“Gülen insan güzel insandır”

Bir süredir ekrandan uzak olan Ezgi Eyüboğlu, dün vizyona giren “Yol Arkadaşım 2”yle sevenlerinin karşısında. Oğuzhan Koç ve İbrahim Büyükak’ın 2 milyonu aşkın izlenen filmleri “Yol Arkadaşım”ın devamı olan projede neşeli, sempatik ve eğlenceli bir karakteri canlandıran oyuncuyla konuşmak için Beykoz Acarkent’teki evine gittik. Kapıyı kocaman bir gülümsemeyle açan Eyüboğlu, “Gülen insan güzel insandır” diyor. “ Onun enerjisi yaşam sevincimi artırıyor” dediği eşi Kaan Yıldırım’dan hayata kadar keyifli bir sohbet ettik.

- Daha vizyona girmeden adından söz ettiren “Yol Arkadaşım 2”de izliyoruz sizi. Projeye dahil olma aşamasından çekimlere kadar nasıl bir süreç yaşadınız?

Teklif geldiğinde ben henüz ilk filmi izleme fırsatı bulamamıştım. Hemen izledim ve çok sevdim, güldüm. Hoşuma gitti. Ardından senaryoyu okudum. Karakterim çok tatlı, canlı, sevimli bir kızdı. Bu beni cezbetti. Senaryoyu okurken de çok eğlendim. Oğuzhan Koç ve İbrahim Büyükak’la daha önce tanışmamıştık. Ama enerjimiz tuttu. İyi anlaştık. Bir kere kendi aralarındaki iletişimleri çok iyi.

- Devam filmi olmasından dolayı tereddütleriniz olmadı mı hiç?

Olmadı aslında. İkilimiz aynıydı ama hikayeleri başkaydı. Bir bölüm kapanmış, yeni bir bölüm başlamış gibiydi. Sadece başlarda uzun yıllardır birlikte iş yapan iki komedyenin arasına girmek düşündürüyor. Ama kendimi filme ait hissettim.

- Çilek adlı bir YouTuber’ı canlandırıyorsunuz. Nasıl biri Çilek? Sizi etkileyen tarafları neler oldu?

Ben zaten filmin genel hikayesini sevdim. İlk olarak ben eğer YouTuber olsaydım nasıl olurdum diye düşündüm. Canlı, deli dolu, macera peşinde bir kız yaratmaya çalıştım. Çilek, kanalı için sürekli hikaye arıyor. Bu arayışta Onur ve Şeref’le karşılaşıyor ve onlarla birlikte yolculuğa çıkıyor.

- İzleyiciler “Yol Arkadaşım 2”de diğerinden farklı olarak neler görecek?

Bu filmin ilkine göre aksiyonu daha bol. Özellikle İbrahim Büyükak’ın oynadığı Şeref’in başına sürekli bir şeyler geliyor. Baştan sona insanı ayakta tutuyor, hiç sıkılıp düştüğün yerler olmuyor. Temposu çok yüksek. Gülmek, eğlenmek isteyen herkesin izlemesi gereken bir yapım.

Bir bilgi kirliliği var bununla ilgili. Ne bale ne de modellik oldu hayatımda. Ben mesleğe oyunculukla başladım. Ama yazılanları görmüştüm ve değiştirmeye çalışmıştım. İstanbul Üniversitesi İktisat mezunuyum. Oyunculuk üzerine de master yaptım. Tescilli güzel olmak kötü değil ama değilim.

- Bir süredir ekranda yoksunuz. Yeni bir dizi projeniz var mı?

Uzun zaman sonra içime sinen bir proje okudum ama şimdilik hiçbir şey belli değil. Henüz üzerine düşünüyoruz, konuşuyoruz. İnşallah olursa bu sene ekranda olmak istiyorum.

- Sizi genelde sevilen rollerde izledik. Kendinize yakın bulduğunuz sıra dışı bir karakter var mı?

Daha histerik, dengesiz bir kadını canlandırmayı çok isterim. Aslında bu arayıştan dolayı seçici olmaya çalışıyorum. Ama galiba görüntümde insanlar bir masumluk buluyor. Hep de o yönden teklifler geliyor. Masumluğa mahkum gibiyim. Daha köşeli, yaratmaya daha açık roller isterim ben de. Benim içimden de masum suratlı bir psikopat çıkabilir izin verirlerse, denk gelirse...

“Küçük küçük hikayeler yazıyorum”

- Kamera arkası ya da senaryo yazmak gibi sektörün diğer alanlarına ilginiz var mı?

Bunun için bilgi birikimi gerektiğine inanıyorum. Yazmam gerektiği anı hissetmeliyim. Şu an küçük küçük hikayelerim var. Karalama denilebilecek tarzda... Ama akıp bir şeye dönüşmesi için biraz daha zaman gerekiyor.

- “Ayrılık” adlı oyunla tiyatro deneyiminiz de oldu. Tiyatro adına yeni projeleriniz var mı?

Bu sene için teklif gelen oyunlarda içinde olmak istediğim yoktu. İki sene boyunca çok severek yaptım ama şu an için yok. Zaten dizi ve tiyatro aynı anda çok zor oluyor. O zamanlar öyleydi ve çok yorulmuştum. Dizi olursa zaten olmaz. İzleyiciyle karşı karşıya oluyorsun, yorgunluğunu dahi yansıtamazsın.

- Oyunculuk adına hedeflerinizi belirlediniz mi?

Oyunculuk çok faktörlü bir sektör ve yaptığınız planlar hemen suya düşebiliyor. Daha çok projelere göre yönümü çizmeye çalışıyorum. Kendimi koyduğum bir amaç yok uzun vadede. Kısa vadede ise içime sinen işleri yapmak istiyorum. En büyük isteğim, insanların beni iyi bir oyuncu olarak anması.

“Beni komik buluyorlar”

- Mutfakla aranız nasıl?

Çok seviyorum yemek yapmayı ve yeni bir şeyler denemeyi. En son lazanya yaptım ve güzel olduğunu söylediler. Genelde beğeniliyor. Yoksa devam etmezdim herhalde. Kaan mutfağa dahil olmayı çok sevmese de mangalla ilgileniyor.

- Peki güzellik kavramı sizin için ne anlama geliyor?

Güzellikle ilgili ilk aklıma gelen; içten gülümseme. Gülen insan güzel insan diye düşünüyorum. Çünkü gülmek insanı güzelleştiriyor. O belirli kalıplarda olanlardansa pozitif, neşeli, hayatı çok ciddiye almayan ve gülen insanları seviyorum.

- Siz sosyal medyada gördüğümüz gibi günlük hayatınızda da hep neşeli misiniz?

Gülmeyi çok seviyorum. Hayatı almam gerektiği kadar ciddiye almaya çalışıyorum. Çevremdekiler çok pozitif ve neşeli biri olduğumu söyler. Aynı zamanda komik de bulurlar.

“Kaan, yaşam sevincimi artırıyor”

- Oyuncu Kaan Yıldırım’la iki yıl önce hayatınızı birleştiniz. Eşiniz nasıl bir yol arkadaşı?

Kaan sürekli bana destek olan, sürekli yanımda hissettiğim en önemli noktası birlikte çok eğlendiğim biri. Hayata, işine ve bana karşı çok tutkulu. Enerjisi çok yüksek. Yaşama sevincimi artırıyor. Onunla hayatı paylaşmak gerçekten çok güzel. Hayata ve insanlara karşı güzel bakış açıları var.

- Eşinizin de sizinle aynı mesleği yapıyor olmasının hayatınıza etkilerini anlatır mısınız? Daha önce aynı projede yer aldığınız da oldu. Hiç birbirinizi eleştirir misiniz?

Tabii ki, öncelikle birbirimize çok danışırız. Kötü yanları da konuşuruz. O benim aynı zamanda en iyi arkadaşım. Aynı mesleği yapıyor olmamızı avantaja çevirdik. Sadece bunun konforunu yaşamaya başladık. Eleştiri anlamında da olumlu olumsuz ne düşünürsek söylüyoruz. Aynı sektörde olmaktan dolayı mutluyum. Beni daha iyi anladığını düşünüyorum. Yeri geldiğinde korkusuzca, sert bir biçimde eleştiriyoruz. Kaan zaten çok dürüst ve gerçekçi. Acımasız bir gerçekçiliği var hatta. Fikirlerine güvenirim. O bir şey söylüyorsa mutlaka değerlendiririm.

- Kendinize ayırdığınız zamanlarda tercih ettiğiniz aktiviteler, hobiler neler? Sosyal medyada gördüğümüz kadarıyla seyahat etmeyi seviyorsunuz...

Yolculuk yapmak, yeni yerler görmek çok iyi bir deşarj yöntemi. Onun dışında dizi izlemeyi çok seviyoruz. Netflix’i takip ediyoruz. Sürekli aramızda konuşarak, değerlendirerek izliyoruz. Evcimen bir çiftiz. Arkadaşlarımız genelde bize gelir. Onlarla vakit geçirmeyi seviyoruz.