ÖCALAN'ın yakalanmasını protesto etmek amacıyla Avrupa genelinde yapılan gösteriler ve işgal eylemlerinde dün ilk kan Almanya'nın başkenti Berlin'de döküldü.
Berlin'deki İsrail konslosluğuna giren bir grup gösterici, kendilerini engellemek isteyen İsrailli güvenlik görevlilerine karşı koydu. Edinilen bilgilere göre silahını almak isteyen bir gösterici İsrailli korumanın açtığı ateş sonucu öldü. Ardından binadaki diğer göstericilerin üzerine de ateş açan İsrailli konsolosluk koruma görevlileri 2 göstericiyi öldürdüler, 15'ini de yaraladılar.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Berlin'deki İsrail Konsolosluğu'nu işgal etmeye çalışan PKK yandaşlarına, İsrail güvenlik kuvvetlerinin meşru müdafaa çerçevesinde ateş ettiğini söyledi.
Netanyahu: Meşru müdafaa
Kudüs'te bir basın toplantısı düzenleyen Netanyahu, İsrail güvenlik görevlilerinin kendilerini korumak ve rehin alma girişimlerini engellemek için, gerekirse ateş açmak dahil, güç kullanabilecekleri yönündeki talimatları uyguladıklarını kaydetti.
Olayda ilk ateşin, saldırganlardan birinin bir İsrail güvenlik görevlisinden silahını almaya çalışırken açıldığını belirten Netanyahu, ayrıca PKK yandaşları tarafından rehin alınan bir kadının, Alman yetkililerin yaptığı görüşmeler sonucu serbest bırakıldığını kaydetti.
Netanyahu, Öcalan'ın Kenya'da yakalanarak Türkiye'ye getirilmesiyle ilgili operasyonda İsrail'in bir rolü olmadığını da yineledi.
Temsilcilikleri kapatıyor
Bu gelişme üzerine İsrail yönetimi, Avrupa'daki diplomatik temsilciliklerinin kapatılması talimatı verdi. İsrail'in Avrupa'daki diplomatik temsilciliklerini kapatma kararı, AP ajansı tarafından Kudüs'teki ismi açıklanmayan İsrailli
bir yetkiliye dayanarak duyuruldu. Konuyla ilgili daha detaylı bilgi verilmedi.
Federal Almanya Hükümeti Sözcüsü Uwe - Karsten Heye de, silahlı çatışmayı "çok acıklı bir olay" olarak niteledi.
Heye, "Herkesin aklını başına toplaması gerekir" dedi.
Avrupa'da elçilik işgalleri devam ediyor
KENYA hükümeti,
Dünya'nın çeşitli ülkelerinde bulunan 34 büyükelçiliğini, PKK'lıların saldırıları nedeniyle 'geçici' olarak kapatma kararı alırken Avrupa'nın çeşitli kentlerinde işgal ve gösteriler sürdü.
PKK'lılar dün Almanya'da iktidardaki Sosyal Demokrat Parti'nin Hamburg bürosunu işgal etti. Frankfurt'ta ise Yunan Konsolosluğu dün sabahın erken saatlerinde işgal edildi. Bonn, Düsseldorf, Köln, Stuttgart'taki Yunan temsiciliklerine yönelik işgal eylemleri ise sona erdi.
Cenevre'de BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNCHR) binası dün kısa süre için işgal edildi. BM merkez binasının işgali dün de sürdü. Zürih'teki Yunanistan Konsolosluğu'ndaki işgal de devam ediyor.
Viyana'da Yunanistan ve Kenya büyükelçiliklerini işgal eden PKK'lılar dün eylemlerine
son verdi.
Hollanda'nın Lahey kentinde Yunanistan büyükelçilik konutunda büyükelçinin eşi ve 8 yaşındaki çocuğuyla Filipinli bakıcı kadını 25 saat boyunca rehin tutan işgalciler de eylemlerini bitirdi.
Yunanistan'ın Londra Büyükelçiliği'ni önceki gün başlatılan işgal ise hala sürüyor. Eylemcilerin açlık grevi başlattığı bildirildi.
Batı'nın kaygısı 'adil yargılama'
ABDULLAH Öcalan'ın Kenya'da yakalanıp Türkiye'ye getirilmesinin ardından çeşitli uluslarası kuruluşlar, 'adil yargılanma' çağrısını yineledi.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Komisyonu'nun özel raportörü Sir Nigel Rodley, Türk yetkililerinden, Öcalan'ın içinde bulunduğu koşullar hakkında bilgi verilmesini istedi. Rodley ayrıca Öcalan'ın sağlık durumunu takip etmek için de bağımsız bir gözlem mekanizması kurulmasına izin verilmesini talep etti.
Avrupa Konseyi Parlamenter Asamblesi Başkanı Lord Russel Johnston ve Genel Sekreter Yardımcısı Hans Christian Krüger de, tüm taraflardan 'hukukun ve demokrasinin temel ilkelerine' saygı göstermelerini istedi. PKK'lıların Avrupa'daki temsilcilikleri işgal eylemlerini hemen durdurmalarını isteyen yetkililer, Türk hükümetinden de Öcalan'ın Türkiye'ye getiriliş koşullarına açıklık getirmesini talep etti. Açıklamada ayrıca, Öcalan'ın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne uygun biçimde yargılanması gerektiği de vurgulandı.
Merkesi ABD'de bulunan İnsan Hakları İzleme örgütü de (Human Rights Watch) Başbakan Bülent Ecevit'e bir mektup göndererek "Öcalan'ın kendi liderliğinde yapılanlar için adalet önüne çıkmalıdır, ancak yargılanmasının uluslararası standartlara göre yapılması gerekir" dedi.
Türkiye'den diplomatik atak
Zafer ARAPKİRLİ - LONDRATÜRKİYE, Öcalan'ı yakalayıp getirerek gösterdiği askeri başarıyı, diplomatik atakla da destekliyor. Öcalan yandaşlarının önceki geceden itibaren başlattığı eylemlerin yoğun biçimde yaşandığı Londra'da da Türkiye Büyükelçisi Özdem Sanberk ve elçilik basın müşavirliği, iki gündür sayısız medya kuruluşuna davet edilerek, Türkiye'nin görüşlerini birinci ağızdan aktarıyorlar.
Büyükelçi Özdem Sanberk, aralarında BBC, CNN, İTV, Channel Four TV, olmak üzere yaklaşık 20 yayın kuruluşuna birden aynı gün mülakat vererek bir rekora imza attı. BBC'nin gün boyunca 2 TV kanalı ve 5 radyo istasyonundaki çok sayıda programa konuşan Büyükelçi Sanberk, Channel Four televizyonunun, kendisini bir Kürt eylemci ile aynı programda tartıştırma oyununu da boşa çıkardı.
Büyükelçilik Basın Ataşesi Orhan Tung da BBC, PA ve BBC World Service radyolarının programlarına konuk olarak son gelişmeleri değerlendirdi. İngiliz televizyon ve radyoları ayrıca Londra'da görevli, aralarında Milliyet muhabirinin de bulunduğu çok sayıda gazeteciyle mülakatlar yaptılar.
Duma çıldırdı!
Cenk BAŞLAMIŞ - MOSKOVAAbdullah Öcalan'ın yakalanması, kendisine Rusya'da siyasi sığınma hakkı verilmesi çabasında başarısız olan Duma'yı (parlamento) ayağa kaldırdı ve suçlu arayışı başladı.
Samara kentinde geçen hafta 51 kişinin öldüğü yangınla ilgili olarak dün için yas günü ilan edilmesine karşın, Duma toplantısı başlar başlamaz Öcalan konusu gündeme getirildi. Öcalan'a yardım ettiği bilinen, kendisini Moskova'daki evinde konuk da eden aşırı milliyetçi lider Vladimir Jirinovski, Türkiye'ye karşı ekonomik ambargo uygulanmasını istedi. Jirinovski, Öcalan'a sığınma hakkı sağlamayan hükümeti sert bir dille eleştirirken, aynı partinin diğer sözcüleri Moskova'da yaşayan Türkler'i hedef gösteren konuşmalar yaptı. Komünist Parti'nin ise, Kosova sorunuyla birlikte, Öcalan'ın yakalanması sonrası oluşan durumun Duma'da tartışılmasıyla ilgili önerisi kabul edildi ve bilgi vermek üzere Dışişleri Bakanı İgor İvanov çağrıldı. Duma, Öcalan'ın başvurusu üzerine, kendisine siyasi sığınma hakkı tanınması istemiyle 4 Kasım'da
Devlet Başkanı Boris Yeltsin'e çağrıda bulunmuştu. Ancak, Yeltsin bu çağrıya herhangi bir yanıt vermedi.
Dışişleri Bakanı İvanov ise, Öcalan'ın adil bir şekilde, hukuk kurallarına uygun olarak yargılacağına inandıklarını söyledi. İvanov, Suriye Dışişleri Bakanı Faruk Şara ile görüşmesinden sonra, mahkemeye uluslararası gözlemcilerin de katılmasını arzukladıklarını belirtti. Öcalan konusunu, Türkiye'nin iç işi olarak yorumlayan Şara ise, " Kendisi zaman zaman Suriye'ye geldi ve ama son olarak kendi isteğiyle ayrıldı" dedi.