08.02.2020 - 07:01 | Son Güncellenme:
Özlem Ülkü / ozlem.ulku@milliyet.com.tr
Size özel bir menü... Özel kadehler, tabaklar, servisler, çiçekler... Hepsi size “özel”. Yemek yemek sadece doyma eylemi değil, ilham alma, hayattan zevk duyma, keyif almanın bir yolu... Yemeğe gösterilmesi gereken özenin bir bütün olduğu düşüncesi, şef Jale Balcı ile iç mimar ve masa tasarımcısı Serra Müftüoğlu’nu buluşturmuş; Jaseİstanbul markasının doğmasını sağlamış.
Dört yemek kitabı, sektördeki yirmi yıllık tecrübesiyle menü danışmanı olarak adını özel bir yerde konumlandıran şef Jale Balcı, workshoplar, dernek çalışmalarıyla geçen yoğun programında insanların hep misafirleri olduğunda sofraya özen gösterdiklerine tanık olmuş. Balcı “En değerli misafir ailemiz. Önce kendimize değer vermeliyiz” diyerek sade, şık ve pratik tasarımlar hazırlamanın, bunların hem masa tasarımcısı hem iç mimar gözüyle olmasının daha etkili ve doğru olacağını düşünmüş: “İnsanların artık bazı konuları aşması gerekiyor. Örneğin borcamın yemeği ısıtmak için kullanılması gerektiği gibi. Çok özel yemeklerde bile gördüm, maalesef. Sunum çok önemli. Kullanılan tekstil ürünleri neredeyse her yerde hep aynı. Biz de piyasada pek olmayan ama çok rahat kullanılabilen ürünler seçerek masa tekstilinde ilerlemeye başladık. Hatta öncesinde bu ürünleri evimde kullanıp, test ettim. Özel baskılı, seramik tabaklar, vazolar, gümüş suplalar gibi bir masayı oluşturan tüm detaylarla ilgilenme kararı aldık.”
Bahçeşehir Üniversitesi iç mimarlık ve çevre tasarımı bölümünden sonra Japonya’da da bu konuda eğitim alan Serra Müftüoğlu ise evlerinin tasarımlarını üstlendiği kişilerin davetlerinde table styling (masa giydirme) yapmaya başlamış. Müftüoğlu “Evler, kişilerin karakterlerine göre şekillenir. Haliyle yemek masaları da sahibini yansıtmalı. Evlerdeki en büyük eksik sunum. Biz toplum olarak geleneklerimize bağlıyız, haliyle antika tutkumuz da var. Dolayısıyla masalarımızda bu detayları birlikte kullanmak uygun” diyerek detaylara verdikleri önemi anlatıyor.
Sevgililer Günü masası
Mesleki birikimlerini ve vizyonlarını “Jaseİstanbul” markasıyla birleştiren ikiliye, soframızı 14 Şubat Sevgililer Günü’nde nasıl daha romantik bir havaya büründürebileceğimizi sorduk. Balcı, “Karşınızdaki ne seviyorsa ona uygun yemekler olmalı. Sadece çok ağır gelebilecek, kokabilecek türden yemekler yerine, daha soft, çilek ve frambuaz gibi detayların yer aldığı bir menü tercih edilebilir. Örneğin kalp şeklinde kesilen bir milföyü gümüş bir tepside sunabilirsiniz. Bir de tabaklar az doldurulmalı” diyerek, hafif ama lezzetli bir menünün her zaman daha cezbedici olduğunu vurguluyor. Müftüoğlu ise dengenin önemine işaret ederek, masaların mum ve çiçeklerle doldurulmasının da doğru olmadığını anlatıyor: “Çiçeğin kendi içinde bile bir dengesi olmalı. Her elimize geçen aksesuar masaya konmamalı. Yemeğin büyüklüğüyle orantılı porselen servisler olmalı. Vintage parçalarla birleştirmek daha da hoş olabilir.”
Jale Balcı ve Serra Müftüoğlu, Jaseİstanbul markalarıyla hem kurumsal firmalara hem de evinde davet vermek isteyen herkese hitap ediyor. Menüden masa düzenine, yemek takımlarına kadar her detayla ilgileniyorlar.
Jale Balcı ve Serra Müftüoğlu’nun, haute couture tekstil ürünlerinden Afrodit koleksiyonu, hem özel yemeklerde hem de günlük olarak kullanabilir.