Cumartesi Kendin yap, kendin çal

Kendin yap, kendin çal

12.01.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

İTÜ’deki Çalgı Yapım Bölümü’nde okuyan öğrenciler sadece müzik eğitimi almıyor; kemandan tambura, kemençeden viyolonsele kadar eğitimini aldıkları enstrümanları da kendileri yapıyorlar

Kendin yap, kendin çal

Kendin yap, kendin çal

İTÜ’deki Çalgı Yapım Bölümü’nde okuyan öğrenciler sadece müzik eğitimi almıyor; kemandan tambura, kemençeden viyolonsele kadar eğitimini aldıkları enstrümanları da kendileri yapıyorlar

SİBEL KÖKLÜ

İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı bünyesinde yer alan Çalgı Yapım Bölümü’nde okuyan yaklaşık 50 öğrenci, müzik eğitiminin yanı sıra asıl branşları olan enstrüman yapımı konusunda eğitim alıyor. Kanun, ut, tambur, kemençe, saz gibi geleneksel enstrümanların yanında viyolonsel, gitar ve keman gibi Batılı enstrümanları da yapan öğrenciler, öğrenimlerini dört yılda tamamlıyor. Öğrenciler, mezuniyet enstrümanı hariç, dört yıl boyunca yaptıkları enstrümanları da okul bitince evlerine götürebiliyor.
Türkiye’deki ilk örnek olan Çalgı Yapım Bölümü’nde müzik ve yapımın iç içe olduğunu söyleyen Bölüm Başkanı Mustafa Aydın Öksüz, şu anda iki ayrı ana sanat dalında eğitim verdiklerini belirtiyor:
"Yaylı sazlar ve mızraplı sazlar olmak üzere iki ayrı ana sanat dalımız var. Toplam öğretim üyesi sayısı 8. Bölümümüz 1978 yılında kurulmuş, 1981 yılında İTÜ’ye bağlanmış. Bu bölüme giren öğrenci ilk yıl mızraplı ya da yaylı çalgılar bölümünden birini seçiyor. Her yarıyıl değişik enstrümanlar yapmayı öğreniyor. Aynı zamanda enstrüman çalıyor, müzik, solfej ve diğer kültür derslerini alıyorlar. Biz Türkiye’nin çalgı ihtiyacını karşılamaya yönelik elemanlar yetiştiriyoruz. Bu enstrümanları üretecek uzmanlara ihtiyaç var. Dünyada bu alanda büyük bir sektör var. Ama Türkiye’de bu konuda henüz fazla mesafe alınamadı."

Yaylı ve mızraplı çalgılarda en çok ladin kullanılıyor
Konservatuvar bünyesinde başlatılan yeniden yapılanma faaliyetinden Çalgı Yapım Bölümü de nasibini aldı. İlerde okulun ismi Müzik Teknolojileri Bölümü olacak. Çalgı Yapım Ana Bilim Dalı olduktan sonra bir de Ses Kayıtları Ana Bilim Dalı açılacak. Yine projeler arasında nefesli ve vurmalı çalgılar programları açmak da var. Önümüzdeki yıllarda yüksek lisans ve doktora programlarının da açılacağı belirtiliyor. Öksüz teknolojiyi daha yoğun kullanmak istediklerini söylüyor.
Her çalgının üretiminde farklı ağaçlar kullanılıyor. Yaylı çalgılarda ladin ve akçaağaç tercih ediliyor. Mızraplı çalgılarda yine ladin; kanunda çınar, kemençede selvi, gövde kısmını oluşturan bölümlerde maun ya da ceviz ağacı kullanılıyor.
Çalgı Yapım Bölümü’nde yaklaşık 15 ayrı enstrümanın üretildiğini söyleyen Öğretim Görevlisi Mehmet Tangör; enstrüman yaparken kullanılan özel aletlerin yapımını da kendilerinin gerçekleştirdiğini belirtiyor.
"Bu özel aletler dışarıda fazla bulunmadığı için burada yapıyor ve öğrencilerimize de bunların kullanımını öğretiyoruz. Buradan mezun olan öğrencilerimizin çoğu kendilerine ait bir atölye açarak enstrüman yapım ve tamiri çalışmalarını sürdürüyorlar. Ayrıca TRT gibi kurumların da ‘Luteer’ dediğimiz bu kadrolara ihtiyacı var. Bazen icracılarla enstrüman yapımcıları arasında kopukluk oluyor. Aslınca icracılar enstrüman yapımcılarını tanımak istiyor çünkü onların da bakım ve onarıma ihtiyacı oluyor. Luteer kadroları icracılar için çok önemli."

Öğrenciler eski eserleri onarıyorlar
Öğrencilerin çalışabilecekleri bir başka alan da eski eserlerin restorasyonu. Mehmet Tangör de Topkapı Sarayı’nda restorasyon çalışmalarını sürdürüyor. Saraydaki sedef kakmalı, değerli enstrümanların; yaylı, mızraplı, vurmalı çalgıların bakım ve onarımını yapıyor.
Bu bölümde okuyanların üçte birini kız öğrenciler oluşturuyor. Daha önce kız öğrenciler bu bölüme alınmıyorlardı. Ancak yapılan düzenlemeyle son on yıldır okula kabul ediliyorlar. Bölüme her yıl yaklaşık 300-400 başvuru oluyor. Ancak her yıl 10 öğrenci alınıyor. Yetenek sınavı ile alınan öğrenciler isterlerse ÇAP (Çift Anadal Programı) programından yararlanabiliyor. Fark derslerini alarak iki farklı bölümden mezun olabiliyor.

Sevil Gültekin (2. sınıf öğrencisi)
Önce abla bu bölümü bitirdi, sıra kardeşte...
Ablam bu okulda okuduğu için böyle bir bölüm olduğunu biliyordum. Şu anda enstrüman yapmayı ve çalmayı öğreniyorum. Okulu bitirdikten sonra da bu işi devam ettirmek isterim. Şarkı söylemeyi çok sevdiğim için sahne hayatını da düşünüyorum. İleride bir albüm yapabilirim. Şimdi de ekstralara gidiyorum.

Mustafa Özer (4. sınıf öğrencisi)
"Bu eğitimle 40 farklı meslekte çalışabilirim"
Yaylı sazlar ana sanat dalında okuyorum. Keman yapıyorum, aynı zamanda çalıyorum. İlerde aldığım eğitimle yaklaşık 40 meslek dalında çalışabileceğimi düşünüyorum. Buradaki eğitimle her şeyi yapabilirim. Ayakkabı tasarımcısı bile olabilirim Şu anda TRT Çoksesli Gençlik Korosu’nda tenorum.

Gülcan Yaman (3. sınıf öğrencisi)
"Viyolonselin yapılışını öğrenmek istedim"
Bu bölüm bana çok ilginç geldi. Okula girmeden önce viyolonsel çalıyordum, onu geliştirmek ve yapımını öğrenmek istedim. Şu anda keman dersleri alıyorum. Okulu bitirdikten sonra enstrüman yapımcısı ya da solfej eğitimi aldığımız için icracı olabiliriz.

Sibel Çamalan (2. sınıf öğrencisi)
"Önce zorlandım çünkü fiziki güç isteyen bir iş"
Benim arkadaşım vardı burada okuyan, enstrüman yapmak ve aynı zamanda seslerini duymak çok ilgimi çekti. Başlangıçta zorlandım. Çünkü fiziki güç isteyen bir iş. İleride atölye açarım ya da icracı olabilirim.




CUMARTESİ