Cumartesi Reklam Oscarının Türk adayları

Reklam Oscarının Türk adayları

19.04.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Reklam Oscarının Türk adayları

Cannesa gidecek genç reklamcılar, Reklamcılık Vakfı ile Marketing Türkiye işbirliği ve Milliyet gazetesi sponsorluğunda 6 Nisanda yapılan Türkiye elemesi ile belirlendi.Yarışmadan bir gün önce Umut Vakfı için bireysel silahlanmaya karşı tasarımlar yapacaklarını öğrenen katılımcılar, tasarımlarını 4 saatlik yarışma süresinde uyguladılar.Cannesda basın ilanı kategorisinde Erdem Köksal ve Harun Sönmez; siber kategorisinde ise Serhan Acar, Türkiyeyi temsil edecekler. Bu yıl 50ncisi yapılacak olan Cannes Lions Reklam Festivali öncesinde Türkiyede de heyecan yaşanıyor. Zira festivaldeki Genç Yaratıcılar Yarışmasında Türkiyenin genç yaratıcıları da yarışacak. "Cannesdaki hedefimiz ikimizin de seveceği bir iş ortaya koymak" E.K.: Birinci olmayı kim istemez ama ille de birinci olacağız diye bir derdimiz yoktu. Zaten bu benim katıldığım ilk yarışma. Önemli olan iyi bir iş çıkarmaktı. İyi bir iş çıkaracağımızı da biliyorduk.H.S.: İkimizin de sevdiği bir iş olması önemliydi. Ben bakıp "Benim hoşuma gitti" diyorum. Erdem "Ben de beğendim" diyorsa, tamamdır. Piyasaya iş yaparken müşterinin beğenisi önceliklidir. Yarışmada ise bizim beğenmemiz esastı. Sonuçta jüri de beğendi; hoş oldu.E.K.: Yarışmanın iyi tarafı özgür olmanız. Orada da bir brief var ama yaptığınız işe müdahale edip "Şurayı şöyle yap" diyen yok. Müşterinin isteğine göre bir şey değiştirdiğimde bazen işten soğuyorum. Yarışmada böyle bir risk yoktu. H.S.: Briefi aldıktan sonra ajansa geldik. Briefi inceledik. Oturduk; ne yaparız, ne ederiz diye konuştuk. Aklımızda olan birkaç işi denedik. E.K.: Boş bir sayfanın altında tersten bir tetik görüntüsü var. Tetik çekilmemişken yanında "justice / adalet", çekildiğinde geleceği hayali yerde ise "violence / şiddet" yazıyor.H.S.: İkinci olan ekip "Çok cesur bir iş" dedi. Çok boş, bembeyaz bir sayfa ya. Diğerleri görsel olarak çok doluydu. Bizim iş onlardan farklı olduğu için aradan sıyrıldı.E.K.: Tarzsa bu, biz minimalizmi seviyoruz. Tabii brief almadan, sizden ne istendiğini tam olarak bilmeden "Ben minimalist bir iş yapacağım" diyemezsiniz. Meseleyi de anlatmak lazım. Ama ikimiz de meseleyi mümkün olan en az görsel malzeme ve yazıyla anlatmayı tercih ediyoruz.H.S.: Cannesdaki yarışma buraya göre daha zor geçecek. Ama biz orada da iyi bir şeyler yapacağımıza inanıyoruz. Türkiyedeki elemelerin, Cannesdaki yarışma ile aynı koşullarda yapılması bizim için bir avantaj. "İddialıyız" gibi büyük laflar etmek saçma tabii ama oradan iyi bir dereceyle dönmeyi elbette çok isteriz. Bilgi Üniversitesinde reklamcılık eğitimi alan Erdem Köksal 24 yaşında. 1975 doğumlu Harun Sönmez ise alaylı. "Türkiyedeki elemede ikimizin de sevdiği bir iş yaptık. Teslim ederken içimiz rahattı" diyorlar. Cannesda yapılacak olan yarışma için iddialı değiller ama "Birincilik hiç fena olmaz!" "Yurtdışındaki grafikerlerden geride olduğumu sanmıyorum" Siber Kategorisi-Serhan Acar/ Poligon İnteraktif Ben geçen yıl Türkiye elemelerine katılmış, dereceye girememiştim. Bu yıl yarışmaya katılırken birinci olacağımı düşünüyordum. Ama çıktığımda, istediğimi tam olarak yaptığımdan emin değildim. Akşam yarışmada ne istediklerini açıklayan bir brief verdiler. Onu inceledim. Ne yapacağımı düşündüm. Sabah da internette araştırma yaptım. Benim tahmin etmediğim kadar çok insan evlerdeki silahlar yüzünden ölmüş. Saçma sapan bir şey yüzünden insanlar ölüyor. Ve bunun geri dönüşü yok. Ben de bu "tetiği bir kez çektikten sonra geri dönüşü yok" fikrini kullandım. Cannes yolcusu Serhan Acar "Yurtdışındaki meslektaşlarımın yaptığı işleri de takip ediyorum. Tasarım olarak ne durumdalar, neler yapıyorlar; izliyorum. Ve açıkçası onlardan geride olduğumu düşünmüyorum" diyor. 1977 doğumlu Acar, Eskişehir Anadolu Üniversitesinde grafik tasarım okudu. Siber, basın ilanına göre daha avantajlı çünkü hareketli. Aklınızdakini uygulamanız çok daha kolay. Benim işimde altta silahın yanındaki bantta "Girmeyin" yazıyor. Onun üzerine geldiğinizde yazı değişiyor, "Emin misiniz?" diye soruyor. Bunları basın ilanında yapamazsınız. Türkiye elemelerinde siber kategorisinde yarışanlara metin yazarı vermediler. İnternet üvey evlat muamelesi görüyor açıkçası. Cannesa basın kategorisinde birinci olan arkadaşlarla gideceğiz. O ekibin metin yazarı bana yardımcı olur belki. Cannes Reklam Festivali basbayağı Oscar tadında bir şey. Orada derece almak Türkiyede de, yurtdışında da büyük avantaj. Bakın, burada birinci oldum diye benimle röportaj yapıyorsunuz. Orada birinci olsam, daha büyük bir röportaj yaparsınız. Yarışma bu, belli olmaz tabii ama Cannesdan dereceyle dönmeyi umuyorum. Cannes Genç Yaratıcılar 2003 Türkiye Elemelerinin ana sponsorluğunu üstlenen Milliyet Gazetesi Reklam Grup Başkanı Viki Habif "Her yıl dünyanın dört bir yanından bir haftalığına Cannesa gelen reklamcılar yapılan işleri inceliyor, birbirleri ile fikir alışverişinde bulunuyorlar. Bu tür bir organizasyona katılmanın Türk reklam sektörünün yaratıcılığını artıracağını düşünüyorum. Reklam sektöründe pırıl pırıl gençler çalışıyor. Belki de tek istedikleri önlerinin açılması. Milliyet olarak bu amaca araç olarak sorumluluk yüklendiğimizi düşünüyorum" diyor. Cannes Lions Reklam Festivali her yıl haziran ayında dünyanın dört bir yanından 9 bin reklamcı, reklamveren ve yapımcıyı bir araya getiriyor. Çeşitli kültürlerden izler taşıyan yüzlerce reklam filmi, basın ilanı, poster ile web tasarımının yarıştığı ve sergilendiği festival reklam dünyasının Oscarı niteliğini taşıyor.

Yazarlar