Cumartesi Geleceği görenler

Geleceği görenler

06.10.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

Geleceği görenler

Geleceği görenler





Bir giden bir daha gidiyor
Levent’te Dünya Göz Hastanesi’nin karşısında Tarot bakan Nuray Sayarı’yı genelde birkaç gün önceden aramak gerekiyor çünkü çok dolu. Size sekreteri yanıt veriyor ve kapamadan önce kesinlikle uygun bir zamanda anlaşmaya varıyorsunuz. Ancak gittiğinizde sizi kimsenin görmesini istemiyorsanız, sabahın en erken saatine randevu alın. Çünkü diğer saatlerde tanıdık yüzlerle karşılaşmak işten bile değil. Sayarı’nın ofisine girdiğinizde hemen Tarot kartları açılıyor. İstediğinizi önceden belirtirseniz yıldız haritanız da çıkartılıyor. Karakter analizi üzerine yoğunlaşan danışmanlık hizmeti veren Sayarı, bir defa gidildi mi devamı gelen adreslerden...

"Faili meçhul olayları çözerim"
1963 yılında İspanya’nın Madrid şehrinde doğan Gece Mavisi Hakan’ı her an Taksim’de görmek mümkün. Bazen de yıllardır tanıdığı Sezen Aksu’nun sahnesinin dibinde... Peki Hakan’a kimler gidiyor? "Kaybolmuş köpeğini soranlar da var, hayatta olmayan birisini sorup test edenler de. Ama bazen komik duruma düşüyorlar. Çünkü ben insanın elektriğinden yalan söylediğini anlarım. Aynı yalan makinesi gibi. Benim yaptığımı ‘aura okuma sanatı’ diye isimlendirebiliriz. Çünkü insan yalan söylediğinde aurası değişir" diyor. Devletle ilgili ya da faili meçhul bir olayı açığa çıkarabileceğini söyleyecek kadar da iddialı Hakan. "Elbiselerine dokunarak iki-üç günde olayları açıklayabilirim. Robot resimlere kadar çıkarabilirim. Dünyada Astrologlar ve Tarot Birliği var ve ben bu birliğe üyeyim. Ama ben burada dururken dünyanın bambaşka bir yerinden 170 bin dolar vererek falcı çağırıyorlar. Ancak ben Tarotun alternatifini çıkarabilecek kadar çok bilgiye sahibim" diyor. Gece Mavisi Hakan her ne kadar Tarotta bu kadar iddialı olsa da kahve falımıza bakarak bütün gerçeklerimizi ortaya çıkarttı.

"Yahya Demirel’i tehlikeden kurtardım"
Şermin 7 yaşından beri "duru görü" adı verdiği bir hisse sahip. İlk olarak annesi bunu fark etti ve başka anlamlar çıkartmaktansa bunu kullanmasını sağladı. 18 yaşına geldiğinde bu işin asıl yerinin İngiltere olduğunu öğrenip oraya giden Şermin, Birmington’da sertifika eğitimine katıldı. Burada ekran sahibi olduğunu, bundan korkmaması gerektiğini ve enerjisini negatiften pozitife nasıl çevirebileceğini öğrendi. Aracı olarak da başka kimsede olmayan özel iskambil kağıtlarını seçti. Yahya Demirel’le ilgili bir örnek anlatıyor: "Birden bir ekran açıldı ve ben ünlü olan ancak adını bilmediğim birinin bottan düştüğünü gördüm. Tarif ettiğim kişinin Yahya Demirel olduğunu anladığımda bir şekilde yakınlarına ulaşıp böyle bir görüntü geldiğini ve dikkate almalarını rica ettim. Bana söylediklerine göre bir sonraki gün Yahya Bey, Isparta’da gölde balığa gidecekmiş. Üstelik kendisi yüzme bilmiyormuş." Bu işin kesinlikle maddi bir araç olmasına izin vermek istemediğini belirtiyor Şermin. Çünkü madde haline gelirse bu hediyenin bir gün kaybolacağına inanıyor. Şermin’e gelenler arasında kayıp eşya arayanlar, para ve borsayla ilgilenenler ve psikoterapist yerine onu tercih edenler var. Hatta onun söylediklerine göre organize olup hayatlarını yönlendirenler bile bulunuyor.

İşadamları öğle vakti ona uğruyor
Mesleğini pozitif danışmanlık olarak adlandırıyor Okşan. Kendisine gelenlerin kültür seviyesinin belli bir düzeyin üstünde olduğunu söylüyor. Yöneticiler ve işadamları, buranın Maslak’ta olmasından dolayı olsa gerek, öğle saatlerinde bile ona gidiyorlar. Kartları okuyabildiğini, insanların çektiği kartlarda ruhlarını yansıttıklarını, bu esnada karşısında bir ekran açıldığını söylüyor. Ekranı deşifre etmekse onun işi. Üçüncü gözünün açılmasını ise "İnsan şoke olduğunda beyinde bir bölge açılıyor, boyut değişiyor" diyerek özetliyor. Uzaktan da (telefonla, başkası için vs.) kart açabiliyor Okşan. Bir keresinde Kıbrıs’tan telefon eden biri 48 dakika boyunca baktırıyor. Ancak insanlar her zaman istediklerini duymuyorlar tabii. Kıbrıs’tan baktıran kişi "Kazanacaksın" denilen sınavda kaybettiği için İstanbul’a gelip Okşan’ı buluyor. Bu anısını anlatırken "İnsanlar tamamen söylenene teslim olmamalı" diyor Okşan. Her gün Şok gazetesinde "6. His" köşesinde mektup ve fakslara yanıt veren Okşan, internet aleminde ise Gizem olarak biliniyor.

Onun için iş değil, görev...
1983 yılından beri astrolojiyle ilgilenen Murat Gürgün, 18 yaşında kendi haritasını okumayı öğrendi. Çıkan sonuca göre astrolog olmak onun göreviydi. İspatlama değil hizmet yanlısı olduğunu, astrolojinin kötülüğe değil iyiliğe kullanılması gerektiğini, bu yüzden de kötü bir şeyin sorulmadan söylenmesini doğru bulmadığını belirtiyor. Genelde insanlar kendilerini geliştirmek için Gürgün’e geliyor ve danışmanlık hizmetini bir kez alan muhakkak devam ediyor. Gitmeden önce bir telefonla doğum tarihinizi, saatinizi ve yerini söyleyip randevuyu bekliyorsunuz. Sonra da istediğiniz programı belirtiyorsunuz. Gürgün yorumların tanımını "Astroloji dilini Türkçeye çevirmek" olarak ifade ediyor.

Depremi bilen adam
17 Ağustos depreminin olacağını 15 gün önce ETV’de ve Fenerbahçe FM’de açıkladı Medyum Tufan. Sosyete medyumu olarak tanınıyor. Levhasında Gelecek Danışmanı ve Medyum olarak yazıyor adı. Tırnak ya da su aracılığıyla yapılan seanslarda, insanların genelde gelecekleriyle ilgili bir şeyler görmek istediğini belirtiyor. Bunun yanında manevi kökenli hastalıkları da çözdüğünü söylüyor. Bunu da "Aramızdaki varlıklar" olarak tanımladığı cinler vasıtasıyla yaptığını iddia ediyor. Kendisine genelde her yolu denemiş ve çözüm bulamamış insanların geldiğini belirten Tufan büyü konusunda "Büyü İslamiyete göre yasak ancak yapıldı mı bunun etkilerini silmek lazım. Üstünde büyü gördüğüm birine muhakkak yardımcı olurum" diyor.
Bilgi için İstanbul Life dergisi Tel: (0212) 622 14 16