Cumartesi Patronlara oyun oynatan kadın

Patronlara oyun oynatan kadın

27.04.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:

Müdürünüzün odasında yere yayılıp legolarla oynadığını hayal edebiliyor musunuz? Yeşim Kunter patronlara bunu yaptırıyor

Patronlara oyun oynatan kadın

Yeşim Kunter dünyanın en tanınmış Lego ve Hasbro gibi markalarda görev almış bir fütürist. Fikirleri ve tasarımlarıyla oyuncak dünyasına yön veren isimlerden biri olan Kunter son bir yıldır gelişme ihtiyacı duyan şirketlerin yöneticileriyle oyunlar oynuyor. Yaptığı işe “oyun eksperliği” adını veren Kunter “Şimdiye kadar oyun oynamak istemeyen olmadı. Önünde oyun hamuru gören her insan seviniyor” diyor

Dünyanın önemli oyuncak markalarında çalıştınız. Neler yaptığınızı anlatabilir misiniz?

İç mimarlığı bitirdikten sonra New York Fashion Institute of Technology’de oyuncak tasarımı okudum. Bir süre Toys’R’Us’ta ve Danimarka Lego’da bulundum. Bu iki şirketin içinde oyuncak ve oyun tasarımları yapıyordum. Yani gelecek sezonun üretilmesi gereken ürünlerini tasarlıyorduk. Daha sonra Hasbro’da fütürist oldum. Şirket çok genişliyordu ve yeni büyüme alanları araştırılıyordu. Aynı zamanda bazı kategorilerin yenileştirmesi ve bazı alanlarda tekrar hayata katılması konuları araştırılıyordu. Ben bu ihtiyaç yüzünden oluşan bir takımın parçasıydım. Fütürizm derken,
5-10 yıl sonraki “steep trends” dediğimiz sosyal, teknolojik, ekonomik, çevresel ve politik değişimlere bakıyorduk. Bunlardan aldığımız bilgilerle gelecek trendleri belirleniyor ve aynı zamanda insan davranışları inceleniyor. Jenerasyonlar arası iletişime bakılıyor.

Haberin Devamı

“Dünya çapında liderler oyun oynadı”

Şimdiki işiniz ne?

Şu anda kendi adıma bir limited şirket kurdum. “Play” (oyna) kavramı altında danışmanlık yapıyorum. Bu şu demek; sadece çocuklar için oyuncak tasarlamak değil, herhangi bir yenileşme ihtiyacı olan şirketlerin elemanlarının oyun felsefesini kullanarak daha açık düşünebilmelerini sağlamak.

Koca şirket yöneticileri sizin yönetiminizde takım elbiseleriyle oyunlar mı oynuyor?

Play felsefesi daha çok çocuk gibi düşünebilme olgusundan geliyor. Çocuklar merak edebilme, araştırma, keşfetme, deney yapma ve denemeyi bırakmama gibi özelliklere sahip. Ben bunu defalarca gözlemledim. Şirket yöneticileri genellikle oyun oynama hissini unutmuş veya dondurmuş olabiliyorlar. Oyun oynattığınız veya böyle bir oyun ortamı oluşturduğunuz zaman her katılımcının tam anlamıyla çocuk gibi düşünebildiğini gördüm.

Haberin Devamı

Birlikte çalıştığınız yöneticilere hangi oyunları oynatıyorsunuz?

Değişiyor. En çok oyun hamurları ile oynatıyorum.
Farklı durumlara göre farklı provokasyonlar yapıyor, senaryo yazdırıyorum. Oyuncak tabancayla ateş ettirebiliyorum ve bu çok etkili oluyor. Lego gibi oyuncaklarla
bir şeyler oluşturmalarını istiyorum. Bunun en etkilisini World Innovation Conference Cannes’da gördüm. Dünya çapındaki şirket inovasyon liderleri yerlere oturup oyun oynadılar.

Nasıl şirketlere hizmet veriyorsunuz?

Şimdiye kadar karşılaştığım kişiler genelde ARGE (Araştırma-Geliştirme) departmanında çalışanlar oldu. Bu, yaratıcılığın gerekli olduğu bir yer. Genellikle yeni bir geliştirme ihtiyacındalar ve kabuklarını nasıl kıracaklarını bilmiyorlar. Farklı bir bakış açısına ihtiyaçları oluyor.

“Oynamak istemeyen henüz çıkmadı”

“Ben koca adamım oynamam” diyen oluyor mu?

Şimdiye kadar olmadı. Genellikle bunun farklı bir deneyim olduğunu biliyorlar ve beklentileri o yönde. Ve önünde oyun hamuru gören her insan seviniyor.

Hamurlarla neler yapıyorlar?

Karakterler yarattırıyorum ve onlar üzerinden farklı sorular soruyorum.

Haberin Devamı

Siz oynuyor musunuz?

Ben de hâlâ oynuyorum. 36 yaşındayım ama pek büyüyemedim.

Gelecek yılların oyuncak trendleri neler?

Şu aralar inanılmaz derecede oyuncakların aplikasyonlarla birleştirildiğini görüyoruz. Yani biraz daha dijital entegrasyon içersindeler. Mesela Furby bu sene içerisinde en çok satan oyuncaklardan birisi oldu. Eski bir oyuncak ama aplikasyonlarla birleşince çok yeni bir hal aldı. Her şey dijital olacak diye bir şey yok ancak daha fazla oyun türevlerinin dijitalleştiğini görüyoruz.

Çocuklarla teknoloji arasındaki ilişkiyi ve bu yönde gelişen oyuncak tasarım fikirlerini anlatabilir misiniz?

Bence temel olarak çocukluk değişmedi. Biraz daha şekil değiştirdi gibi geliyor. Ancak bazı yönlerden, mesela çok fazla denge kurulmadığı takdirde sosyalleşme kavramlarında endişeler oluşmaya başladı. Fiziksel, bire bir iletişimde azalma başladı. Bunun yanı sıra çocuklar bence dünyada olup bitenlerden bizden daha çok farkındalar ve bunların bazıları oyunlar sayesinde oluşuyor.

Haberin Devamı

Patronlara oyun oynatan kadın

“Ben de hâlâ oyun oynuyorum. 36 yaşındayım aslında ama pek büyüdüğüm söylenemez.”

Patronlara oyun oynatan kadın

“Türkiye’de eğlenceli, Almanya’da stratejik oyunlar seviliyor”

Oyuncaklar tasarlanırken kültürel öğeler de göz önünde bulunduruluyor mu?

Evet, mesela Türk çocuklar daha sosyal içerikli, eğlenceli ve hızlı sonuç alabilecekleri oyunları seven bir yapıya sahip. Almanlar ise daha stratejik ve saatlerce masada oturup düşünmeye yönelik oyunlar seviyorlar. Kuzey Avrupa daha pastel renklere alışıkken Güney Avrupa ve Akdeniz bölgesi daha sıcak ve canlı renkte oyuncaklarla ilgileniyor.

Sizin çocuğunuz var mı?

Hayır, yok.

İleride olursa onun için nasıl bir oyuncak tasarlamak istersiniz?

Bilemiyorum. Karakterine göre değişir. Ben çok basit ve hayal gücünü kullanmasına vesile olacak türden oyuncak ve oyun türleri tasarlardım. Kum evi olabilir mesela. Ne kadar farklı ve doğal malzeme olursa onun için o kadar faydalı.