Kaçırılmayacak beş film
31.01.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:
14. !f İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali 12 Şubat’ta başlıyor. Nil Kural zengin bir programa sahip olan festivalin kaçırılmaması gereken beş filmini Milliyet Sanat dergisinde yazdı
En çok konuşulan belgesellerden
“Sessizliğin Bakışı”
Joshua Oppenheimer’ın ismini Oscar adaylığına uzanan, izleyenleri dehşete sürükleyen belgesel “The Act of Killing”le bütün sinema takipçileri duydu. Endonezya’da geçen bu belgesel, 1965-1966’da komünizmle savaş adına yarım milyon insanın öldürüldüğü döneme odaklanıyor ve yönetmen bu dönemde katliam yapan adamlardan suçlarını canlandırmalarını istiyordu. Daha da dehşet verici olan, sistem tarafından ödüllendirilmiş bu katillerin gururla suçlarını anlatmalarıydı. İşte Oppenheimer’ın !f’te gösterilecek yeni belgeseli “Sessizliğin Bakışı / The Look of Silence”, “The Act of Killing”i tamamlayan bir yapım: Bu kez, sevdiklerini bu katliamda kaybedenler, katillerle yüzleşiyor. Film yarıştığı Venedik Film Festivali’nde övgülerle ve Jüri Büyük Ödülü ile selamlandı. Yılın hakkında en çok konuşulan belgesellerinden biri.
Ünlü düşünür Sontag’ı hatırlama zamanı
“Susan Sontag Hakkında”
Nancy D. Kates’in yönettiği belgesel, adı üzerinde Susan Sontag’ı konu alıyor. Fotoğraf, hastalık, terör ve savaşla ilgili çalışmalarıyla bilinen yakın dönemin en önemli düşünürlerinden Sontag’ı işlerken Kates arşivlere, arkadaşları ile ailesinin tanıklıklarına ve kendi yazdıklarına yer veriyor. “Susan Sontag Hakkında / Regarding Susan Sontag”, Tribeca Film Festivali’nde yarıştı ve buradan mansiyon ödülüyle döndü. Bu belgesel 2004’te hayatını kaybeden çok yönlü yazar Susan Sontag’ı anmak ve çalışmalarını hatırlamak için iyi bir fırsat.
Portekiz’e bir bakış
“At Parası”
Portekizli Pedro Costa’nın yeni filmi“At Parası / Cavalo Dinheiro”, üstadın 10 yıldır çektiği ilk kurmaca film. Dolayısıyla !f’in en heyecan verici filmlerinden. Konusu için alt sınıfın gecekondu mahallelerinden karakterlerle Portekiz’in geçmişine ve geleceğine bir bakış denilebilir, Costa usulü. “At Parası” mutlaka sinema perdesinde görülmesi gereken bir film.
Şiirlerden yola çıkıyor
“Narın Rengi”
Büyük Ermeni yönetmen Sergei Parajanov’un 1968 yapımı filmi “Narın Rengi / Sayat Nova / The Color of Pomegranates”, !f İstanbul’un kült bölümünün bu yılki konuğu. Kafkaslar’ın ünlü ozanı Ermeni Artin Sayadyan’ın şiirlerinden yola çıkan film, Parajanov’un başyapıtlarından biri. Elbette ideal izleme yeri bir sinema salonu. Üstelik film, festivalde yenilenmiş kopyasıyla gösterilecek.
Sanayi şehrinden müziğin zirvelerine
“Pulp: Hayat, Ölüm ve Süpermarketler Üzerine Bir Film”
Müzikle ilişkisi hep sıkı fıkıydı !f’in. Programda müzikseverlerin ilgisini çekecek filmler olması şaşırtıcı değil. Bu yılki seçkide bu kategoriye giren film, Brit-pop’un öncü gruplarından Pulp’ı konu alan “Pulp: Hayat, Ölüm ve Süpermarketler Üzerine Bir Film/ Pulp: Life, Death & Supermarkets”. Florian Habicht’ın yönettiği film, 2012’de grubun memleketi sanayi şehri Sheffield’daki konserinden yola çıkıyor ve köklerine uzanıyor.
Hangi tarihlerde nerede?
14. !f İstanbul Uluslararası
Bağımsız Filmler Festivali, 12-22 Şubat’ta İstanbul’da,
26 Şubat-1 Mart’ta ise Ankara ve İzmir’de gerçekleşecek. Filmler İstanbul’da Beyoğlu Cinemaximum Fitaş, Cinemaximum Kanyon, Cinemaximum Budak; Ankara’da Cinemaximum Armada, İzmir’de ise Cinemaximum Konak Pier sinemalarında gösterilecek. Biletler 2 Şubat’tan itibaren Biletix perakende satış noktalarından veya Biletix.com’dan; 7 Şubat’tan itibaren ise festival gişelerinden satın alınabilir. n
