Koronaya karşı karavan tatili

Burçin ve Erdi çifti, karavanlarına “Mars” gezegeninden ilhamla bu adı vermişler: “İç tasarımda kullandığımız kızıl ve kahve renkler bize Mars gezegenini çağrıştırdı. Ayrıca seyahat edilebilecek en uzak nokta olan Mars dışında bizi her yere götürmesi umuduyla, dünya turu hayallerimizi simgelemesi için
bu ismi verdik.”

Pandemi nedeniyle hayatımıza sosyal mesafe kurallarının hükmettiği bugünlerde, herkesin aklında aynı soru var: Tatile gidebilecek miyiz? Gitsek bile sosyal mesafemizi koruyabilecek miyiz? İzole tatil mümkün mü? Bu sorular birçok insanı aynı seçeneğe götürmüş olacak ki, salgın döneminde karavana olan talep yüzde 300 arttı. Peki, karavan tatiline herkes ayak uydurabilir mi? Karavan tam izolasyon sağlar mı? Nelere dikkat etmek gerekir? Bundan iki yıl önce şehirden kaçıp “Mars” adını verdikleri karavanlarıyla kendilerine yeni bir hayat kuran Burçin ve Erdi Vahid çiftine sorduk.

Karavan maceranız nasıl başladı?

Burçin Vahid: 8 sene önce İstanbul’da bir ay arayla işe başladığımız işyerimizde tanıştık. 6 yıl beraber çalıştık. Yaklaşık 3 yıldır da evliyiz. Haziran 2018’de İstanbul’daki hayatımızı geride bırakarak uzun zamandır aklımızda olan karavanla seyahat etme hayaliyle bu maceraya atıldık. O günden beri edindiğimiz deneyimleri “Trail of Us” isimli sosyal medya hesaplarımızda paylaşıyoruz ve bu dijital içeriklerle hayatımızı kazanıyoruz.

Sizinki çekme karavan değil, minibüsü dönüştürerek elde edilen motokaravan. Hatta içini de kendiniz yapmışsınız. Neden bunu tercih ettiniz?

Erdi Vahid: Tasarımdan, malzeme seçimine kadar tüm sürece hakim olmak istediğimiz için bu yolu seçtik. Bir de motokaravan, uzun dönemli seyahatler planladığımız ve esnek hareket etmek istediğimiz için çekme karavana göre daha avantajlı gözüktü. Araç boyutunu kolay park edilebilir ve hareket kabiliyeti yüksek bir modelden yana yaptık. Ama aracını ayrıca kullanan, sezonsal seyahatler gerçekleştirecek birçok kişi için çekme karavan da güzel bir alternatif. Bizim karavanımız Mars dışında ayrıca bir aracımız yok. Boyut olarak da bize oldukça yeterli geliyor. O yüzden herkesin kendi ihtiyaçlarına göre seçim yapması önemli.

Peki ne kadara mal oldu?

E.V.: Aracımızı 45 bin liraya ikinci el olarak aldık. İç tasarım; malzeme, işçilik ve karavan ruhsat masrafları dahil yaklaşık 25 bin lira tuttu. Fakat 2 sene öncesine nazaran malzeme fiyatlarında artışlar oldu tabii. O dönemde karavan şirketlerinden benzer tasarımda bir karavan için 100-150 bin lira arasında değişen fiyatlar almıştık.


Karavanla ilk kez yola çıkacak olanlar için neler önerirsiniz?

B.V.: Karavanla seyahat etmeden önce mutlaka birkaç kamp deneyimi yaşamalarını tavsiye ederiz. Konfor alanlarından uzaklaşmak herkes için uygun olmayabilir. Karavan açık bir alan olduğu için çok hızlı kirlenebiliyor, dar bir alan olduğu için hızla dağılabiliyor, doğanın içinde olmanın getirdiği böcek vb. yan etkenler de söz konusu. Fakat size keyif veriyorsa bunların önemi kalmıyor. Bizim en dikkat ettiğimiz konu genelde güvenlik oluyor. Yurt dışında konaklayacağımız yerleri “park4night” adlı bir uygulamadan tüm değerlendirme ve yorumlara bakarak özenle seçiyoruz. Türkiye’de ise öncesinde internet üzerinden ve yerel halkla konuşarak araştırma yapmaya çalışıyoruz.

Sosyal mesafeyi koruma boyutuyla karavan tatili bu yazın gözdesi olacak gibi gözüküyor. Sizce karavan buna gerçekten uygun mu?

B.V.: Gündem bir miktar daha durulduğunda karavanla seyahat etmenin diğer seyahat türlerine göre daha rahat başlayabileceğine inanıyoruz. Biz karantina süresince karavanla seyahat etmeyi tercih etmedik. Çünkü su değişimleri, market alışverişleri, akaryakıt ihtiyaçları gibi birçok noktada tesisleri kullanmak gerekiyor. Fakat zamanla hijyen kurallarına dikkat ederek bu hizmetlerden daha rahat yararlanabilir hale geleceğimize inanıyoruz. Gittiğimiz yerlerde de sosyal mesafeyi koruyabilirsek karavanla seyahat edilebilir diye umut ediyoruz.

Gittiğiniz yerlerde karavan kamplarında mı, bağımsız lokasyonlarda mı kalmayı tercih ediyorsunuz?

E.V.: İkisinde de bolca konakladığımız oluyor. Karavanımızı su depoları, kasetli portatif tuvaleti ve güneş enerjisi sistemiyle 3-4 gün bir tesise bağımlı kalmadan seyahat edebileceğimiz şekilde tasarladık. O nedenle seyahat esnasında genelde 3-4 günde bir karavan kamp alanlarına uğrayıp su ve temizlik ihtiyaçlarımızı gideriyoruz. Ek olarak güzel lokasyonlardaki karavan kamp alanlarında keyif yapmaya gittiğimiz de oluyor. Kamp alanlarına bağımlı kalmamak yolculuk bütçelerini dengeleyebilmemize de yardımcı oluyor.

Bu yaz Türkiye’de tercih edilebilecek karavan rotaları ve kamp alanları olarak nereleri önerirsiniz?

B.V.: Biz Ege ve Akdeniz sahillerini çok seviyoruz. Bu yaz için kendi rotamızda Bodrum’la Akyaka arasındaki Mazı, Çökertme, Ören rotası var. Bunun dışında Urla’daki Demirci Koyu, Seferihisar’da Mona Camping, Akyaka Azmak Nehri kıyısı ve Marmaris Bördübet Koyu gibi pek çok nokta favorilerimiz arasında.


“Bizi birbirimize daha çok bağladı”

Sizce karavanla birlikte hayatınızda neler değişti?

B.V.: Doğaya karşı çok daha farkında, enerji kaynaklarını çok daha bilinçli tüketmeye gayret eden bireyler olduk. Beraber gurur duyduğumuz bir hayat inşa edebilmemiz ve birlikte paylaşabilmemizse bizi birbirimize daha çok bağladı.

E.V.: Bir de sorunlarla ve belirsizliklerle çok daha iyi başa çıktığımızı ve küçük detayları sorun haline getirmemeyi öğrendiğimizi hissediyoruz. Böyle bir deneyim yaşayabildiğimiz için her gün sahip olduklarımıza şükrediyoruz.