Dünya Bana benzediğin için seni seviyorum

Bana benzediğin için seni seviyorum

03.10.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:

Boşandıktan sonra yepyeni bir ‘ben’ olan Adele ile ünlü NBA menajeri Paul Rich yeni bir ilişkiye yelken açtı. Birlikte çok eğleniyorlar. Artık Adele şöhretten kaçan münzevi kız değil. Mutlular, konuşuyorlar ve sosyalleşiyorlar. Bu ilişkide en büyük birleştirici ise birbirlerine benzemeleri.

Bana benzediğin için seni seviyorum

Efnan Atmaca - Gülseren Budayıcıoğlu’nun gerçek hikâyelerinden yola çıkan dizilerle hepimiz artık çocukluğumuzda yaşadıklarımızın bugünümüzü nasıl etkilediği konusunda uzman olduk. Çocukluk tecrübelerimizin ilişkilerimizi etkilediğini ve seçimlerimizi bunlara göre yaptığımızı öğrendik. Elbette bu bilimsel bir teşhis. Bir de yıllardır büyüklerimizden duyduğumuz “Davul bile dengi dengine” ya da konuyla alakasını yazıyı okuyunca göreceksiniz “Para parayı çeker” gibi atalarımızdan kalan sözler var.

Haberin Devamı

Bu girizgâhtan sonra konuya gelelim. Konumuz Hollywood’un yeni çifti Adele ile Rich Paul. Aslında mayıs ayından beri birlikte olan bir çift nihayet birliktelikleri günümüzün ilişkileri resmileştirme mecrası instagramda ilan ettiler. Adele ‘kalp’ emojisiyle cümle âleme yeni sevgilisini ne kadar çok sevdiğini açıkladı. Adele’i tanıyorsunuz, billur gibi sesiyle müzik dünyasının en önemli isimlerinden biri. Aslında onu ‘kilolu’ şarkıcı olarak da tanıdık. Bu yılın başında eşinden boşanmıştı. Bu boşanma sonrası da 46 kilo vererek bambaşka bir görünüme kavuştu. Rich Paul ise ABD’nin en ünlü spor menajerlerinden biri. Lebron James’in menajeri dersem devamına gerek kalmaz sanırım. Geldik atalarımızın dediği “Para parayı çeker” kısmına; bu yeni çiftin 200 milyon sterlinin üzerinde bir servetleri var. Elbette Beverly Hills’te bir malikânede yaşıyorlar. Ama bu çiftin en önemli özelliği ise ortak bir geçmişten geliyor olmaları. İkisi de benzer kötü çocukluk anılarına sahipler. Zor, kötü, şefkatten hatta korumadan yoksun çocukları oldu. Daha doğrusu çocukları bile olamamış. İkisi de ailelerinin geçimini sağladıkları dükkânın üstündeki derme çatma evde büyüdü. Ve ebeveynlerinden biri bağımlıydı. Adele, Londra’da doğdu. Babası Mark Evans bir alkolikti ve Adele’i annesi Penny büyüttü. Paul ise Clevaland, Ohio’da doğdu. Annesi bir uyuşturucu bağımlısıyla ve o babası ile akrabaları tarafından büyütüldü. Adele’in Tanrı vergisi bir müzikal yeteneği vardı ve deyim yerindeyse tırnaklarıyla kazıyarak bugünkü ününe kavuştu.

Haberin Devamı

‘Kanatlarını kendi büyüttü’

Paul de aynı yollardan geçti. Babasının bir dükkanı vardı, iş odaklı bir adamdı. Annesi ise bir bağımlı. Büyürken, bir atlet olmak istedi. NBA’in her unsurunu inceledi ve yerel liglerde oynadı, ancak devam edemedi. 10 yaşına geldiğinde evdeki durum vahimdi, büyükannesi ve büyük amcası ile birkaç blok ötedeki bir evde yaşamaya başladı. Babası Paul’ü Katolik okuluna yolladı, bu şekilde onu aile dükkânının suç dolu çevresinden uzak tutacağını düşündü. Paul, babasına kolon kanseri teşhisi konduğunda Akron Üniversitesi’ne başlamıştı. Ona daha yakın olmak için yanına taşındı ve babası öldükten sonra üniversiteyi bıraktı. Arabasının bagajından eski spor gömlekleri satmaya başladı. Yıl 2002 olduğunda şans kapısını çaldı. Atlanta’ya giderken bir havaalanında, o zamanlar 17 yaşında olan basketbol süperstarı LeBron James’le tanıştı. LeBron, Rich’in giydiği replika spor gömleğiyle ilgilendi ve Paul, sporcuya Atlanta’daki tedarikçisinin adını verdi. Daha da önemlisi, ‘basketbol ve bu oyunu oynamış en iyilerden’ bahsederek arkadaş oldular. Ve sonra şehir merkezinde büyüyen siyah çocuk olmak ve bununla birlikte gelen mücadeleler hakkında konuştular. O gün başlayan dostluk iş ilişkisine dönüştü. Lebron onu 2003’te onu kadrosuna aldı. Paul o dönem anlatırken “Bana gerçekten benim için bir işi olmadığını ama yakın olmamı istediğini ve bunu çözeceğimizi söyledi” dedi. Paul, LeBron’un ‘Dört Atlı’ olarak bilinen kilit ekibinden biri haline geldi. Daha sonra bir menajerlik ajansında çalıştı. Ancak “Hiçbir şey öğrenmedim. Çünkü bir şey öğrenmem için bana yatırım yoktu” dedi ve oradan ayrılıp kendi işini kurdu. 2012’de kurduğu Klutch Sports Group için 2 milyar dolardan fazla anlaşma yaptı. Zaman zaman tartışmalı bir şekilde, oyuncu gücünü savunmasıyla tanındı. Efsanevi Charles Barkley onu NBA zorbalık yapmakla bile suçladı. Ancak suçlamalara karşı onu koruyanlar da vardı. Gazeteci Brian Windhorst, “Paul karşı karşıya olduğu yük, insanların onun meşruiyetini sorgulaması. Onu ırkından dolayı, eğitimsizliğinden dolayı, arabasının bagajından forma sattığı için gayrimeşru kılmak istiyorlar. Yapabileceklerinin en iyisi buysa, çok daha iyisini yapmak zorundalar” dedi. Pek çokları “Paul, LeBron tarafından ayağa kaldırılmış olabilir ama kendi kanatlarını kendi büyüttü” yorumunda hemfikirdi.

Haberin Devamı

Bana benzediğin için seni seviyorum

Haberin Devamı

Başarısız aşk hikâyeleri

Konecki ile boşandıktan sonra kendine yeni bir ben bulmak için çalışan Adele kilo verdi, psikolojik danışmanlık aldı ve tamamen farklı biri oldu. Sosyalleşti ve bu sosyalleşme sayesinde rivayete göre Drake’in son doğum günü partisinde Paul ile tanıştı. Gerçi bu ikilinin çok ortak arkadaşları var. Jay-Z, Beyonce, Daniel Kaluuya... İlişkileri hakkında bilirkişilik yapmayı seven ancak adları hiç açıklanmayan sadece ‘yakın arkadaşları’ olarak anılan kişilere göre Adele, Rich’le çıkarken eğleniyor. Birlikte çok zaman geçiriyorlar. Yine o kişilere göre birlikte mutlular, konuşuyorlar ve sosyalleşiyorlar. Ve bu sihirli ilişkinin en büyük birleştirici ise birbirlerine benzemeleri. Zor çocuklukları, çalışarak elde ettikleri servet ile şöhret. Tüm bu şöhrete rağmen geçmişlerini hiç unutmamaları. Ve başarısız aşk hikâyeleri. Adele’in geçmişi eşi de dahil hayal kırıklıklarıyla dolu. Paul’ün ise eski hemşire Candace Jones’tan üç çocuğu var. Hiç evlenmediler. Adele ile Rich Paul de çocukluk yaralarını birlikte sararken, başarıya giden yolda yaşadıkları zorlukların tanıdık izlerini takip ederek kendileri birlikte bir hayat kuruyorlar. Elbette çok çok zengin bir hayat. Ne diyelim bir yastıkta kocasınlar...