Evcil hayvanlara elektronik kimlik

Sistem şöyle işliyor: Kedisine veya köpeğine mikroçip taktırmaya karar veren biri öncelikle bu sistemi kendi rızasıyla uyguladığına dair bir form imzalıyor. Daha sonra hayvan, veteriner tarafından genel bir muayeneden geçiriliyor. Veteriner mikroçipi özel bir tabancayla kedi veya köpeğin derisinin altına takıyor. Çiplerdeki numara, o hayvanın bir çeşit kimlik kartı işlevini görüyor. Çip numarası ve kimlik bilgileri internet üzerinde oluşturulan veritabanına kaydediliyor.Diyelim ki sisteme üye olan kedi / köpek kayboldu veya çalındı. Sonuçta satın alan kişi, mutlaka bir veterinere gidip onu kontrol ettirecek veya aşı yaptıracak. Kliniklere gelen yeni hayvanlar "okuyucu"larla taranacak ve mikroçip numaralarından tüm bilgiler bilgisayara dökülecek. Sahibi daha önce köpeğinin ya da kedisinin çalındığını bildirdiği için zaten "alarm" durumuna geçen sistem sayesinde hayvanın gerçek sahibine kolaylıkla ulaşılabilecek. Avrupa ülkelerinde uygulanan mikroçip kimlik sistemi, Türkiyede de hayata geçirildi. Sistem çok basit: Pirinç tanesinden biraz büyük bir mikroçip, kedi veya köpeklerin derisinin altına yerleştiriliyor ve hep orada kalıyor. Her çipin ayrı bir kimlik numarası var. Çip numarası, hayvana ait tüm bilgilerle birlikte sanal ortamda bir veritabanına kaydediliyor. Böylece gerektiğinde kedi veya köpeğin aşıları, penisiline karşı alerjisi olup olmadığı gibi birçok bilgiye ulaşılabiliyor. Tuğber Demirci (Veteriner hekim) Sistem bir aydır Türkiyede uygulanıyor. Ben de şu ana kadar dört köpeğe mikroçip taktım. Uygulama çok kısa sürüyor. 1-2 dakikada özel bir tabancayla iki omzu arasındaki bölgeye yapıyoruz. Hayvan çok büyük bir acı hissetmiyor. Derinin altında olduğu için mikroçip hayvana hiçbir zarar vermiyor. O çip hayvanın hep aynı bölgesine yapılıyor. Dolayısıyla okuyucu ile çipin nerede olduğu kolaylıkla bulunuyor. Benim hastam başka bir doktora gittiğinde hayvanıyla ilgili medikal geçmiş bu sayede hemen ortaya çıkıyor. Oradaki hekim de doğru bir bilgiye sahip olduğu için doğru bir tedavi uyguluyor. "Özel bir aletle 1-2 dakika içinde acı vermeden yapılıyor" Oktay Aksu (Şark Kemikal Sağlık Malzemeleri Sanayii Genel Müdürü) Mikroçipler özel bir maddeden yapılıyor. Biyolojik uyumlu, zehirlemeyen, hayvana kesinlikle zararı olmayan, uygulamadan kısa bir süre sonra deri altı bağ dokusuyla kaynaşıp ömür boyu hayvandan ayrılmayan elektronik bir ürün bu.Mikroçipleri Planet adlı bir Alman firmasından ithal ediyoruz. Şu ana kadar 30 klinikte uygulamaya başlandı. Ama özellikle hayvan barınakları ve belediyelerle çalışmayı hedefliyoruz. Zaten ABye uyum yasaları çerçevesinde mikroçip uygulaması da gündemde. Türkiyede 50-60 bin sokak köpeği olduğu tahmin ediliyor. Bu köpeklerin sağlıkları ve insanlara bulaştırabileceği muhtemel hastalıklar söz konusu. Sokaktaki kedi-köpekler kısırlaştırıldıktan sonra kulaklarına küpe takılarak bırakılıyor. Ancak bu küpeler, hayvanların hareketleri veya kavgaları sırasında düşebiliyor. Aynı hayvan toplanıp tekrar kısırlaştırılabiliyor. Bunun yanında o hayvana ne zaman kuduz aşısının yapıldığı da belirlenemiyor. Mikroçipler bu alanda da kullanılabilir. Bu sisteme belediyeleri de dahil edeceğiz. Bunun yanında hayvan hakları yasası gereği sahipli bir kedi-köpeği sokağa atmak artık bir suç. Mikroçip uygulamasının zorunlu olması durumunda bu tip olaylar da ortaya çıkmayacak. "Sahipli hayvanlar sokağa atılamayacak" Oya Durgun (Köpek sahibi) Benim Lena ve Buffy adında golden retriever cinsi iki köpeğim var. Mikroçip taktırmamıza oturduğumuz apartmanda yaşanan bir olay neden oldu. Kısırlaştırılan iki köpek çalındı ve daha sonra bir hayvan barınağında bulundu. Orada da ikinci kez kısırlaştırıldı. Buna çok üzüldüm. Kendi köpeklerimin başına da bunların gelebileceğini düşünüp veterinerimle bu konuyu görüştüm. Bana bu sistemi önerdi. "Köpeklerin tekrar kısırlaştırılması önlenecek" Zeynep Karahüseyin (Köpek sahibi) Kısa bir süre öncesine kadar köpeğim Köpükün başına kötü bir şey gelirse ne olur diye gerçekten çok huzursuzdum. Çünkü çevremizde birçok olay duyuyoruz. İnsanların köpekleri çalınıyor, daha sonra satılıyor ve bir daha onlara kavuşamıyorlar. Bu tür tehlikelere karşı en güvenli yolun mikroçip uygulaması olduğunu öğrendim. Zaten Avrupanın birçok ülkesinde de bu uygulanıyormuş. "Mikroçip en güvenli yol"