03.10.2020 - 03:02 | Son Güncellenme:
Seyhan Akıncı
Gelişimini tamamlamamış beynin; doğum öncesi, doğum sırasında veya doğum sonrasında hasar görmesi nedeniyle ortaya çıkan Cerebral Palsy, dünyada milyonlarca çocuğun hayatını etkiliyor. Ve birçoğu bizim yapabildiğimiz için ne kadar şanslı olduğumuzu fark etmediğimiz eylemleri gerçekleştirmek adına büyük mücadeleler veriyor.
Allergan Aesthetics Türkiye, erken müdahalenin öneminden yola çıkarak üç yıldır Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı (TSÇV) ile birlikte “Kutup Yıldızları” sosyal sorumluluk projesini yürütüyor.
Bugüne kadar; çok sayıda risk grubundaki bebek Erken Müdahale Programı’na dahil edildi. Gerekli tüm muayene ve tetkiklerin yapılması, fizyoterapi ve eğitimin verilmesini sağlamak için belirli oranda bir kaynak ayrılıyor. Bugüne kadar 58 bebek program kapsamında gerekli desteği ulaştı. Bu özel çocukların ailelerine de psikolojik destek veriliyor. Proje bu yıl “Benim Güzel Yarınlarım Var” isimli bir dijital fotoğraf sergisiyle büyümeye devam ediyor. Sakıp Sabancı Müzesi sanat danışmanlığında hayata geçirilen “Benim Güzel Yarınlarım Var” sergisi kapsamında Mehmet Turgut, 11 Cerebral Palsy’li çocuğu fotoğrafladı.
Çocukların hayal ettikleri mesleklere ve hikayelerine tanık olacağınız sergiyi Mehmet Turgut ve 6 Ekim Dünya Cerebral Palsy Günü’nde özel bir canlı yayınla projeye destek olacak Doğa Rutkay’la konuştuk.
Bugüne kadar sayısız projeye imza atmış bir fotoğrafçı olarak bu sergi sizin için ne ifade ediyor?
Tabii ki her işte farklı tecrübeler yaşıyoruz, yeni birçok şey öğreniyoruz. Ancak dijital sergi fikrini ilk duyduğum andan itibaren çok heyecan duydum. Cerebral Palsy’li çocuklarımızla bir gün geçirmek, onların gülüşlerini yakalamak, hayallerini fotoğraflamak çok değerli bir deneyimdi. Ülkemizde sıkça rastlanan toplumsal soruna fayda sağlayabilmenin bende bıraktığı his çok başka. Cerebral Palsy’li çocuklar hayata çok büyük zorluklarla, dezavantajlarla adım atıyor. Bir nebze onların bu mücadelesine ortak olma ve hayallerine ışık tutma hissi bile insanın maneviyat duygularını harekete geçiriyor. Bu açıdan çok keyif aldığım bir projeydi. Sergimizle, Cerebral Palsy’li çocukların da tüm çocuklar gibi, doğru şekilde desteklendiğinde sosyal hayatta yer alabileceklerini, gelecek hayalleri kurabileceklerini ve bu hayallerine ulaşabilmek adına her birimiz gibi mücadele vermeye hazır olduklarını anlatmak istedik.
11 çocuğun hayal ettiği geleceğe dokunduğu bir projeydi. Nasıl bir iletişim yaşandı aranızda?
11 Cerebral Palsy’li çocuğumuzun hayallerini birer fotoğraf karesine sığdırdık ama onun ötesinde onların içinde büyük bir güç, enerji, umut, yaşama sevinci olduğunu gördüm... Fotoğraf çekimi öncesinde çocukların hayallerini öğrendik. Hayalleriyle, yapmak istedikleri mesleklerle ilgili oyuncaklar, objeler temin ettik. Çok özel çocuklar olduğu için onların istekleri doğrultusunda hareket ettik ve rahat bir çekim oldu. Çocuklarımızı da çok yormamak için elimizi hızlı tuttuk. Sakıp Sabancı Müzesi’nde engellerimizi hissetmediğimiz güzel bir çekim gerçekleştirdik. Bazen gözlerimizle iletişim kurmak, gözlerindeki o güzel hisleri görmek ve bu anları fotoğraflamak... Gerçekten duygusu bol bir çekim olduğunu söyleyebilirim.
Çocuklarımızın yaşları küçük ama verdikleri mücadeleler ve başardıkları şeyler çok büyük. Her biri verdikleri yaşam mücadelesiyle bize ilham veren, umut aşılayan, hatta doğru bakıldığında kendi yaşam mücadelelerimiz için yol gösterici olan birer kutup yıldızı. Fotoğraf çekimini yaptığımız o gün, bunu çok net gördüğümü söyleyebilirim. Bizler için yürümek, koşmak, konuşmak aslında çok kolay, yaptığımız bu hareketlerin zorluğunun farkında bile değiliz. Hepimiz için basit bu hareketler Cerebral Palsy’li çocuklarımız için eğitim ve rehabilitasyon desteğiyle sağlanabiliyor. Bu zorluklara rağmen hayallerini gerçekleştirmek için hayata sıkı sıkı tutunan birer kahraman hepsi.