14.12.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:
ABD’nin 11 Eylül saldırılarından sonra dünya çapında başlattığı ‘teröre karşı savaşta’ El Kaide zanlılarına karşı benimsediği işkenceli sorgu teknikleri tekrar gündeme taşındı. Irak’ta görev yapan Amerikan askerlerini anlattığı “The Hurt Locker” (Ölümcül Tuzak) filmiyle en iyi yönetmen Oscar’ını kazanan Amerikalı Kathryn Bigelow’ın CIA’in El Kaide lideri Usame Bin Ladin’in on yıl boyunca arayışını anlattığı “Zero Thirty Dark” daha gösterime girmeden tartışmaların odağına oturdu.
2011’in en iyi filmleri listelerinde şimdiden kendine yer bulan filmde; uyutmama ve ‘waterboarding’ gibi işkence tekniklerinin Bin Ladin’e düzenlenen operasyon için önemli bir istihbarat sağladığı ima ediliyor.
‘Cheney kesin sever’
Ünlü sinema eleştirmeni David Edelstein, filmin ‘işkencenin etkinliğini savunduğunu’ belirtirken New York Times gazetesindeki yorumunda Frank Bruni de eski başkan George W. Bush’un işkenceli sorguya destek veren yardımcısı Dick Cheney’i hatırlatarak “Her türlü bahse varım ki Dick Cheney bu filmi sevecek” dedi. Daily Beast haber sitesinin yorumcularından Marlow Stern ise 45 dakika süren işkence sahnelerinde aslında önemli bir bilginin ele geçirilmediğini öne sürerek iddiaların yanlış olduğuna dikkat çekti.
Zero Dark Thirty’nin senaryo yazarı Mark Boal, filmin kurmaca olduğunu vurgulayarak “Yıllarca süren bir uygulamayı birkaç kısa sahneye sıkıştırdım. Film işkence hakkında hâlâ devam eden çok katmanlı tartışmaları yansıtmayı amaçlıyor” dedi.