Varoşların Bodrum'u... Ya da komple tikiyiz!

tubakyol@yahoo.com Bizimkiler öğretmen oldukları için bizim yaz tatilimiz üç ay sürerdi. Okulların kapandığının ertesi günü Kumbağ'a giderdik. Okullar açılmadan bir gün önce dönerdik. Bazen okula bile Kumbağ'dan gider gelirdim. Tekirdağ'a gitmekte ne var? 15 dakika.Kumbağ, İstanbul'dan da iki buçuk saat falan uzakta.Bu yüzden İstanbul'dan da gelenler olurdu eskiden. Şimdi de İstanbul'dan çok gelen oluyor... Kaç yaşıma geldim hâlâ yaz aylarında çalışmaya alışamadım. Ne o öyle, yazın birkaç hafta tatil yap... Öyle tatil mi olur? Yaz tatili dediğin en az üç ay sürmez mi? Kumbağ'ın eski futbol sahası şimdi iki katlı binalarla dolu. Teraslar kafe olmuş; alt katlar büfe, kitapçı, incik boncukçu vesaire. Sahilde de bir sürü kafe açılmış. Yerlere minderler atılmış, armutlar falan... Her kafeden ayrı ama aynı tarz müzik sesi taşıyor. Petek Dinçöz, Demet Akalın, Burak Kut...İleride bir yerde bir de "beach" varmış.Akşamları, adları her neyse, "gazino" mu, "kulüp" mü, işte o yerlerde gay şarkıcılar sahneye çıkıyor. Böyle anlatınca bizim Kumbağ'cık nasıl da Çeşme, Bodrum tadında bir tatil kenti gibi görünüyor, değil mi?Adım başı pansiyon da eksik değil.Ve bu pansiyonlar boş da değil.Bu yerlerin müşterisi fakat, ellerinde oklavalarıyla falan geliyorlar tatile. Pansiyonda baklava, börek, mantı açıyorlar.Peki Kumbağ'a nereden geliyor bu insanlar?İstanbul'un varoşlarından. Bodrum'cuk... Nereler o varoşlar?Bağcılar, Bayrampaşa, Esenler...Bağcılar mesela, evet, İstanbul gibi değil ama, bir dakika yani, burası varoşsa, tüm Türkiye varoş. Bağcılar çünkü basbayağı bir taşra kenti. Ya da şehircik. "Varoş" da zaten Macarca'dan geliyor. "Var", Macarca "şehir" demek. "Oş" da Macarca "cik" eki.İşte Bağcılar'ın ana caddesi, caddede sıra sıra mağazaları, birkaç orta sınıf markanın yanı sıra ihtimal buraların markası haline gelmiş butikleri, dizi dizi kafeleri, devlet okullarının yanında herhalde burada oturan nispeten zenginlerin çocuklarının gittiği özel okulu, yine nispeten zenginler için özel hastanesi, aaa işte güzellik merkezi, spor salonu... Bayrampaşa, Esenler farklı mı?Nişantaşı'nda ne varsa, varoşlarda da benzerleri var.Ve Bodrum'da ne varsa, Kumbağ'da da benzerleri var. Komple varoşuz 90'larda bir dönem ağızlara dolanan "tiki"yi, 2007'de şarkı yaptı Burak Kut.Yuh, bu devirde artık "tiki" mi kaldı?E tabii Burak Kut, 90'larda kaldı.Derken... Şarkı tuttu.Birileri bunca yıl sonra ancak "komple tiki" oldu diyedir belki. Birileri saçını ancak jöleledi, eline içkisini ancak aldı, denize nazır bir mindere ancak kuruldu...Varsın Bodrum'da olmasın, Kumbağ da idare eder.Ve bizim sitedeki küçük kızlar da Bodrum'daki gibi üstünde güneşlenmek için sitenin önüne iskele yapılsın istiyorlar, iyi mi?* * *Diğer ülkeler nasıldır, bu kadar içeriden bilemem ama kendi kuyruğunu kovalayan bir kedi Türkiye. İskele şart! Bir sosyal sorumluluk kampanyasının sloganı ne kadar tutar? Şu kadar:Kumbağ'da kumda satılan, kiralanan güneş şemsiyelerinin yanında bir kartonun üzerine elle yazmışlar. "Baba bana şemsiye al." Baba beni kışın okula gönder, yazın bana şemsiye al Yazlıkta oturuyorum. Deniz tarafında değil, arkada. Cumartesi akşamı. Kumsaldan sesler geliyor. Bağrış çağrış sesleniş... Sabahın 2.00'si falan. Sitenin çocukları herhalde. Biz çocukken değil bu saatte, daha erken bile bu kadar gürültü yapmamıza izin vermezlerdi. Şimdiki çocuklar ne şanslı. Yattım. Gürültü giderek arttı.Sabah oldu herhalde. Millet denize giriyor olmalı. Hani suyun yüzeyinde eliyle ağzını kapatıp tuhaf sesler çıkarır ya bazıları, öyle sesler.Kalktım. Yok, o kadar da sabah değil.Güneş daha doğmamış. Doğmak üzere. Bilirsiniz, o tuhaf aydınlık. Balkona çıktım.Bu da ne böyle! "Gece, melek ve bizim çocuklar" İşte bunu beklemiyordum.Ah, serde azıcık gazetecilik olsa ben bunun fotoğrafını çekmez miydim?Aklıma bile gelmedi. Bakakaldım. Kumsal... Gündüz gibi...Öyle kalabalık.Denize girenler, kumda yatanlar...Güneşleniyorlar mı? Güneş de yok ki.Serin hatta, sabah ayazı, üşümüyorlar mı?Üşüdüklerinden belki, futbol oynayanlar da var.Bu saatte, bunca insan... Kumda ne yapıyorlar? Gündüz niyetine... Bir an rüya görüyorum sandım. Ve sonraki an, hani şu "Melekler Şehri" filminde melekler sabahın köründe kumda toplanıyorlardı ya, "Melek mi bunlar?" diye düşündüm. Şişşt, gülmeyin! Ters ışık vardı. Bu "ters ışık" bahanesine de bayılıyorum. Üf zaten sersemin tekiyim, bir de uyku sersemi olunca, duble sersem... Aklıma geldi yani, ne yapayım.Sadece bir an tabii.Yoksa ben de biliyorum -nereden biliyorsam?- melekler birbirine "haaa hööö" diye bağırarak futbol oynamaz, suyun yüzeyinde tiz "burrrrp" sesleri çıkarmazlar.* * * Her cumartesi böyleymiş. Cumartesi akşamı civardan gelenler -çoğu işçi, ben görmedim ama aileler de oluyormuş aralarında- pansiyona verecek paraları olmadığından kumda sabahlıyorlar. İçki içen içiyor, denize giren giriyor, kimi sızıyor, kimi uyuyor, sabahı böyle edip sonra da pazar tatili yapıyorlar.Gece, melek ve... Bu memleketin yoksulları bunlar. Ters ışık melekleri Sami Eren, benim 5 yaşından beri Sami amcam. Kumbağ'ın belediye başkanı şimdi. Kumbağ için "varoşların Bodrum'u" yazdığıma kızacak mı?Ben onun gönlünü alırım. Geçen hafta gördüm, nasıl gençleşmiş. Karısı zaten hiçbir zaman yaşını göstermedi. Ama Sami amca eskiden, özellikle Ayşe ablanın yanında daha yaşlı dururdu. Kesin Deniz Baykal'la aynı doktora botoks yaptırmış. Aynı doğal hiç yaşlanmama hali. Gönlünü alayım derken yine mi kızdırdım? Ne yapayım? Hem ben daha çok kızıyorum Sami amcaya. Belediye başkanı olarak Kumbağ'ı değiştirip geliştirdiği için. Tamam, herkes tatil yapsın ama niye Kumbağ'da? Kumbağ kimsenin gelmediği bir yer olsa daha iyiydi.Gerçi yine gelinecekti. Kumbağ illa ki büyüyecekti. Sami amca sayesinde en azından temiz kalıyor ve düzenli büyüyor.Üstelik köy kısmı hâlâ güzel. Bu yüzden pek depresyonda değilim. Manik oldum. Haftaya nereye tatile gideyim? manik depresif köşe