Kadıköy’ün bohem pazarı

Kadıköy’de, Bahariye Caddesi’ne açılan Ali Suavi Sokak’ta bir eylül ikindisi. Yan yana dizilmiş tezgahları, tezgahlar arasında mekik dokuyan kalabalığıyla bir pazar yerini andırıyor sokak. Ama alıştığımız pazar yerlerine göre fazla düzenli, şık ve sessiz de. Ayrıca sokaktaki esnafın hali de bir tuhaf; kimi ağzında pipo çamur yoğuruyor, kiminin tezgahında felsefe kitapları "paralel okuma" yapıyor, üç-beşi yan yana geldi mi de sanattan siyasete ağır muhabbetlere geçiliyor hemen.
Geçen aya kadar otopark olarak kullanılan bakımsız bir sokakken Kadıköy Belediyesi’nin girişimiyle bir pazar yerine dönüştürülen Ali Suavi Sokak’ın yeni "manzarası" bu. Ama atmosferinden de anlaşılabileceği gibi bu pazarda öyle "domates, biber, patlıcan" değil, sadece sanat satılıyor; üstelik taze taze... Zira siz standları gezerken elinde çekiç taş yontan bir heykeltıraşa, "uçup gitmiş" bir ressama, "elif çeken" bir hattata rastlayıp istediğiniz her eseri satın alabiliyorsunuz. Zaten sokağın kuruluş amacı da bu: Güzel sanatların her alanından sanatçıyı bir araya getirip sanatın yaratım sürecini halkla paylaşmak. Tabii bir de atölye ve satış yeri problemi yaşayan sanatçılara destek olmak.

Kafeler ve barlar açılıyor
Kadıköylülerin "Sanatçılar Sokağı" olarak adlandırdıkları ve birbiri ardına açılan şık kafeleriyle semte bohem bir Paris atmosferi kazandıran projenin fikir babası ise sokağın ünlü tasarım mağazası New Antik’i işleten Fikret Tekiner. "Bir ay öncesine kadar sokağın bakımsız bir otoparka benzediğini ama belediyenin katkıları sonucu şimdi hem sanatçılar hem de sanatseverler için bir buluşma noktası olduğunu" söyleyen Tekiner "Bu proje için çok uğraştım ama halkın ilgisi bütün yorgunluğumu unutturdu" diyor.
Sokakta şu anda heykel, resim, hat, tezhip, ağaç oyma gibi birçok disiplinden sanatçının standı var. Ama onlar burayı bir çarşı-pazardan çok büyük bir sanat atölyesi gibi gördükleri için kazandıklarının çoğunu yine sokak için harcıyorlar. "Çünkü gelecek kuşakların böyle yerlere bizden daha çok ihtiyacı olacak" diyor bir heykeltıraş küçük hayranına bir torba çamur armağan ederken... Ve ekliyor: "Zaten Kitab’a göre insan da çamurdan yaratılmadı mı? Heves etmiş, başlasın bakalım kerata..."



İşin doğrusu bizim birçok projemizde olduğu gibi bu sokak da Kadıköylülerin bir fikriydi. İçmimar Fikret Tekiner bize buranın Sanatçılar Sokağı olarak düzenlenmesini önerdi. Biz de "Öncülüğünü siz yapın gereken desteği verelim" dedik. Sokağın projesini, altyapısını, aydınlatmasını hazırladık.
Sokaktaki sanatçılar burada sadece kendi eserlerini sergileyecekler. Yani pazardan mal alıp satmayacaklar. Dolayısıyla üretime ve yerinde satışa dönük bir girişim bu.
Bizim en büyük şansımız potansiyelimiz. Çünkü Kadıköy’de sanatçı da, sanatsever de var. Sanatçı üretmedikten, o eserleri alan olmadıktan sonra Sanatçılar Sokağı kurmuşsunuz bir anlamı yok ki.