Almanya’da kriz uzatmalara gitti!

Almanya Başbakanı ve Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Genel Başkanı Angela Merkel ile İçişleri Bakanı ve Hristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) Genel Başkanı Horst Seehofer arasında çıkan kriz, şimdilik “uzatmalara” gitti. Seehofer, “Ben bu kadınla artık çalışamam” diye söz ettiği Merkel’e, başka AB ülkelerinde kayıtlı sığınmacıların Almanya sınırından geri çevrilmesi için iki hafta süre tanıdı. Merkel ise, sığınmacı ve mülteci konularına ilişkin kararını Avrupa Konseyi zirvesinden sonra vereceğini bildirdi.

Almanya’da Hristiyan Demokrat Birlik (CDU), Sosyal Demokrat Parti (SPD), Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) hükümetindeki sığınmacı anlaşmazlığı derinleşirken, Başbakan Angela Merkel baskı altında.

Resti gördü

Seehofer, Merkel’e karar vermesi için iki haftalık süre tanırken, Merkel de bu resti gördü ve süreyi kabul ettiğini bildirdi. Merkel, başkent Berlin’de yaptığı açıklamada, tartışmalı meselelerle ilgili Avrupa Konseyi zirvesinde diğer AB ülkelerinin liderleriyle ikili anlaşmalar konusunda görüşeceğini, 1 Temmuz’da CDU yönetim kurulu ve başkanlık divanıyla görüşüp kararını vereceğini bildirdi.

Sığınmacı ve mülteci sorunlarıyla ilgili Avrupa çapında çözümler bulunması gerektiğine işaret eden Merkel, Seehofer’in talep ettiği gibi sığınmacıların Almanya sınırında doğrudan, kayıtları ilk olarak yapılan AB ülkesine gönderilmelerinin domino etkisi yaratacağına, tüm AB ülkelerinin aynı şekilde davranmaya başlayacağına dikkati çekti.

Merkel, sorunların çözülebilmesi için diğer AB ülkelerine ne gibi önerilerde bulunacağına ilişkin soru üzerine, bunun için bu ülkelerin ve AB dışındaki ülkelerin isteklerinin de önemli olduğunu dile getirdi. Merkel, “Örneğin Türkiye-AB anlaşmasında, 3 milyon sığınmacı kabul eden Türkiye için sığınmacıların barınmaları ve okul eğitimlerinin finansmanı önemliydi” diye konuştu.

Seehofer ise, Merkel’e görüşmelerinde başarılar diledi, görüşmelerin başarısız olması durumunda Almanya’nın tek başına hareket etmesi gerektiğini kaydetti.

Mutabakat göçü yüzde 97 azalttı

Avrupa İltica Destek Ajansı (EASO), Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında 2016’da imzalanan sığınmacı mutabakatının, AB’ye yönelik yasa dışı göçü yüzde 97 azalttığını açıkladı. EASO’nun yayımladığı “2017 AB İltica Durumu Yıllık Raporu”nda, göç baskısının, AB’nin dış sınırlarında azalmasına rağmen genel olarak hala yüksek olduğu aktarılırken, özellikle Batı Akdeniz rotasından gelen sığınmacı sayısında daha önce görülmemiş düzeyde artış olduğu kaydedildi. Rapora göre, AB’ye 2017 yılında yapılan iltica başvuruları 2016’ya göre yüzde 44 düştü. AB ülkelerine 2016’da 1.3 milyon kişi iltica başvurusu yaparken, 2017’de bu sayı 728 bin 470’e geriledi. Bu yılın ilk aylarında ise 2017 ve 2016 yıllarına kıyasla iltica başvuru sayısının ayda ortalama 50 bin kişiyle sabitlendiği belirtildi.

İltica başvurusu yapan sığınmacıların yoğunluklu olarak Suriye (yüzde 15), Irak (yüzde 7), Afganistan’dan (yüzde 7) olduğu kaydedilen raporda, bu ülkeleri Nijerya, Pakistan ve Eritre’nin izlediği ifade edildi. En fazla sığınmacı kabul eden ülkelerinse sırasıyla Almanya, İtalya, Fransa, Yunanistan ve İngiltere olduğu belirtilen raporda, AB’ye yapılan iltica başvurularının 4’te 3’ünün bu 5 ükeye yapıldığı açıklandı.

Raporda, Türkiye ve AB arasında 2016’da imzalanan sığınmacı mutabakatının önemli sonuçlar vermeye devam ettiği ve Ege Denizi’nde hayatını kaybeden sığınmacı sayısının ciddi bir şekilde düşürdüğü vurgulandı. Mutabakatın imzalanmasının ardından Doğu Akdeniz rotasından gelen yasa dışı sığınmacı sayısının yüzde 97 azaldığı bildirildi.