Cumartesiİşte öyle bir albüm

İşte öyle bir albüm

21.01.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

Türk popunun efsane ekibi Erol Evgin, Çiğdem Talu ve Melih Kibar'ın unutulmaz şarkılarından 20'si ilk kez orijinal kayıtlarıyla "İşte Öyle Bir Şey" adlı albümde toplandı. Evgin ekibin başarısının sırrını anlatırken "Uyum içindeydik, üçümüz de duygu insanıydık" diyor

İşte öyle bir albüm

20 tanesini ilk halleriyle "İşte Öyle Bir Şey" adlı albümde topladı. Zaten hepsi bildiğimiz, yıllardır dilimizden düşürmediğimiz şarkılar. Hâlâ bir duyguyu tanımlayamadığımızda "İşte öyle bir şey" diyorsak ya da "Evlerin ışıkları bir bir yanarken bendeki karanlığı gel de bana sor" dizeleri dolanıyorsa dilimize, bu şarkılarda bir büyü olduğunu kabul etmek gerek... Şarkıların anne-babası Çiğdem Talu ile Melih Kibar bir yerlerden bizi izlerken, Erol Evgin'le o yılları, o şarkıları, o büyüyü konuştuk... Şimdilerde 30'lu yaşlarını yaşayan pek çok kadının çocukluk aşkıydı Erol Evgin. Ağızlarından çıkan ilk cümle "Ah bu hayat çekilmez" filan olmuşsa şaşmamak gerek, 1970'li yıllara damga vurmuş şarkılardı bunlar çünkü. Türk popunun en muhteşem ekiplerinden Melih Kibar-Çiğdem Talu-Erol Evgin üçlüsünün şarkıları... Erol Evgin bu unutulmaz şarkılardan Hâlâ sokakta karşılaştığım şimdinin hanımefendileri diyorlar ki mesela, "Küçükken, ekrana çıktığınızda pijamam varsa üstümde, hemen değiştirir, en güzel elbisemi giyerdim". Biri babasına beyaz pantolon giydiriyormuş ben giyiyorum diye. Benimle evlenmek isteyen çok çocuk vardı. 70'li yıllarda kız çocukların tamamı hayrandı size... Evet, Melih ile Çiğdem'in bir de gönül bağları oldu, onun sonunda hüzünlü şarkılar vardır ama onlardan bile umut çıkar. Çiğdem büyük gayret gösterdi bu ekibin dağılmaması için. Hep umut dolu şarkılar yaptınız... Yok ama bazı serzenişler var tabii. "Bizim Tango"da mesela, "Git gez istersen dünyayı bir baştan bir başa, bulamazsın yine de sevginin böylesini" diye kadınca bir isyan var. Ben de maço bir erkek olmadığım için oturdu bana bu sözler. Duygusal biri olmasaydım bu sözleri taşıyamazdım. Şarkıların tarzı değişti mi ayrılıkla? Ben Ankara'daydım, gazinoda çalışıyordum. Çiğdem telefon etti ve "Senin için çok güzel bir şarkı düşündük" deyip "İşte Öyle Bir Şey"in ilk satırını söyledi. Çılgına döndüm, hemen uçağa atladım gittim. Çiğdem'in Bebek'teki köşkünde çalıp söyledik sabaha kadar. Tek tek şarkılardan söz etsek biraz... İlk şarkı "İşte Öyle Bir Şey"... Yapımcı firma "İşte Öyle Bir Şey"in arka yüzüne Demis Roussos'un bir şarkısını koymak istedi. Biz de kendimiz bir şey yapmak istiyoruz. Fakat Melih de İngiltere'de kimya mastırı yapıyor. Elimizde bir tek "Sevdan Olmasa" vardı, o da yarımdı. Ben tamamladım bir kısmını. Sonra Demis Roussos'un o şarkısını Ajda yaptı "Gözün Aydın" diye ama satışlardan bizim haklılığımız ortaya çıktı. O senenin bütün ödüllerini aldık. "Sevdan Olmasa"... O şarkının en öne çıkan cümlesi "Evlerin ışıkları bir bir yanarken bendeki karanlığı gel de bana sor"du. Ayhan Göncer bunu fotoğraflayalım dedi, foto muhabiri de Rıfat Ababay'dı, birlikte Gayrettepe'ye gittik. Yüksek bir bina buldular, ben de pozlar veriyorum. Birdenbire bir minibüs geldi, içinden makineli tüfekli adamlar indi ve bizi derdest ettiler. Ayhan bağırıyor "Bu Erol Evgin" diye, kimsenin dinlediği yok. Götürdüler bizi, meğer o yüksek bina Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü'ymüş. "Bir de Bana Sor"... "Vokaller Sezen Aksu'ya ait" Melih İngiltere'de bir gece fırtınadan çok korkmuş ve bir piyano bulup bunu bestelemiş. Banda çekip Çiğdem'e yollamış. Çiğdem de hiç bilmeden "İçimdeki Fırtına" diye söz yazmıştı. "İçimdeki Fırtına"... O şarkıda "Etme eyleme canım" vokalleri Sezen Aksu'ya ait. Onun genç kızlık sesi. Vokal yapan arkadaşların seslerine tiz geldi şarkı. Sezen "Kaybolan Yıllar"ı yapmak üzere stüdyoya giriyordu. Atilla Özdemiroğlu rica etti, o da girdi okudu. Çok da güzel oldu. "Etme Eyleme"... Bedia Muvahhit çok severdi bu şarkıyı, "Kuzum, benim için oku" derdi. Bir gece bir yemekte yine "Benim için söyle" dedi, söyledim. Emel Sayın da Vasfi Rıza (Zobu) beye "Ben de sizin için bir şarkı söylemek istiyorum" dedi. Ve "Bir Gece Ansızın Gelebilirim" şarkısını söyledi. Vasfi Rıza bey şarkının sonunda "Buyurun hanımefendi, başım üzerine, yalnız unutmayınız ki misafir umduğunu değil bulduğunu yer" dedi. "Hep Böyle Kal"... Biz kimlikli bir kent türküsü oluşturmuştuk. Çiğdem şiir tadında sözler yazardı, Melih Türk müziği lezzetinde makamları kullanırdı, ben de doğru prozodiyle samimi bir yorum getirmeye çalışırdım. İnsan olarak da çok uyum içindeydik, üçümüz de duygu insanıydık. İşin sırrı bu bence. Bu üçlünün sırrı neydi?

EN ÇOK OKUNANLAR

KEŞFETYENİ

İlgili Haberler