13.12.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:
Özge Altınok LOKMANHEKİM - Anne-Çocuk / ozge.altinok@milliyet.com.tr www.sehrincocukhali.com
Bir arkadaşım “Kızım sürekli benimle oynamak istiyor, bir türlü kendi başına oynamıyor” diye dert yanıyordu. Kızıyla oyun oynarken bir yandan da cep telefonundan e-posta mesajlarını cevaplamaya uğraştığını anlattı. Bazen aynı durum bizim evde de yaşanıyor. Birçok anne işleriyle uğraşırken çocuğunun ona gösterdiği oyuncakla ilgileniyormuş gibi yapıyor.
Geçtiğimiz hafta Paps Parenting’in kurucusu, pedagog/psikolojik danışman Tansu Oskay’ın çocuklarla oyun oynama üzerine bir söyleşisine katıldım. Çocuklarla oyun oynamanın aslında biz yetişkinler için bazı kuralları olduğunu ve oğlumla oynarken nerelerde yanlış yaptığımı bu sayede öğrendim. Seminer sonrası aldığım notları ve oğlumla oynarken artık nelere dikkat ettiğimi sizinle de paylaşmak istiyorum. Oyun terapisi ve faydaları ise bir başka yazının konusu olsun.
Oyunu çocuğunuz kurmalı. Ona “Ne oynamak istiyorsun?” diye sorun, bırakın istediği oyuncağı seçsin, istediği oyunu oynasın. Oyun oynarken onun lider olmasına izin verin. Bu onun özgüvenini geliştirir.
Ona hangi oyuncakla oynaması ya da seçtiği oyuncakla nasıl oynaması gerektiğini söylemeyin, yaratıcılığına
ket vurmayın.
“Telefona bakmayın, yemeği düşünmeyin”
Hata yaparsa, örneğin tabağı direksiyon gibi kullanır ya da ütüyü telefon yaparsa, bunları oyun oynadığınız süre zarfında düzeltmeyin. Hayal gücünü sınırlamış olursunuz.
Oyun oynarken teşekkür etmiyor, lütfen demiyorsa ona bunları söylemesi gerektiğini anlatmayın. Oyun çocuklarımıza ahlak dersi vermek, değer yargıları öğretmek için kullanabileceğimiz bir araç değil. Bu alışkanlıkları gündelik yaşam içinde kazanmalı. Eğer bunları yapmasını istiyorsak günlük hayatımızda bu kelimeleri gerektiğinde onun yanında biz kullanarak ona örnek olabiliriz.
Her gün en az 20 dakika başka hiçbir şeyle ilgilenmeden, cep telefonunuza bakmadan, ocaktaki yemeği düşünmeden konsantre bir şekilde hem bedeniniz hem de ruhunuzla orada olarak çocuğunuzla oyun oynayın, bol bol göz teması kurun, sizi aslan kılığına sokmasına, geminin kaptanı yapmasına izin verin. Eğer bunu yaparsanız o da sizinle geçirdiği verimli zamandan ötürü tatmin olacak ve oyun oynamak ya da oyuna devam etmek için size ihtiyacı kalmayacaktır.
İşten geldiyseniz
ve oyun oynayamayacak kadar yorgunsanız, sakince bir koltukta oturup birlikte kitap okumak, gün içinde neler yaptığınızı paylaşmak da en az oyun oynamak kadar çocuğunuzu tatmin edecektir.
“Çocuğunuzun kendisini ifade etmesine imkan verin”
Biz annelerin en hassas olduğu konulardan biri de çocuklar birlikte oynarken bir çocuğun diğer çocuğun oyuncağını elinden alması, onu itmesi ve çocukların bağırıp ağlaması. Oskay çocuklar birbirlerine fiziksel zarar veriyorlarsa müdahale edip onları sakinleşinceye dek ayırmak gerektiğini söylüyor. “Ancak fiziksel zarar verme durumu yoksa, o zaman çocuklar ağlasa da size gelip durumu anlatana dek bekleyin, müdahale etmeyin. Eğer size gelip diğer tarafı şikayet ederlerse çocuğunuza yaptığı şeyin doğru ya da yanlış olduğu, diğer çocuktan özür dilemesi gerektiği şeklinde ona ne yapması gerektiği konusunda akıl ya da ahlak dersi vermememiz gerekiyor”
diye anlatıyor Oskay.
“Peki ne yapacağız o halde?” diye sorduğumda ise Oskay; “Çocuğunuzun kendisini ifade etmesine imkan verin” diye cevap veriyor: “Ondan olanları anlatmasını isteyin. ‘Sen ne yaptın? O ne dedi?’ gibi kimin haklı kimin haksız olduğunu ortaya çıkarmak için araştırmacı, dedektif tarzında sorular sormak yerine, ‘Ne oldu?’, ‘Şimdi ne yapacaksın?’, ‘Arkadaşına bir şey diyecek misin peki?’ şeklinde kısa, net ve kararı onun vermesini sağlayacak sorular sormaya gayret edin. Çocuklar sorunları kendi aralarında halletmeyi, zorluklarla baş etmeyi ve problem çözmeyi ancak bu şekilde öğrenebilir.”
Çok fonksiyonlular yerine basit oyuncakları tercih edin
Doğru şekilde oyun oynamak kadar çocukların doğru oyuncakla oynaması da önemli. Oğluma bir şeyler öğretmek için eğitici oyuncaklar alıyordum ve onlarla oynamak istemediğinde onu zorlamasam bile içten içe bozuluyordum.
Oskay’a oyuncak seçerken nelere dikkat etmemiz gerektiğini de sordum. “Çok fonksiyonlu oyuncaklar yerine daha basit oyuncakları tercih edin. Her tarafında düğmeler, kutular olan, sürekli sesler ve ışıklar çıkaran oyuncaklar çocuğun ilk etapta dikkatini çekse de sonrasında bu tarz oyuncaklardan çabuk sıkılıyorlar. Hayal gücü ve yaratıcılıklarını geliştirecek Legolar, ahşap bloklar gibi oyuncakları tercih edebilirsiniz. Bunlarla daha uzun süre oynayabileceği gibi siz de onunla oynarken her seferinde farklı bir şey yaratacağınız
için keyif alırsınız” diyerek oyuncak seçme konusunda
beni yönlendirdi.
Sizi de beklerim
Bugün saat 13.00’te IBS Anne Çocuk ve Bebek Fuarı’nda Sohbet Buluşmaları alanında Şehrin Çocuk Hali ekibini temsilen “Çocukla Seyahat” üzerine konuşacağım. Yolunuz düşerse beklerim.