İki aylık molanın ardından devam

Geçtiğimiz temmuz ayında kapatıldığı açıklanan Marie Claire dergisi iki aylık aradan sonra ekim sayısıyla raflardaki yerini aldı. Yeni yayıncısı ile yoluna devam eden derginin başına da yeni bir isim geçti; Ferhan İstanbullu. Genel yayın yönetmenliği koltuğuna yalnızca bir ay önce oturan İstanbullu yeni ekibiyle böylesi kısa bir sürede sonbahar sezonu sayısı çıkarmış olmanın haklı gururunu yaşıyor şu sıralar. Ama üzerine ay başı rehaveti de çökmemiş. Kasım sayısının hazırlıklarına çoktan başlamış bile. İstanbullu ile Marie Clarie’i, sezon trendlerini, alışveriş ve “en’lerini konuştuk.

Marie Claire ile bir araya gelmeniz nasıl oldu?

Hayli sürprizli oldu! Maya İletişim, Marie Claire Türkiye’nin yayın haklarını aldıktan sonra benimle iletişime geçti. Doğrusu beni şaşırtan bir teklif oldu, ben derginin yine aynı ekiple başka bir yayın şirketiyle devam edeceğini zannediyordum. Şu anki ekipte de yazı işleri müdüründen ofis boy’una eski Marie Claire çalışanları da var aslında. Ben de beğendiğim isimleri çağırdım. 412 sayfalık bir dergiyi, ilk defa bir araya gelen insanlar olarak hummalı bir tempoda tamamladık. Sıfır sayı yapmaya ya da zaten iki ay piyasadan uzak kalmış bir dergi markasını daha fazla atıl tutmaya da gerek yoktu.

Nasıl bir değişiklik oldu yayıncının ve ekibin değişmesi ile?

Ben her şeyden önce Marie Claire gibi önemli bir dergi markasının yayın haklarının tek işi yayıncılık olan bir şirkete geçmiş olmasını önemsiyorum. Marie Claire’in eski ekibinin yanında benim de dahil olduğum yeni isimlerin varlığı, derginin tasarımıyla ilgili kreatif ekibin yaptığı çalışmalar, ortaya çehresi farklı, ‘ince ayardan geçmiş’ bir Marie Claire ortaya çıkardı. Biz ekipçe derginin Türkiye’deki geçmişine de saygıyla yaklaşmayı önemsiyoruz. O yüzden ‘rölansman’ kelimesini kullanmadık, derginin Türkiye’deki 286. sayısı olarak numaralandırdık.

Takip ettiğiniz bir dergi miydi? Bir gün başına geçerim diye aklınızdan geçer miydi?

Çok uzun zamandır keyifle okuduğum bir dergiydi, MarieClaire. Bırakın bu teklifi, ekibinin değişeceği ihtimali dahi aklıma gelmemişti. Hayatın sürprizlerinden biri olduğunu düşünüyorum. Dergicilik ilk gözağrım ama kendimi uzun bir süredir sadece gazeteci-dergici değil, iş kadını olarak tanımlıyordum. Genel koordinatörü Şah Yaycı’nın o bana çok iyi gelen net tavrının etkisi büyük kabul etmemde. Çok satan bir kadın-moda dergisi yapmanın heyecanı başkaymış. Bu dinamizmi beni canlı kıldığı için sevdim.

Türkiye’de moda dergiciliği hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Eskiden bir takım zengin babası, kocası olan hoş kızlar bir araya gelip neşe içinde dergi yapar gibi bir görüş hakimdi, işin fenası bu tespit de gerçekti! Şimdi yayıncılar her şeyden önce bu işin karlılığının farkında, pazarlama ekipleri arı gibi çalışıyor ve bu da rekabete direkt yansıyor. İki yıl evvel Vogue’un Türkiye’ye gelmesinin de sektöre olumlu katkısı oldu. Özellikle moda-kadın dergilerinin ciddi bir ‘business’ olduğu artık ilgili her sektörün idrakında.

“Dizilerin ünlü yüzleri ve gerçek hikayeler büyük ilgi görüyor”

Bu sezon almamız gereken beş parça...

Sıfır yaka bir triko, kısa küt topuklu bir bot, eser miktarda gömlek ve kısa paçalı pantolon, camel palto ve içine her şeyi dolduracağınız, yıllarca kullanacağınız bir ‘shopping bag’

En kolay alışveriş yapılabilecek adresler...

Kabul etmemiz lazım ki en verimli alışveriş, alışveriş merkezinde yapılıyor. İstinyepark ve hiç modası geçmeyen Akmerkez, ev alışverişi için Cevahir. Benim favorimse daima Nişantaşı.

Sezonun trendleri arasında Türk kadınlarının benimseyecekleri...

Bence bordonun muhteşem dönüşüne Türk kadını karşılıksız kalamayacak! Asla benimseyemeyecekleri sigaret pantolonlar. İnce bilek, ince bacak gerektirdiği için.

Takip ettiğiniz dergiler...

Harper’s Bazaar (İngiliz, Amerikan, Türk), Vogue (Türk, Fransız, İngiliz), Instyle (Türk), Elle (Türk), Architectural Digest, Women’s Health (Türk) Travel and Leisure (Türk). Marie Claire (İngiliz, Amerikan, Fransız, Hollanda ve İtalyan edisyonları).

Moda-kadın dergilerinde en çok okunan konular...

Gerçek kadınları hikaye eden konular ve TV dizilerinin ünlü yüzleri büyük ilgi görüyor. Bir de moda çekimlerine kadınlar eskisinden daha uzun uzun bakıyor.

Beğendiğiniz stil...

Maskülen hatlı büyük beden ceketlerin, deri pantolonların eteklerle giyildigi rock chic.

Stilini beğendiğiniz ünlüler...

Katherine Hepburn, Kate Moss, Caroline de Maigret, Lauren Bacall, Steve McQueen.

Beğendiğiniz ünlü evleri...

Antikacı Hikmet Mizanoğlu ve Ari İstanbulluoğlu’nun evleri. Şimdi el değiştirmiş olsa da Amelie Edgu’nun Büyükada’daki evi.

“Dergiye para harcamadaki pintiliğe şaşıyorum!”

Okurlara dair bir gönül kırıklığım var. Her ay lüks markalardan en az bir parça mal ürün alan hanımların dergi alırken “Hangisi kalın?” diye bakıp seçimlerini ona göre yapmalarını hayretle karşılıyorum! Bu yaşam konforundaki bir kadının kalınlığına bakmadan takipçisi olacağı bir dergi markası olmaz mı hiç! Bence sektörün önde gelen dergi markaları olarak bir araya gelip dergi okumayı teşvik edecek kampanyalar yapmamız lazım. Kafelerde bilmem kaç paraya cafe latte’leri ardı ardına içen Nişantaşı kadınlarının aynı parayı bir dergiye harcamadaki pintiliğine şaşıyorum!

“Blake Lively kapağına bayıldım. Hollywood’un son altın sarışını o!”