08.07.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:
Gökhan Karakaş / gokhan.karakas@milliyet.com.tr
DÜZCE YAYLALARI
Yeşille mavinin buluşması
Erkin Yeşil (Elektrik mühendisi)
Düzce çok uzaklara gitmeden yeşil ve mavinin eşsiz güzelliklerine ulaşma imkanı sunar. İstanbul’la Ankara’nın ortasındaki Düzce; yaylaları, gölleri, şelaleleri ve plajlarıyla ziyareti hak ediyor.
Düzce’nin şelalelerle süslenmiş yaylaları, “Neden buraları atlamışım!” dedirtecek kadar büyüleyici. Düzce Ovası’nı çevreleyen Elmacık Dağları ve yaylaların hepsi motosiklet ve bisiklet sürücüleri ile doğa yürüyüşçüleri için harika rotalar barındırıyor. Kardüz Yaylası’na yağan kar ilkbaharın sonuna kadar kalıyor. Gölyaka’ya giderken köknar, kayın, ıhlamur, çınar, gürgen ve ceviz ağaçları size eşlik ediyor. Topuk, Sakarca, Çiçekli, Koca, Şehirli, Torkul, Odayeri, Derinoba, Sırık, Sırıkyanı, Derebalık, Pürenli, Balıklı, Kütüklü, Sakarca, Oflu, Eğrelti, Yanık, Abaza yaylaları birbirinden güzel manzaralar sunuyor. Melen Çayı, Samandere Şelalesi, Güzeldere Şelalesi, Yığılca da...
İstanbul’dan Düzce’ye otobandan 220 kilometre olan mesafe 2-2.5 saatte alınıyor. Samandere Şelalesi’nden başlayacağınız gezinizi serin yaylalar, Melen Çayı’nda rafting, Edilli sahilinde deniz keyfiyle taçlandırabilirsiniz.
Türkiye’nin Maldivler’i
Serpil Kurtay (Gazeteci)
Tatillerimde yurt dışında olmayı tercih ederken, ulaşım aracı olarak motosikletin hayatıma girmesiyle yeni yerler keşfetme arzum arttı. Keşfettiğim yerlerden biri de Salda Gölü. Burdur’un Yeşilova ilçesi sınırlarındaki göl İstanbul’a 600 kilometre uzaklıkta. Fethiye’den Karamanlı’ya kadar Burdur yolunu takip edip Yeşilova tabelasından dönerek Salda Gölü’ne ulaştım. Beyaz kum yığınlarının yanındaki “Salda Gölü- Maldivler” tabelası beni çok heyecanlandırdı. Maviliği uzaktan görünce kalp atışlarım hızlandı. Engin mavilik ve güneşin cömertliğinde kendini gösteren kumsal, bisikletçiler ve yürüyüşçüler için de müthiş bir rota. Gölün etrafını turlamadan Salda’dan sakın ayrılmayın.
ERZİNCAN VE TUNCELİ
Doğu’nun doğası sizi çağırıyor
İlker Kül (Fotoğrafçı)
İstanbul’dan çıktıktan sonra rotada her türlü yol koşulu var. Virajlar, dağlar, ovalar, nehirler ve göller. Ama bunun yanında nefis bir de yaban hayatı. Heyecanı ve doğayı sevmeyenlere bu rotayı önermem.
İsteyenler Ankara’da ilk molayı verebilirler. Ama benim gibi dişinizi sıkıp kendinizi Malatya’ya da atabilirsiniz. Tunceli-Çemişgezek yolunda doğanın koynunda olduğunuzu görürsünüz. 275 kilometrelik bir yolculuktan sonra Kemaliye’ye girmek ve Fırat Nehri’ni izleyerek günü uğurlamak harika bir duygu. Dünyaca ünlü Karanlık Kanyon’a bir tam günü ayırmak gerekli. Özgürlüğün zirvesine çıkartacak Tunceli-Ovacık rotası ise hep yüksek rakımlarda. Benzin ve yemek bulmak zor olsa da Munzur Çayı’nı görmek etkileyici.
ANTALYA / OLİMPOS
Toroslar’dan Akdeniz’e
Mustafa Uğur (Motosiklet eğitmeni)
İstanbul’dan yola çıktıktan sonra Bolu Dağları’ndaki Yedi Göller Milli Parkı ve Nevşehir Göreme-Peri Bacaları’nda konaklayarak geldiğim Olimpos, Akdeniz’in turkuvaz rengini yaşattı bana. Toros Dağları’ndan denize doğru 11 kilometrelik iniş yaparken çok dikkatli olmak gerekiyor. Sıcaktan erimiş asfalttaki çukurlar sürücüler için büyük tehdit. Dağların içinden açılan yollarda virajlara da dikkat etmeli. Akçay Deresi’ni geçtikten sonra 4 kilometrelik Olimpos kumsalı sizi karşılıyor. Olimpos’ta doğa yürüyüşü, kaya tırmanışı, aletli dalış sizi heyecana sürükler.
RİZE / GÖLYAYLA
Dağ köylerinin arasından
Gülşah Yüksel (Üniversite öğrencisi)
Efil efil esen rüzgarlar eşliğinde Karadeniz’i geziyorsanız Rize’nin İkizdere ilçesindeki Gölyayla’yı atlamayın. İkizdere’den 40 dakikalık tırmanma ve arazi sürüşüyle vardığım Gölyayla beni bulutların üzerinde hissettirdi. 2 bin 365 metre yüksekliği ve havasıyla yaşam enerjisi aşılayan Gölyayla’ya konaklayarak ve kamp yaparak altı günde ulaşabiliyorsunuz. Karalahana ve patates tarlalarının arasından ilerlerken gün doğmadan işe koyulan köylüler sık mola vermenizi gerektirebilir.
Yola çıkmadan önce
Motosikletin tüm bakım ve kontrollerini yapmak, takım çantası bulundurmak, kamp malzemelerini, sürücü ekipmanlarını ve sağlık malzemelerini elden geçirmek çok önemli. Yolda kalmamak için motosikletin tüm yürüyen aksamı, frenleri ile lastik havaları kontrol edilmeli. Eğer yolda kamp yapılacaksa çadır, uyku tulumu ve kafa lambası konfor için önemsenmeli.