“Formaları giyince her şey değişiyor”

Süper Lig devre arasına girdi ama futbolseverler kendilerine başka bir uğraş buldu: Acun Ilıcalı’nın organizasyonuyla TV8’de yayınlanan 4 Büyükler Salon Turnuvası... Türkiye’nin dört büyük kulübünün veteran yıldızlarının mücadele ettiği bu turnuva aslında bir sosyal sorumluluk projesi. Çünkü turnuvanın sonunda kazanılacak 500 bin liralık ödül yardıma muhtaç futbolculara bağışlanacak.

Sakarya’daki Serdivan Spor Salonu’nda gerçekleşen maçların “şov” havasında geçeceği düşünülüyordu ama tabiri caizse karşılaşmalardan “kemik sesleri” geliyor. Beşiktaş-Fenerbahçe maçında yaşanan Ali Güneş-Ahmet Dursun sürtüşmesi uzun süre konuşuldu. Biz de takımların yıldızlarıyla görüştük ve motivasyonlarının sırrını anlamaya çalıştık...

“E binlerce insan sizi izlemeye geliyor...”

Elvir Baliç (Fenerbahçe)

-Kondisyon eksiğimiz var; doğruya doğru. Ama sahalara dönmek güzel. Küçük sahada futbol oynuyorsanız kondisyonunuz çok iyi olmalı. Çünkü sürekli hareket halinde olmanız gerek. Yoksa kimse futbolu unutmaz. Herkesin çok fazla mücadele etmesi gerekiyor. Biraz yavaşlasanız rakip takım hemen kalenize geliyor. Küçük sahada daha fazla koşmak lazım.

-Dostluk maçı havasında geçseydi turnuva bu kadar zevkli olmazdı. Zevkli olan bu. Bir de buradaki dört takım da gerçekten büyük takımlar. Kötü oynayabilirsiniz o formayla ama mücadele etmezseniz olmaz. Bu yüzden herkes ciddiye aldı bu işi. Bu da ayrı bir tat verdi işe.

-Buradaki herkes iyi futbolcu. Hırs, kazanma isteği artık bizim için doğal bir şey. E binlerce insan da sizi izlemeye geliyor. Siz de haliyle hırslanıyorsunuz. O kadar hırs oluyor ki kavgalar bile oluyor.

“Terleyince tansiyon yükseliyor”

İbrahima Yattara (Trabzonspor)

-Acun’dan (Ilıcalı) teklif gelince hemen kabul ettim. Zaten sürekli konuşuyoruz. Hemen geldim Türkiye’ye. Ben çok seviyorum Türkiye’yi. Hatta Türkiye’de yaşamak istiyorum ben. Allah izin verirse.

-Ben futbolu bırakalı daha iki sene oldu. Dizimde bir kıkırdak problemi vardı.
O yüzden bıraktım futbolu. Yoksa bırakmazdım. Çok eğleniyoruz oynarken. Bu yüzden sıkıntı olmuyor.

-Tabii ki maçlar sert geçecek. Futbol böyle bir şey. İnsanlar televizyondan izliyor, buraya kadar bu soğukta geliyorlar. Bizim onlara iyi futbol seyrettirmemiz lazım. Bizim hırslanmamız çok normal. Terlediğin zaman da tansiyon yükseliyor. Bazen istenmeyen olaylar oluyor ama sahada kalıyor. Maç bitince sıkıntı yok.

-Katılacağım “Survivor” yakın bir zamanda başlayacak. Orada da başarılı olmak istiyorum. Sonra da bakacağım Türkiye’den ne teklif gelecek. Tekliflere göre karar vereceğim Türkiye’de kalıp kalmayacağıma.

“Formalarımızın bir ağırlığı var”

İlhan Mansız (Beşiktaş)

-Herkes jübile maçı havasında bir ortam bekliyordu ama sonuçta hepimiz eski futbolcuyuz ve elimizden gelenin en iyisini vermek istiyoruz. Benim ayağıma yaklaşık altı senedir futbol topu değmemişti. Futboldan uzaktım ama spordan hiçbir zaman uzak kalmadım. Yaşım 40 oldu ama kondisyon problemim yok. Sadece ilk maçta topla ilgili sıkıntılarım oldu. O da normaldir. İlerleyen maçlarda çok çok daha iyi olacağım. Turnuvadan büyük keyif alıyorum. Yardıma muhtaç sporculara destek olacak olmak da motivasyonumuzu artırıyor.

-Sahada kıran kırana bir mücadele var ama ben dostluk havasının korunduğuna inanıyorum. Sahalarda görmek istemediğimiz bir-iki tane olay yaşadık ama seyirciler emin olsun ki bunlar gerçekten sahada kalıyor.

“Kimse kaybetmek istemez”

-Hepimiz eski futbolcuyuz, kazanma hırsı artık kanımıza işlemiş. Kimse kaybetmek istemez. Bu nedenle elimizden geleni yapıyoruz kaybetmemek için. Bir de giydiğimiz formaların ağırlığı var. Özel bir turnuva da olsa o formayı giymek sorumluluk gerektiriyor.

-Dripling yaparken biraz zorlanıyoruz. İstediğimiz gibi top süremiyoruz. Fakat ben Almanya’da büyüdüğüm için devre arasında düzenlenen salon turnuvalarına alışığım. O birikimi de sahaya yansıtmaya çalışıyorum. Halı sahada oynayan arkadaşlarımız da var. Birbirimizi tanıyoruz. Bunlar avantaj sağlıyor.

“Sertlik var ama sahada kalıyor”

Hakan Ünsal (Galatasaray / Profesyonel Futbolcular Derneği Başkanı)

-Acun (Ilıcalı) bana ilk kez bu turnuvadan bahsettiğinde fikir beni cezbetmişti. Profesyonel Futbolcular Derneği vasıtasıyla bu işin muhtaç futbolculara bir yardım olarak döneceğini söylediği anda ise bu iş benim kafama yatmıştı. Bu turnuva için ben 50’ye yakın isimle konuştum. Herkesin “Evet” dediği nokta da bu yardım meselesi oldu zaten. Biz dernek olarak yardım etmeye çalışıyoruz ama imkanlar kısıtlıydı. Elimizin uzanamadığı isimler vardı. Şimdi bu iş daha kolay olacak. Üstelik herkesin de emeği olacak. Umarım bu turnuva bu yanıyla daha çok akılda kalır.

-Tamam, halı sahalarda ara sıra futbol oynuyoruz ama biz formaları, bu armaları üzerimize geçirdiğimiz andan itibaren her şey değişiyor. Bu formaları giydiğiniz anda maçın yerinin, zamanının hiçbir önemli kalmıyor. Bambaşka bir hale dönüşüyor. İnsanlar saha küçük olduğu için işin daha kolay olduğunu sanıyor. Fakat top daha çok oyunda kalıyor. Bu da daha fazla kondisyona ihtiyacınız olduğu anlamına geliyor.

“Aynı otobüsle eve dönüyoruz”

-Futbolcuların profesyonel olarak futbol oynadıkları yıllardan kalan bir kazanma hırsı var. Bu sertliğe neden olabiliyor ama her şey sahada kalır. Biz aynı otobüsle evimize gidiyoruz zaten. Muhabbet ediyoruz, değerlendirme yapıyoruz...

-Beklediğimizden fazla bir ilgi var. İnanılmaz... İnsanlar dışarıda kaldı. Bunun nedeni bizim sahada zevk almamız bence. İnsanlar da bunu görebiliyor. Süper Lig’in devre arasına denk getirilmesi de etkili oldu tabii.