu bu?

Etkilemez mi? Vintage ürünlere bayılıyorum! Galata’da çok güzel vintage ürünler satan butiklerim var, oralardan alışveriş yapıyorum. Bir şey alacaksam, onun mutlaka bir hikayesi olmalı. Almış olmak
için almam ya da sırf marka diye tonlarca para vermem. Yeri geliyor bir pasajdan 5-10 liraya çok güzel şeyler buluyorum.

Aksesuar alırken de böyle mi düşünürsünüz?

O biraz farklı. Bir takıyı almam için ona âşık olmam lazım, yoksa zor. Yüzük çok seviyorum. Genelde bronz tonları tercih ediyorum. Son zamanlarda kendim tasarlayıp takı yaptırıyorum.

Tasarımcı bir yanınız da var yani?

Kendime yapacak kadar var! Özgün ve farklı şeyleri sevdiğim için yapıyorum. Mesela örgü örmeyi çok seviyorum, hem meditasyon gibi geliyor hem de kendim yaratabiliyorum. Şimdi bir kazak örüyorum. Bitince üzerine keçe kumaştan düğmeler, çiçekler tasarlayacağım.

“Yemek yapmayı çok severim, çok da güzel yaparım”

Gece dışarı çıkar mısınız?

Aslında gece dışarı çıkmaya fazla vakit bulamıyorum. Eğer çıkarsam Cihangir’de Mona’ya gitmeyi seviyorum. Galata’da Kiva var, oranın yaprak sarmasına, yemeklerine bayılıyorum. Evde vakit geçirmeyi de çok seviyorum. Yakın arkadaşım Ekin (Türkmen) dizi çekimi için şehir dışında, bu ara toplanamıyoruz o yüzden.
O burada olunca yemek yapıp arkadaşlarımı eve çağırıyorum, çok eğleniyoruz.

Haberin Devamı

Yemek yapmayı da seviyorsunuz o zaman...

Çok severim, çok da güzel yaparım valla! İki kardeşimle birlikte yaşadığım için bir nevi anne durumundayım. Elimden geldiğince her güne değişik bir yemek yapmaya çalışıyorum. Patates oturtma da pilav da yaparım. Her çeşit yemeği yapabilirim. Hatta bazen sadece yaparım, tadına bakmam bile. Yapım aşamasını seviyorum ben.

Malzemeleri nerelerden alıyorsunuz?

Evimin bulunduğu Galata’da çok güzel bir manavım var; sebzemi, meyvemi hep oradan alıyorum. Yine orada kasabım var. Yıllardan beri neredeyse
her şeyimi Çukurcuma ve Galata’dan alıyorum.

Egzotik adalara merakınız varmış. Tatil için o tarz yerleri mi seçiyorsunuz?

Ekin’le (Türkmen) Tayland adalarına gittik ama gitmez olaydık! Bir daha asla gitmem. Bize gösterdikleri gibi çıkmadı hiçbir şey. En büyük arzum Paris’te kurulan vintage pazarına gidip bol bol alışveriş yapmak.

Haberin Devamı

“En büyük arzum Paris’teki vintage pazarına gitmek”

“Bir şey alacaksam onun mutlaka hikayesi olmalı. Almış olmak için almam.”


“Tam bir topuklu ayakkabı delisiyim”

Tasarım yapıyorum dediniz. Ev dekorasyonuna da yansıyor mu bu yaratıcılık?

Babam mobilyacı, eşyalarımızı o yapıyor. Ben de onların üzerinde oynayıp farklı hale getiriyorum. Ikea gibiyim, farklı parçaları birleştirip bir şeyler çıkarmayı seviyorum.

Kadınlar koleksiyon yapmayı sever. Sizin var mıdır böyle tutkularınız?

Topuklu ayakkabı delisiyim. Bazen asla rahat edemeyeceğimi bilmeme rağmen sırf beğendiğim için aldığım ayakkabılarım var.

Makyaj ve cilt bakımıyla aranız nasıl?

Cilt bakımımı hiç aksatmam. Nişantaşı’nda bir doktorum var, ona gidiyorum. Kendim de Dermalogica’nın ürünlerinden kullanıyorum. Kozmetik hiçbir şey almıyorum.