ABD’de kürtaj, artık anayasal hak değil

Mahkeme tarafından yapılan açıklamada, “Anayasa kürtaj hakkı vermemektedir. Roe v. Wade reddedildi. Kürtaj hakkını düzenleme yetkisi halka ve seçilmiş temsilcilere iade edildi” ifadeleri kullanıldı. Kararla ABD eyaletleri kürtajı kısıtlama, yasaklama veya suç sayma haklarına sahip oldu. ABD’deki eyaletlerin yarısının kürtaja yeni sınırlamalar getirmesi ya da operasyonu tümden yasaklamaya teşebbüs etmesi bekleniyor. Daha önce 13 eyalet, Yüksek Mahkeme’nin kararının ardından otomatik olarak kürtajın yasaklanmasını öngörecek kanunların hayata geçmesini kabul etmişti. Karar ülkede deprem etkisi yaratırken, kürtaj üzerindeki sınırlamaların artırılması ya da kürtajın tamamen yasaklanmasını isteyen Cumhuriyetçi Parti ve muhafazakâr dindar kesim açısından ise bir zafer olarak görüldü.

‘150 yıl geriye gittik’

ABD Başkanı Joe Biden, Yüksek Mahkeme’nin kararıyla Amerikalı kadınların kendi kaderlerini kontrol etme hakkını elinden aldığını söyledi. Biden, Beyaz Saray’da yaptığı konuşmada “Bu mahkeme ve ülke için acı bir gün. Yüksek Mahkeme Amerika’yı tam anlamında 150 yıl geriye götürdü. Kürtaj haklarını koruyan ve bir dönüm noktası olan 1973 tarihli Roe v. Wade kararını bozmak, bu ülkede kadın sağlığı ve yaşamını
artık tehdit altına sokuyor” dedi.

Biden, Kongre’ye federal bir yasayla kürtaj hakkını yeniden tanıması çağrısı yaptı.

Trump: Tanrı’nın isteği

Eski ABD Başkanı Barack Obama Yüksek Mahkeme’nin kararını “Özgür topluma inanan herkese bir darbe” diye tanımlarken, eski ABD Başkanı Donald Trump ise kararın “Tanrı’nın isteği” olduğunu söyledi.

Karara ABD dışından da tepki geldi. Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, “Hayal kırıklığına uğradım, çünkü kadın hakları korunmalıdır. Amerika’nın da bu hakları korumasını beklerdim” dedi. İngiltere Başbakanı Boris Johnson ise “Bence bu geriye doğru atılmış büyük bir adım. Ben her zaman kadınların seçme hakkına inandım, bu görüşüme sadık kaldım ve Birleşik Krallık’ın yasaları da bu yüzden var” diye konuştu.