Dünya Ankara için Pirus Zaferi

Ankara için Pirus Zaferi

18.01.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Ankara için Pirus Zaferi

Ankara için Pirus Zaferi

       İTALYA'ya büyük bir esrar perdesi altında gelen Apo, buradan yine bir esrar perdesi altında ayrıldı. Şimdi akla takılan ve yanıtı aranan sorular şunlar: Öcalan nereye gitti? Hangi pazarlıklar ve hangi şartlar altında ayrıldı? Gittiği ülkeden ne güvence aldı?
       PKK liderinin İtalyan başkentinden ayrılmasının ardından 24 saat geçmiş olmasına rağmen hala bu sorulara yanıt yok.
       12 Kasım gecesi Moskova'dan bir Aeroflot uçağıyla gelen Apo'nun Roma'ya gelişi İtalyan başkentine varışından 14 saat sonra Almanya'da Necati Bilican tarafından açıklanmıştı. Haberi herkes gibi Almanya'dan alan Türkiye Büyükelçisi İnal Batu'nun önceki gün Milliyet'te yayımlanan röportajında belirttiği gibi, 14 saat bu konu yalnız çok üst düzey birkaç kişinin bilgisi dahilinde kalmıştı.
       "Cumhurbaşkanı ve başbakan danışmanları, dışişleri yüksek bürokratları gibi tüm muhatapların Apo'nun Roma'ya varışını ajanslardan öğrendiklerini söylediler..." demişti İnal Batu.
       Haber İtalyan ve Türk kamuoyunda 14 saat boyunca neden gizlenmişti? O 14 saatte ne olmuştu? Arada niye böyle bir boşluk vardı.
       O günden bugüne geçen iki aylık süreye rağmen bu sorulara cevap verilebilmiş değil. Bir tek şey biliniyor yalnız: Suriye'den Moskova'ya Primokov'un onayıyla giden PKK liderinin, İtalya'ya da Komünist ve Yeşiller'den oluşan bir grup parlamenterin daveti ve siyasi iltica garantisiyle geldiği. Yani davet edilmeden ülke değiştirmiyor Apo. Kendi adamları ve ERNK tarafıdan saptanan yeni ülkeden de benzeri bir davet ve güvence almadan böyle bir girişimde bulunmadığı kesin.
       Kesin olan bir şey daha var; D'Alema ile buradan ayrılmadan yaptığı pazarlık. "Bir an önce bavulunu yapıp gidersen uluslararası platformlarda Kürt sorununa sahip çıkarız. Başta AB olmak üzere Kürt sorununu uluslararası arenalara taşırız..."
       17 Ocak tarihli La Stampa gazetesinde yer alan haberlere göre - ki Apo'yla temel müzakere unsurunun bu olduğunu daha önceki yazılarımızda hep yazdık - yapılan pazarlığın özü bu: PKK liderinin İtalya'dan gönüllü çıkışı karşılığında Roma'nın angajmanı.
       Stampa, Apo ile pazarlığı bu temeller üzerinde bizzat Başbakanlık Müsteşarı Marco Minniti'nin yürüttüğünü söylüyor. Pazarlığın ikinci ayağını oluşturan Türkiye ile görüşmeleri de Ticaret Bakanı Piero Fassino yapmış. Fassino, Türkiye'ye, 'iade' konusunda ısrarcı olmamasını telkin etmiş. Türkiye'deki ölüm cezası nedeniyle İtalyan yasaları PKK liderinin Ankara'ya iadesini olanaksız kılıyor. Juventus - Galatasaray maçı için Türkiye'ye giden Fassino, Adalet Bakanı Hasan Denizkurdu'nu bu konuda ısrarcı olmaması yönünde ikna etmiş. Bunun karşılığında D'Alema da, 'siyasi iltica'ya destek vermekten vazgeçmiş ve Apo'yla sözünü ettiğimiz siyasi pazarlığa oturmuş.
       Öyle ki, Apo'nun İtalyan topraklarından çıkmasının hemen ardından D'Alema'nın partisi 'Demokratik Sol'un dışişleri temsilcisi şu açıklamayı yaptı: "Öcalan, artık Kürt sorunuyla özgürce uğraşacak dost bir ülkeyi terketmiştir. Yapacağımız iş bu konuyu derhal AB gündemine sokmaktır..."
       İki aylık serüvenin kısa bilançosu şu: Türkiye, PKK liderine, İtalya'da siyasi iltica kapısını kapatmakla siyasi bir zafer kazandı ama bu tam anlamıyla bir Pirus Zaferi. Çünkü İtalyan başkentinde geçirdiği 65 günde Apo da, kaldığı villadan dışarı çıkmadan Çizme'de herkesin tanıdığı ve ilgilendiği siyasi ve medyatik bir şahsiyete dönüştü. Kürt sorununu henüz AB gündemine sokamadıysa da, İtalya'nın gündemine soktu. Öyle ki, tüm büyük gazeteler PKK liderinin İtalya'dan ayrılması üzerine, haberin yazı işlerine ulaştığı gecenin geç saatlerinde birinci sayfalarını baştan sona değiştirdiler. Tıpkı Türkiye'de olduğu gibi...

       Ali H. Yurtsever - ROMA
       İKİ ayı aşkın bir süredir İtalyan iç istihbarat servisi DİGOS ile özel hareket timi NOCS'un gözetiminde tutulan PKK lideri Öcalan polisiye filmleri aratmayacak bir operasyonla Ciampino askeri havaalanına götürüldü.
       İtalyan basınında yeralan bilgilere göre; NOCS adlı, yüzleri sürekli maskeli özel harekat ajanları, saat 12.00'de İnfernetto mahallesi Via Male sokağından içerisi görünmeyen özel camlı bir araçla ayrıldılar. Önünde ve arkasında birer eskort aracı olan konvoyun sirenler çalarak ayrılması üzerine bölgedeki tüm gazeteciler konvoyun arkasına takıldı. Konvoy havaalanına değil Ostia kasabasına yöneldi.
       Gazetecilerin bölgeden ayrılması üzerine villaya gelen ikinci bir ekip Öcalan'ı alarak sessiz bir şekilde Ciampino askeri havaalanına götürdü. Havaalanında askeri istihbarat teşkilatı SİSMİ ajanlarına teslim edilen Öcalan daha sonra askeri bir uçakla Roma'dan ayrıldı. Öcalan'dan önce alana götürülen yakın koruması ve sevgilisi Ayfer'in de kendisine eşlik ettiği, yanında başka kimsenin bulunmadığı belirtildi.
       Öcalan'ın Roma'dan ayrılmasına ilişkin açıklama ise mahalli saatle 22.45 sularında yapıldı. Ancak, DİGOS ajanları gece boyunca villa'nın girişinde nöbet tutmaya devam ettiler. Dün sabah villa'daki kamera, bilgisayar gibi elektronik araçları boşaltan polis uzun süre gazetecilerin villaya yaklaşmasına izin vermediler.
       Öcalan'ın ayrılmasına rağmen villada biri bayan iki PKK'lının kaldığı gözlendi. 1,5 milyar lira kira ödeyen PKK'nın villayı bir süre daha ellerinde tutacakları belirtiliyor.