09.06.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:
İnsanlar önce müzeleri geziyor, sonra da müzenin lokantasında dinleniyor, sohbet ediyor, karın doyuruyor.New York'ta da büyük müzelerin, Metropolitan'ın, Museum of Modern Art'ın lokantalarında gün boyu yer bulmak meseledir. Ama bu lokantalar, modern dekorlarıyla "normal" lokantalardır. Bugün sayın okuyucularıma New York'ta Neue Galerie'deki "çizgi dışı" bir Avusturya kahvesini (lokantasını) anlatacağım. Şimdilerde Batı dünyasında müzelerin kahveleri ve lokantaları hem havası hem mutfağıyla ilgi görüyor. Biz eskiden geleneksel Osmanlı mutfağı havasındaki, Topkapı Sarayı'nda yer alan Konyalı'yı bilirdik. Son zamanlarda Loft'un işlettiği İstanbul Modern Cafe, Sabancı Müzesi'ndeki Müzedechanga İstanbul'un en çok ilgi çeken lokantaları oldu. Şimdilerde Neue Galerie'de "Van Gogh ve Ekspresyonizm (Dışavurumculuk)" sergisi var. Dışavurumculuk, doğanın olduğu gibi tabloya yansıtılması yerine, duyguların ve iç dünyanın öne çıkarıldığı, 20'nci yüzyıl Avrupa sanat akımıdır. Bozulmuş çizgi ve şekiller abartılı renklerle duygusal bir şekilde resmedilir. Vincent Van Gogh bu akımın öncüsüdür. Alman ve Avusturyalı sanatçılar büyük ölçüde Van Gogh'tan etkilenmiştir.Neue Galerie'de, dünyanın değişik köşelerindeki müze ve koleksiyonlardan derlenen Van Gogh'un, Alman ve Avusturyalı ressamların tabloları yan yana sergilenerek bu etkileşim gösteriliyor.Neue Galerie yeni bir özel müze. 1968 yılından sonra Madison Avenue'deki sanat galerisinde Alman ve Avusturyalı sanatçıların eserlerini satan Serge Sabarsky (1912-1996) ile ünlü kozmetik firması Estee Lauder'in başkanı Ronald S. Lauder tarafından, New York'ta Alman ve Avusturya sanatını sergilemek amacıyla kurulmuş. Metropolitan Müzesi'ne yakın bir cadde üzerinde 1914'te ünlü mimarlar tarafından inşa edilmiş bir binayı satın alıp müzeye dönüştürerek 2001'de ziyarete açmışlar.Ronald D. Lauder (ABD büyükelçisi olarak 1986-1987 yıllarında Viyana'da bulunmuş) Çek göçmeni bir aileden gelmesine rağmen Alman ve Avusturya sanatı hayranı. Geçen yıl Avusturyalı ressam Gustav Klimt'in "Adel Bloch Bauer I" (1907, tuval üzerine yağlıboya, altın ve gümüş) isimli tablosunu müzayededen 135 milyon dolara satın aldı. Bundan önce müzayedelerde satılan en pahalı tablo Picasso'nun "Pipolu Çocuk" tablosuydu. 104 milyon dolara satılmıştı. Klimt'in tablosu şimdi Neue Galerie'in ana salonunda devamlı teşhirde.Ronald D. Lauder müzenin giriş katını da bir Viyana kahvesi / lokantası olarak düzenlettirmiş. Serge Sabarsky'nin hatırasına Cafe Sabarsky adını taşıyan kahveyi Kurt Gutenbrunner işletiyor. Kurt, Avusturyalı bir şef. New York'taki ünlü Wallse lokantasının da sahibi. Bu lokanta Avusturya mutfağıyla tanınıyor. "Wiener Schnitzel"i ve Macar "Beef Goulash"ı (30 dolar) pek lezzetli. Dışavurumculuk sergisi 1914'te, o dönemin zenginlerinden William Starr Miller için yapılan binanın müzik ve davet salonunun tarihi dekoru aynen korunmus. 1912'de bir Viyana kahvesi için yapılan eşyalar getirilmiş. Masalar, sandalyeler, sedirler 100 yıllık. Köşede büyük bir piyano var çünkü zaman zaman burada oda müziği konserleri düzenleniyormuş.Mönü Avusturya mönüsü. En parlak yemeği "Beef Goulash". Salçalı et yemeğine benziyor ama salçasının içindeki otlar, yavaş pişirilen ete bir başka tat veriyor. Özel bir tür makarna (spatzle) ile masaya getiriliyor. Makarnayı tabağa koyup üzerine salçalı eti boşaltarak yemek (27 dolar) lezzetli oluyor. Avusturya usulü patates ve lahana salatasıyla masaya getirilen sosisler (11 dolar) de lokantanın özelliği. Giriş yemekleri ve çorbalar 13 dolar. Salata çeşitleri 11-18 dolar. Zengin bir şarap listesi var. Listede çoğunlukla Avusturya şarapları dikkat çekiyor. Biralar da Avusturya birası (6 dolar).Kahvenin ünlü tatlıları "Karaorman Pastası" ile Viyana usulü hazırladıkları "Sachertorta" (Zaher pastası). Elma strudel, linzertorta gibi tatlıları da var (7,5 dolar). Viyana usulü kahve ve çayların (5 dolar) lezzeti yanında sunumu da çok güzel.New York'a yolunuz düşerse hem müzeyi geziniz hem de günün hangi saatinde olursa olsun "kuyrukta en az yarım saat masa bekleme pahasına" Cafe Sabarsky'de bir şeyler yiyiniz. Avusturya mönüsü