06.12.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:
Siyasi yasağı nedeniyle milletvekilliği seçimlerine giremeyen ve hükümette rol almayan Erdoğanın, Beyaz Sarayda ağırlanacak olması, kendisinin birçok başkent gibi Washingtonda da, "Türkiyede seçimle işbaşına gelmiş yeni yönetimin asıl lideri" olarak algılandığını yansıtıyor. Bush yönetimi, bu davetle Ankaraya, "Erdoğana milletvekilliği ve başbakanlık yolunun açılmasını beklediği" mesajını iletiyor.Davetin ikinci önemli yönü, zamanlaması. Bushun, Erdoğan ile ABnin Kopenhag Zirvesinin hemen öncesinde görüşecek olması, Avrupa başkentlerine, "Türkiyeye müzakere tarihi vermenizi bekliyoruz" mesajının Washingtondan, son aşamada bir kez daha ve en üst düzeyde iletilmesine zemin hazırlıyor.Başkan Bush, Erdoğana olağan protokolün dışında bir davet yaparak, AKP hükümetiyle "çok yakın işbirliğine niyetli" olduğunu gösteriyor. Bu, aynı zamanda, "seçimle işbaşına gelen, demokratik değerlere bağlı olduğunu söyleyen" bir siyasi partinin "İslamcı" kökeninin Washingtonda rahatsızlık yaratmadığını yansıtıyor. Bush yönetimi, Erdoğanı bu çerçevede, "müslüman demokrat" bir siyasetçi olarak davet etmekle, İslam dünyasına da mesaj veriyor. AKP lideri Tayyip Erdoğanı 10 Aralıkta Beyaz Sarayda bir öğle yemeğinde ağırlayacak olan ABD Başkanı George W. Bush, bu görüşme ile hem Irak konusunda "yakın işbirliğine" ihtiyaç duyduğu yeni Türk hükümetiyle "sağlam bir başlangıç" yapmayı, hem de Ankaraya, Avrupa Birliğine (AB) ve Müslüman toplumlara ayrı ayrı mesaj vermeyi hedefliyor. Buluşmanın perde arkası Pragmatist davet Bu konudaki karar sürecinden haberli bir kaynağa göre, AKP liderine Beyaz Saray yolu şöyle açıldı: AKP, Erdoğan - Bush görüşmesi için, özel kanallardan Washingtonda zemin yokladı. ABD yönetimi, Erdoğanla görüşmek istiyordu. Ancak bunun düzeyi ve zamanlaması konusunda, kendi içinde protokolcüler ve pragmatistler olarak ikiye bölündü. Bir grup, Erdoğanın Beyaz Saraya davet edilmesinin, "Başbakan Abdullah Gülü rencide edebileceği, Türk Genelkurmayında rahatsızlık yaratabileceği ve Ankaradaki geçiş sürecini güçleştirebileceği" uyarısında bulundu. Diğer grup ise, "Erdoğanın, Avrupa ziyaretleri sorun yaratmadı. Başbakan Gülün bu konuda rahatsızlığı yok. Kaldı ki, Erdoğan başbakanlık yolunda ve yeni hükümetin asıl lideri. Onu davet etmek, AKPnin reformcu söylemine de destek açısından önemli" dedi. Sonunda bu "pragmatist" grup ağır bastı ve davet, Erdoğana iletildi.