Cumartesi'Sessizliğe gömülmüş canların sesi olacağız'

'Sessizliğe gömülmüş canların sesi olacağız'

04.04.2020 - 03:06 | Son Güncellenme:

Kendini engelli hayvanların hayatlarını tamir etmeye adayan Hasan Kızıl “Hayat Tamircisi” adlı programıyla Kanal D ekranında izleyiciyle buluşmaya hazırlanıyor.

Sessizliğe gömülmüş canların sesi olacağız

Hasan Kızıl nam-ı diğer Hayat Tamircisi... Onun hikayesi Mardin’de sıkıştığı bir araçta omurgası kırılan bir kedinin kucağında can vermesiyle başlıyor. Hayvanlarla iç içe büyüyen Kızıl, bu duruma çok üzülüyor ve engelli hayvanlar için bir şeyler yapmak istiyor. Yaptığı araştırmalarda yurt dışında hayvanlar için yapılan yürüteç ve protez örneklerini görüyor. Ve evindeki oyuncak araba gibi tekerlekli araç gereçleri parçalayarak ilk yürüteci yapıyor. Daha sonra hurdacılardan topladığı malzemeleri kullanıyor. Sosyal medya aracılığıyla iyilikleri görülmeye başlıyor; firmalar destek veriyor. O oyuncak ve basit malzemelerle başladığı yolculuğu 3D yazıcıya uzanıyor. Bugüne kadar kartaldan kaplumbağaya, köpekten kediye kadar 500’e yakın hayvanın hayatına dokunuyor. 20’den fazla ödülün sahibi oluyor. “O kedi bir kıvılcım gibiydi. Bana karanlığı gösterdi. O koca karanlıkta yardım bekleyen bir sürü engelli can vardı ve o karanlıkta kaç can varsa hepsini bulup aydınlığa çekmeye karar verdim. Bu işe sınır koymadım. Kalbim attığı sürece ben bu karanlıkla savaşacağım dedim. İnanıyorum ki, bir gün bütün engelli canlar o ışığın ilk adımına doğru yürüyecek” diyen Kızıl, 9 Nisan’da Kanal D ekranında başlayacak programıyla, engelli canlara umut olmaya devam edecek. Veteriner hekim Esra Şenol eşliğinde hayatımızda iyiliğe daha fazla yer vermemiz gerektiğini gösterecek Kızıl’la programını konuştuk.

Haberin Devamı

Sessizliğe gömülmüş canların sesi olacağız

- Sizi herkes, “Hayat Tamircisi” adıyla tanımıştı. Şimdi aynı adlı programla Kanal D ekranında olacaksınız... Nasıl heyecanlar yaşıyorsunuz?

Bu programı yıllardır hayal ediyordum. İlk defa bunu söylüyorum; çocukken bir minibüsüm vardı arkasına oyuncak hayvanlarımı koyarak sürerdim. Çocukluk hayalim gerçek oldu.Bu süreçte çok hayal kırıklıklarım oldu ama inanmaktan asla vazgeçmedim. Çünkü bu canların sesini duyurmak istiyordum. Yıllardır onlara yürüteç ve protez yapıyorum ama mesafelerden dolayı kendi elimle götürüp yürüteç taktığım can sayısı çok az. Ben o ilk adımları gördüğümde çok heyecanlanıyorum. Umudun her zaman var olduğuna inanıyorum ve daha ne yapabilirim diye düşünüyorum. Ama artık bu program sayesinde milyonlarca izleyiciyle o ilk adımların heyecanını birlikte yaşayacağız. Umudu ve sevgiyi tadacağımız bambaşka bir program olacak.

Haberin Devamı

- Veteriner hekim Esra Şenol’la ortak yapacaksınız programı. Sizin de veteriner olma hayaliniz vardı. Şimdilerde neler düşünüyorsunuz?

Birkaç kez bu hayalim için çalıştım ama her seferinde başıma birşey geldi hatta bir kez sınav kayıt dönemini kaçırdım. Bir kedi arabanın altında kaldığı için ayakları kırılmıştı; hemen araca koyup hızlıca kliniğin yolunu tutmuştum. Kliniğe geldim hemen ameliyata alındı ve hayatta kalmayı başardı o an sınav kayıtları aklımın ucundan bile geçmedi. Onun hayatı kurtuldu ya bu her şeyden önemliydi. Diğer sınavı da, sırtı kırılmış bir köpeğin tedavisi için başka bir şehire naklini yaparken kaçırdım. O köpek Ankara’da ameliyat oldu ve kurtuldu. Benim için onların hayatları daha önemli. Tabii ki hayalim devam ediyor çünkü bu konuda daha çok uzmanlaşmak istiyorum. Bu yolda veteriner hekimimiz Esra’nın da desteği gerçekten çok büyük, onun verdiği bilgiler doğrultusunda hareket ediyorum.

- Böyle zor zamanlarda insanoğlu daha da çok ihtiyaç duyuyor iyilik hareketlerine... Sizin temelde, vermek istediğiniz mesajlar neler?

Biz bu programla küçük bir iyiliğin başka iyilikler doğurabileceği göstermek için çalışacağız ve sessizliğe gömülmüş canların sesi, kolu ve bacağı olacağız. Aslında benim gibi bu canlara kol kanat germiş yuva açmış ve yüzlercesine bakan gönüllüler var. Onların da bu konuda desteğe ihtiyacı var. Bu isimsiz kahramanların da sesini duyuracağız. Hayalimiz, birlik olup daha çok cana sahip çıkmak.

Haberin Devamı

Ve çocuklar. Sevgi dolu çocuklar. Programımızda okullara gidip, çocuklarımızla ortak etkinlikler yapıyoruz. Program öncesinde de öğrencilerle birçok etkinliğe katılmıştım. Sosyal medya ve bu etkinliklerden beni tanıyan çocuklar bana binlerce mektup göndermeye başladılar. Kimisi resimler çizmiş, kimisi mektubun içine oyuncağını kırıp koymuş, “Hasan abi bunu yürüteç yapımında kullanırsın” demiş, kimisi harçlığından 1 lira göndermişti. Beni en çok etkileyenlerden biri, ilkokul 3. sınıf öğrencisinin,”Hasan Abi sürekli ben diyorsun oysa biz de varız, biz de buradayız. Biz de Hayat Tamircisiyiz, artık yalnız değilsin” demesi olmuştu. O kadar duygulanmıştım ki. Evet, hepsi birer Hayat Tamircisi. Amacımız gittiğimiz okullarla ve programımızı izleyen çocuklarla kocaman bir Hayat Tamircisi ailesi oluşturmak, hayvan ve doğa sevgisini yaymak. 

Haberin Devamı

- Sizin iyilik tanımınız nedir?

En büyük iyilik dünyayı adilce tüm canlılarla birlikte paylaşmaktır. Kötülüğün ana kaynağı, sevgisizlikten kaynaklı bencilliktir örneğin bizden önce var olan hayvanların da bu dünyanın sahibi olduklarını insanoğlu hep unutuyor.

- Köyde hayvanlarla iç içe büyümüş olmanızın hayata bakışınıza ne kadar etkisi olduğunu düşünüyorsunuz? 

Anneme her gün teşekkür ediyorum beni özgür bıraktığı, hayvanlarla iç içe büyümeme izin verdiği için. İlk temasım Baran adında ineğimizleydi yani ikinci annem. Onun sütüyle büyüdükçe etrafta daha çok hayvan dostum olmaya başladı. Ben çok inatçıyım keçilerle büyüdüğüm için. Onlar benim dünyam, gözümü onlarla açtım.

“İlk etapta oyuncakları kullandım”

- Oyuncaklarınızdan, basit malzemelerden 3D yazıcıya uzanan bir süreçte çok sayıda ödül de aldınız. Nasıl bir his iyiliğin karşılık bulması?

İlk etapta oyuncakları kullandım. Talep çoğalınca hurdacılara gidip bulabildiğim bütün eski demirleri almaya başladım. İlk zamanlarda yürümeyen canlar oluyordu ama bu bana engel olmadı. Araştırdım ve çabalamaya devam ettim, en iyi yürüteçleri yapmak için çalışmam gerekiyordu. Gördüm ki her çaba yeni bir umut doğurabiliyor. Umutsuzluk, pes etmektir. Bugüne kadar başta uluslararası iyilik ödülü olmak üzere 20 tane ödülüm oldu. Benim mücadelemi fark ederek ödül veren kurum ve kuruluşlara minnettarım.

Haberin Devamı

- Peki, sizi bugüne getiren yolun en büyük yokuşu, çıkmazı ne oldu? Hiç zorlandığınız olmadı mı?

Bu işe başladığımdan itibaren çok kısa bir sürede tanındım ve yürüteç, protez talepleri katlanarak arttı. İmkânlarımın kısıtlı olması bu talepleri karşılamamı engelledi. Bu durumlar beni hep üzdü ama ben bir engelli hayvanı daha yürütmeyi her şeyin önüne aldım ve vazgeçmedim.

“Destek şimdi çok daha önemli”

- Şimdi herkes evine kapanmış durumda. Ama sokakta yaşamak zorunda olan hayvanları düşündüğümüzde, sizce onlar için neler yapılabilir?

Sadece ülkemiz değil tüm dünyada bir kaos yaşanmakta. İnsanların canlarının telaşına düştüğü bu dönemde sokaklarda yaşayan hayvanların aç kaldığını ve yaşamlarını idame ettirmek için eskisinden daha çok çaba gösterdiklerini gözlemliyoruz. Bu yüzden kapı önlerine mama ve su bırakmamız bile çok önemli.

Daha önce esnafın beslediği ve kapatılan işyerleri nedeniyle aç kalan canlar için, alışverişe çıktığınızda yanınıza alacağınız mamalar da çok yardımcı olacaktır. Barınaklar da zor durumda. Hayvanları besleyen gönüllü insanlara destek olalım lütfen.

EN ÇOK OKUNANLAR

KEŞFETYENİ

İlgili Haberler