Dünya‘Buldozer’ son savaşı kaybetti

‘Buldozer’ son savaşı kaybetti

12.01.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

İsrail’in sekiz yıldır komada olan eski Başbakanı Ariel Şaron, hayatını kaybetti. İsrail halkının askeri deha olarak kabul ettiği Şaron Filistinliler tarafından ise “Beyrut kasabı” olarak anılıyordu

‘Buldozer’ son  savaşı kaybetti

Sekiz yıldır komada olan İsrail’in eski başbakanı Ariel Şaron dün hayatını kaybetti. Son günlerde durumunun kötüye gittiği açıklanan Şaron, Tel Aviv’de tedavi gördüğü Tel Hashomer Hastanesi’nde hayata gözlerini yumdu. Sağlık durumunun kötüleşmesi üzerine bir ay önce ameliyat edilmesinin ardından yoğun bakım ünitesine alınan Şaron’da böbrek yetmezliği tespit edilmişti. “Buldozer” lakabıyla anılan ve 85 yaşında hayatını kaybeden İsrailli lider, 4 Ocak 2006’da geçirdiği beyin kanamasının ardından sekiz yıldır komadaydı.
Doktorların uyarısı üzerine son günlerde ölümünü bekleyen ailesi Şaron’un son anlarında yanındaydı. Söylemleri ve siyasi kariyeriyle “savaşçı” olarak anılan Şaron, 2005’te geçirdiği hafif bir inmenin ardından 2006 yılında bitkisel hayata girdi. İsrailliler için önemli bir devlet adamı ve asker olan Şaron’un ölümünün ardından ülke yasa büründü. Ünlü siyasetçi, Filistinliler ve sol görüşteki İsrailliler için İsrail’in “yayılma politikasının” ateşli bir savunucusu ve 1980’lerde Lübnan’ın başkenti Beyrut’taki mülteci kampında yüzlerce Filistinli’nin ölmesine neden olan kişi olarak hatırlanıyor. Ortadoğu’da yaşanan üç savaşta yer alan Şaron, İsrailliler tarafından askeri bir dehaya sahip olarak kabul edilirken Filistinliler tarafından hiçbir zaman sevilmedi.

Haberin Devamı



Zaferde önemli rol
Şaron 1928 yılında Belaruslu bir ailenin çocuğu olarak İngiliz mandası olan Filistin’de dünyaya geldi. Gençlik yılarında Yahudi askeri yeraltı örgütü Haganah’a katılan İsrailli siyasetçi, 1948-1949 Arap-İsrail savaşında görev aldı. 1948’de İsrail kurulduktan sonraki hemen hemen bütün savaşlarına katılan Şaron, önemli bir stratejist olarak sivrildi. 1967’de İsrail ordusunun Mısır’a karşı zafer kazanmasını sağlayarak Sina Yarımadası’nın ele geçirilmesinde önemli rol oynadı. 1973’te yeni kurulan Likud partisinden milletvekili seçilerek siyasete atılan Şaron, 1981 itibariyle savunma bakanı olarak göreve başladı. Yaser Arafat’ın lideri olduğu Filistin Kurtuluş Örgütü’nün güney Lübnan’dan İsrail’in kuzeyine havan topu göndermesi üzerine 1982’de tartışmalı bir şekilde Lübnan’ı işgal etmeye karar verdi. Filistinli ve Suriyeli savaşçıların Lübnan’ı terk etmeye karar vermesiyle ülkede kalan on binlerce Filistinli, Sabra ve Şatilla mülteci kampına yerleştirildi. Ancak ABD’ye verdiği sözü tutmayan Şaron, Filistinli militanların saklandığı gerekçesiyle Lübnanlı Hıristiyan milisleri mülteci kampına saldı.

2 bin kayıp yaşandı
800 ile 2 bin arasında değişen rakamlara göre yüzlerce Filistinli’nin hayatını kaybetmesine yol açan Şaron, “Beyrut Kasabı” olarak anılmaya başladı. 1982’de mahkeme Lübnan’ın işgalinden ötürü suçlu bulununca görevinden ayrıldı. 2001’de Likud partisinin lideri olarak başbakan olan Şaron, işgal altındaki Filistin topraklarında Yahudi yerleşimlerinin kurulmasını desteklese de 2005 yılında İsrail askerlerinin Gazze ve Batı Şeria’daki dört yerleşimden çekilmesini emretti. Bu kararıyla İsraillilerin büyük tepkisini çeken Şaron, partisi Likud’dan ayrılarak Kadima’yı kurdu ve meclisi feshetti. Yine de yerleşkelerden çekilme kararı Filistinlilerin gözündeki imajını düzeltmedi. Ülkenin liderliğine devam etmesine kesin gözüyle bakılan Şaron’un kariyerinin zirvesindeyken hastalanması siyasi yaşamın sona erdirdi.

‘Milletini seven cesur bir liderdi’

* İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres: Arik (Şaron), milletini seven cesur bir liderdi. O İsrail’in koruyucularından ve önemli mimarlarından biri oldu. Zor kararlar almayı ve onları yerine getirmeyi bilirdi. Hepimiz onu sevdik, yokluğu çok fazla hissedilecek.
* İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu: Anısı her zaman İsrail ulusunun kalbinde yaşayacak. Her şeyden önce cesur bir savaşçı ve çok iyi bir askeri liderdi, İsrail Savunma Gücü’nün en iyilerindendi. Orduyu bıraktıktan sonra İsrail için hükümette birçok rolde ve ülkenin 11. başbakanı olarak çalışmaya devam etti.
* Hamas: Şaron’un 8 yıl süren koma halinden sonra bugün ölmesi dünyadaki bütün tağutlar için ibrettir. Elleri Filistinlilerin kanına bulanmış bu zalim adamın ölümüyle Filistin halkı şu an tarihi an yaşıyor.
* ABD Başkanı Barack Obama: Amerikan halkı ve Michelle adına Şaron’un ailesi ve İsrail halkına en derin başsağlığı dileklerimizi gönderiyorum. İsrail’in güvenliğine sarsılmaz bağlılığımızı tekrar vurguluyoruz. İki devletin barış ve güvenlik içinde yan yana yaşaması hedefimize olan bağlılığımızın yanı sıra İsrail halkının barış ve güvenliği için çabalamaya devam edeceğiz.

Haberin Devamı

İkinci İntifada’yı tetikledi

Eylül 2000’de Ariel Şaron’un başbakan seçilmeden birkaç ay önce yanında bin polisle İslam’ın en kutsal mekanlarından Kubbetül Sahra ve El Aksa Camisi’nin bulunduğu Tapınak Dağı kompleksine girmesi ikinci İntifada’yı tetiklemiş, çıkan olaylarda 5 binin üzerinde Filistinli, bin İsrailli ölmüştü. Şaron, İsrail’in Kudüs’e girerek çoğu Filistin toprağını ele geçirdiği Haziran 1967’deki radyo anonsunu tekrarlayarak “Tapınak Dağı bizim elimizde” demişti. Şaron bu mesajıyla seçim öncesi İsrail halkına hitap etmek istese de Oslo barış sürecinin başarısız olmasından dolayı öfkeli olan Filistinlilerin harekete geçmesine neden olmuştu.

Video için tıklayın