Sezarın hakkı Sezara!

Dilek Hanif, Osmanlı havasını hafiften estirerek (fazlasının da müze değeri olacağı ama koleksiyon açısından başarılı sonuçlar doğurmayacağı konusunda kendisiyle hemfikirim) ve çok başarılı renk kombinleri kullanarak kibar mı kibar bir haute couture koleksiyonu yapmış. Gülkurusu, füme, kiremit, pembe ve bejler bol ışıklı ve dökümlü kumaşlarda çok başarılı durmuştu. Koleksiyona yumuşak ve uçucu bir tema hakimdi. Bejle başlayan renk sıralaması koyulaşarak gitgide siyahlaştı ve beyaz bir gelinlikle sona erdi. Dekolteler kıvamındaydı, en önemlisi de koleksiyonun parçaları uyum içindeydi... İnanıyorum ki tüm parçalar sopa gibi çocuk mankenlerdense, bizim Türk kadınlarının üzerinde çok daha hoş duracaktır!Türkiyedeki ajanstan gelen yanlış tarih, yanlış saat ve yanlış adres bilgilerine rağmen genelde Fransızlarda rastlamadığımız bir yardımseverliğe sahip olan Mısırlı bir kadın taksi şoförü sayesinde Place de la Boursea nihayet vardığımızda, kapıda bizi Dilek Hanifin Fransadaki organizatörü Minouche karşıladı ve onun yanına götürdü. Haklı olarak çok heyecanlı görünen Hanif, güleryüzle podyumun kulisinde mankenlerin hazırlığıyla ilgileniyor, bir yandan da onu yalnız bırakmayıp İstanbuldan gelen yakın çevresi ile sohbet ediyordu. Beklenenin aksine Hülya Avşar yoktu fakat Mustafa Sandal ve Soner Arıca gibi İstanbuldan gelen birçok tanıdık sima vardı. (Çok merak etmeme rağmen kendisine, bu organizasyonu gerçekleştirmek için ne kadar para harcanmış olduğunu soramadım ama umarım bu hoş organizasyonla karşılığını alacaktır.)Defilenin başlaması biraz gecikince salon çoğunluğu Türk olan bir kalabalıkla neredeyse doldu. Hanif defile için koleksiyonu ile uyumlu olarak Mercan Dedenin müziklerini seçmişti. 35 parçalık gayet başarılı diyebileceğimiz bir defilenin sonunda mankenlerle podyumda mutlulukla poz veren Dilek Hanifi davetlileri ayakta alkışladı... Paris Moda Haftası kapsamında düzenlenen defilelere ve moda fuarına katılmak için Paristeyim. Geçtiğimiz salı gecesi, merak ettiğimden, Dilek Hanifin çok sözü edilen defilesine gittim. Ne yalan söyleyeyim, bir tasarımcı olarak daha eleştirel gözlerle bakabildiğimden pek fazla beklentim yoktu. Ama Sezarın hakkını Sezara verelim; beklentilerimin çok ötesinde, başarılı bir defileydi. Lancomeun ve Clarinsin dudak parlatıcılarını da denemek lazım. haftanın arzulananı NBAin "Michael Jordan adayı" LeBron James için Nike tarafından özel olarak üretilen "Air Zoom Generation" Türkiyeye geldi. haftanın yenisi