Cumartesi Müziğiyle ve mezesiyle bir İstanbul oyunu

Müziğiyle ve mezesiyle bir İstanbul oyunu

15.11.2008 - 01:00 | Son Güncellenme:

İstanbul’u anlatan bir çizgi romandan uyarlanan “Histanbul” oyununun çıkışında seyirciyi şehrin yedi farklı mezesi bekleyecek

Müziğiyle ve mezesiyle bir İstanbul oyunu

Daha önce ekim ayında seyirci karşısına çıkan, aralık ayından yeniden Garajistanbul’da sahnelenecek olan “Histanbul” adlı oyun Mustafa ve Övül Avkıran çiftinin imzasını taşıyor. Çift, karikatürist Kemal Gökhan Gürses’in 1992 ve 1996 yıllarında Cumhuriyet ve Radikal gazetelerinde yayımlanan aynı adlı çizgi romandan yola çıkarak bu oyunu hazırlamış.
Başrollerini Memet Ali Alabora ve Roza Erdem‘in paylaştığı oyunun ilgi çekici yanlarından biri de seyrettikten sonra çıkışta sizi İstanbul mutfağından yedi mezenin bekleyecek olması. Mezeler gerçek insan boyutunda yapılmış karikatür maket kadınlar tarafından servis ediliyor. Yemeklerle ilgili bilgileri de bu kadınların ağzından kendi etnik gruplarına has şivelerinden dinleyebiliyorsunuz.

Bu oyunla amacınız İstanbul’u tanıtmak mı?
Övül Avkıran: Hayır. “Histanbul”, bizden istenmiş bir oyun. 10 yıldır Garajistanbul’un Hollandalı ortak yapımcısı olarak beraber çalıştığımız Kozmopolis bizden Hollandalı seyircilerimiz için İstanbul’u anlatacak, onlara yaşadığımız şehri tanıtacak bir oyun hazırlamamızı istedi. Bizde onlara istedikleri İstanbul’u değil de kendi İstanbul’umuzu anlatmaya karar verdik.

Mustafa Avkıran: “Histanbul” bir İstanbul güzellemesi değil. Yani biz kimseye şehrimizin ne kadar şahane, ne kadar mükemmel ve yaşamaya değer olduğunu ispatlamaya çalışmadık. Evet, İstanbul eşşiz bir yer ama onu anlatırken ona dair iyi, kötü, tatlı, ekşi her şeyden bahsedilmeli. Bu nedenle İstanbul’u anlatan yani onun haritadaki yerine işaret eden değil de İstanbul’u hissettiren bir oyun hazırlamayı tercih ettik.

Müziğiyle ve mezesiyle bir İstanbul oyunu



İki başrol oyuncunuz var. Bu kadar az karakterle İstanbul’u anlatmak zor olmadı mı?
Övül A.: Esasında durum şöyle. Bizim ana karakterlerimizden biri yani Roza Erdem’in canlandırdığı kadın, zaten İstanbul’un ta kendisi. Memet Ali Alabora’nın canlandırdığı Ali Bora ise ona görür görmez aşık olan bir jeolog.

Mustafa A.: Histanbul’da sadece iki oyuncu yok. Bir kere müzik kullanımı çok ön planda hatta müzik sahnede üçüncü bir karakter olarak yer alıyor. Mesela Roza oyun sırasında Duman’ın, Teoman’ın, Sezen Aksu’nun ve Candan Erçetin’in İstanbul konulu şarkılarını seslendiriyor. Finalde Memet Ali Alabora Tevfik Fikret’in ‘Sis’ isimli şiirini hip-hop şeklinde yorumluyor.Yani oyun sonrası yenen mezeleri de eklersek “Histanbul”un kadrosu oldukça kalabalık.

Roza Erdem: Bu oyundaki İstanbul rolü zaten bir metafor yani bir benzetme. İstanbul nice şaire, yazara ve besteciye ilham vermiş bir şehir. Biz de onu ilham verdiği sanatçıların yapıtlarından faydalanarak anlatmayı denedik. Bu yüzden İstanbul’u anlatan şarkılardan, şiirlerden ve çizimlerden de faydalandık.
Memet Ali Alabora: Mesela Tevfik Fikret “Sis” şiirinde İstanbul için “Şarkın ezeli hâkime-i câzibedârı” der. Yani “Doğuya sonsuza dek hakim olacak güzel hükümdar kadın benzetmesini kullanır.

“İki oyuncumuza sahnede çizgi karakterler eşlik ediyor”

Anlatım dili açısından bu oyunda ne gibi farklılıklar var?
Övül A.: Biz Mustafa Avkıran’la birlikte her projemizde yeni bir anlatım dili yaratmaya odaklanırız. “Histanbul”da da bunu yaptık. İki oyuncumuza sahnede çizgi karakterler eşlik ediyor. Bu çizimleri de “Histanbul”un yaratıcısı Kemal Gökhan
Gürses’in kendisi seslendirdi. Esasında “Histanbul” yedi sayısı üzerine kurgulandı diyebilirim. Mesela oyun yedi bölümden oluşuyor, yani yedi tepeli şehrin öyküsünü yedi ayrı bölümde anlatıyoruz. Ayrıca oyun sonunda da seyircilere İstanbul mutfağından yedi meze ikram ediyoruz.

Mezelere neye göre karar verdiniz?
Memet A.A.: Seçtiğimiz mezelerin hepsi İstanbul’a ait ve hepsi de yavaş yavaş yok oluyor. Mesela genç kuşağın çoğu “topik”in ne olduğunu bilmiyor. İstanbul’un kültürel olarak iç içe geçmiş bir yapısı var ve bu İstanbul mutfağına da ciddi biçimde yansımıştır. Bizim dikkat çekmek istediğimiz şey de bu kültürlerin yavaş yavaş elimizden kalıp gitmeleri.

Oyundan sonra ikram edilenler
Oyunu izledikten sonra çıkışta sizi, “Histanbul” ekibinin
beraber poz verdikleri kadın karikatürlerinin elinden tadabileceğiniz fava, lakerda, çerkeztavuğu, barbunya, yaprak sarma, topik ve közde patlıcan bekliyor olacak.