Bu bir olimpiyat dalı olsa, altın alırdım!

Küba’nın efsanevi devlet adamı Fidel Castro, yaşadığı ve liderlik ettiği sürece hem ABD’nin Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) hem de Kübalı mafya grupları tarafından düzenlenen sayısız suikast girişimine maruz kalmış ve her defasında da kurtulmuştu. Ancak onu çok yakından tanıyan kişi veya kişilerin anlattıklarına bakılırsa, bu sayı hayli kabarık ve kullanılan yöntemler de ciddi şekilde şaşırtıcı.

Castro’nun yanında, yıllarca koruma görevlisi olarak bulunmuş Fabian Escalante’ye göre Küba lideri, ölümüne kadar geçen sürede tam 638 suikast girişiminden kurtulmayı başarmış. Escalante’ye göre kullanılan yöntemler arasında “dünyanın en patlayıcı purosu” ve yüzdüğü yerlere yerleştirilen “patlayıcı doldurulmuş deniz kabukları” gibi teknikler de vardı.

Küçük düşürmek

Castro, Soğuk Savaş döneminde, deyim yerindeyse ABD’nin kapısının önüne sosyalist bir devlet kurarak CIA’in hedefi haline gelmişti. Bu yüzden ABD eski başkanı John F. Kennedy, 1961 yılında “Mangoose Operasyonu” kapsamında yapılacak suikast girişimlerine ilişkin kararların altına imzasını atmıştı.

CIA’in üstlendiği bu girişmlerde, ilginç yöntemlerin kullanıldığı, Escalante’nin beyanlarıyla ortaya çıkıyor. Örneğin Castro’nun puro ve dalış tutkusu, suikast için bir fırsata çevrilmeye çalışılmış. Escalante’ye göre CIA’in zehirli ve patlayıcılı purolar dışında, Castro’yu küçük düşürmek için LSD’li puro bile denemiş.

Mafya yöntemleri

Castro’nun ölümü için uğraşan diğer grup ise, devrim öncesi kumarhaneleri işleten mafyalardı. Eski gücünü kazanmak için sayısız sayıda suikast denemesinde bulunan mafya, silahlı ve bombalı saldırılar gibi CIA’e nazaran daha az hayal gücü olan yöntemler denedi. Başarıya en çok yaklaşan ise, Libre Oteli’ndeki zehirli hap denemesiydi. Ancak, Castro’nun çikolatalı “milkshake”ine eklenecek hap buzdolabında çözülünce,
bu plan da suya düştü.

Bir başka başarı şansı yüksek denemeyse, yine CIA’den gelmiş. CIA, Castro’nun sevgililerinden birini kendi tarafına çekmeyi başarırken, planı sezen Küba lideri, sevgilisine zehir yerine kendi silahını kullanmasını önerince, kadın onu öldüremeyeceğini söylemiş.

Castro ise, bunca girişimi ve bunlardan her defasında kurtulmasını kendisi için bir gurur meselesine dönüştürmüştü. Küba lideri, konu buraya geldiğinde “Eğer suikast denemelerinden kurtulmak bir Olimpiyat branşı olsaydı, altın madalya kazanırdım” ifadesini kullanıyordu.

Müttefikleri yas ilan etti

Cuma günü 90 yaşında hayata veda eden eski Küba Devlet Başkanı Fidel Castro’nun naaşı, kendi isteği üzerine özel bir törenle yakılırken, daha önce dost ve müttefik olduğu ülkelerde yas ilan edildi.

Küba’nın eski devlet başkanı Castro için resmi cenaze töreninin, yabancı konukların da katılımıyla 4 Aralık’ta Santiago kentinde düzenleneceği açıklanmıştı. Bununla birlikte Castro’nun küllerinin, Havana’dan Santiago’ya taşınacağı, bu sırada da diğer kentlere uğrayacağı bildiriliyor. Küller, son olarak Santa Ifigenia mezarlığına defnedilecek. 9 günlük yas edilen Küba’da bayraklar yarıya indirilirken, konserler ve gösteriler iptal edildi, alkol satışı durduruldu.

Caracas’ta tören

Castro’nun ölümü sonrası dünya liderlerinden taziye mesajları gelmeye devam ediyor. Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla yazılı bir açıklama yapan Çin Devlet Başkanı Şi Cinping,
“Castro’nun ölümü Küba ve Latin Amerika hakları için büyük bir kayıptır. Küba ve Latin Amerika halkı mükemmel evladını, Çin halkı da yakın bir yoldaşını ve samimi bir dostunu kaybetti” ifadelerini kullandı.

Küba’nın en yakın müttefiki Venezuela’da ise Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Castro’nun vefatı nedeniyle başkent Caracas’daki askeri kışlada anma töreni düzenleneceğini açıkladı. Caracas’taki hükümet yanlısı halk da, oturdukları binalara Küba bayrakları asıp, yüksek sesle Küba müzikleri dinledi.

Filistin de unutmadı

Açıklama yapan bir lider de Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad oldu. Küba Başkanı Raul Castro’ya bir taziye mektubu gönderen Esad, Castro’nun isminin gelecek kuşakların hafızalarında yer alamaya ve ülkelere cesaret vermeye devam edeceğini söyledi. Castro, bir dönem baba Hafız Esad ile sıkı dostluğa sahipti.

Gazze’de de Castro için bir anma etkinliği düzenlendi. Filistin Halk Partisi (PPP) tarafından düzenlenen anma törenine katılan onlarca Filistinli, Küba bayrağı ile Castro’nun posterlerini taşıdı. PPP medya sorumlusu Muhammed Salih, Castro’nun Filistin meselesinin en önemli destekçilerinden biri olduğunu söyledi.

Castro’nun ölümün açıklanmasının kısa süre ardından “Fidel Castro öldü!” şeklinde tweet atan ABD’nin müstakbel başkanı Donald Trump, yeni bir yazılı açıklama daha yaptı. Açıklamasında “Bugün dünya, kendi halkına yaklaşık 60 yıl baskı uygulamış zalim bir diktatörün ölümüne şahit oldu” ifadelerine yer veren Trump, Castro’nun mirasının idam mangaları, hırsızlık, tarifsiz acılar, yoksulluk ve temel insan haklarının reddi olduğunu savundu.

‘O, benim ikinci babam gibiydi’

Arjantin’in efsane futbolcusu Diego Maradona, Küba devrimi lideri Fidel Castro’nun ölümünü, telefonla aranması sonucu öğrendiğini belirterek “Son derece üzgünüm. O benim için ikinci bir baba gibiydi” dedi. Bir dönem Küba’da uyuşturucu bağımlılığına karşı tedavi gören Maradona, birçok kez Castro ile biraraya gelmişti.

Tam bir futbol tutkunu olan Castro’nun “büyük dost” diye çağırdığı Maradona’nın bacağında da, Castro’ya benzeyen bir dövme bulunduğu biliniyor.