Dünya‘Cezayir katliamını git babana sor’

‘Cezayir katliamını git babana sor’

24.12.2011 - 02:30 | Son Güncellenme:

Başbakan Erdoğan, kabul edilen tasarı için Sarkozy’ye sert çıktı. Erdoğan, Sarkozy’ye ‘Dedelerimiz ailene kucak açtı. Cezayir soykırımını da bilmiyorsa babasına sorsun’ diye seslendi

‘Cezayir katliamını git babana sor’

Fransa Ulusal Meclisi’nde önceki gün 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının inkarını suç sayan düzenlemenin kabul edilmesinin ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan dün yaptığı açıklamalarda, “Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy kendi aile tarihine baksın. Dedelerimiz ailesine kucak açtı. Cezayir soykırımını da bilmiyorsa babasına sorsun” dedi. “Müslüman Toplumlarda Değişim ve Kadının Rolü” konferansında konuşan Erdoğan Fransa’ya tepkisini şöyle dile getirdi:

Oğluna anlatacak çok şeyi var
- Fransa’da yaklaşık 5 milyon Müslüman var. Sarkozy, Türk ve Müslüman düşmanlığı üzerinden seçim kazanma hırsı içine girdi.
- Cezayir’de 1945’den itibaren tahminen nufüsün yüzde 15’i Fransızlar’ın katliamına uğradı. Cezayirliler, fırınlarda toplu olarak yakıldı. Acımasızca şehit edildi. Eğer Sarkozy, bu soykırımı bilmiyorsa, gitsin babası Pal Sarkozy’e sorsun. Babası 1940’lardaki Fransız Lejyonu’nda askerlik yaptı. Eminim ki oğluna, Cezayir’deki Fransız katliamı hakkında söyleyecek çok sözü vardır.

Dedesine Osmanlı sahip çıktı
- 15’inci Yüzyılın sonlarında Osmanlıya sığınan Museviler, bugün Yunanistan’da bulunan Selanik’e yerleştirildi. Sarkozy’nin büyükdedesi Benedict Mallah, Osmanlı’nın sahip çıktığı Museviler’dendir. Selanik Osmanlı idaresinden ayrıldıktan sonra, 1904 yılında Fransa’ya göç etmek zorunda kalmıştır. Eğer kendi ailesine, kendi aile seceresine şöyle derinlemesine bakarsa, orada Türkiye’nin yardımından, hoşgörüsünden başka hiç bir şey görmez ve göremez.
- Burada tarihi bir belgeyi göstermek istiyorum. Bu belgeyi, Türkiye’yi ziyareti esnasında sayın Sarkozy’e hediye etmiştim ama belli ki okumamış. Bu belge, 1526’da işgal altındaki Fransa’nın tutuklu kralı Francesko’ya, Kanuni Sultan Süleyman’ın gönderdiği mektup. Mektupta, “Sen ki Fransa ülkesinin kralı olan Francesko’sun. Kralların sığınağı olan kapıma mektup göndererek, ülkenizin işgale uğradığını ve esir edilerek hapse atıldığınızı bildirmişsiniz. Bu durumdan kurtulmak için benden yardım istiyorsunuz, gönlülünüzü ferah tutun. Sakın üzülmeyin, sadece allahın dediği olur. Ne yapacağımı elçinizden öğreneceksiniz.” İşte, Türkiye’nin tarihinde bu vardır.

Chirac daha dürüsttü
- Maalesef,art niyetle, önyargıyla bakıyor. Oy hırsıyla bakıyor, görmesi gerekenleri görmekten aciz kalıyor. Bu tehlikeli tutuma karşı, Avrupa’yı ve AB’yi uyarıyoruz. Bu ırkçı ayırımcı, İslam karşıtı tutuma karşı, tedbirlerimizi aldık ve dün açıkladık. Bu tutum, devam ettiği sürece biz de aşama aşama tedbirlerimizi alacağız.
- Benim bu ifadelerim, Fransa’daki ırkçı hezeyan içindeki yönetime karşıdır. Oylama çok manidardır, 557 kişilik parlomento içinde 55 kişinin katılımıyla yapıldı. Orada 11 kişinin red verdiği, 30 kişinin kabul dediği oyla böyle bir netice alınıyor. Böyle sulandırılmış, gayri ciddi bir oylama olabilir mi ? Yüreğin varsa, tüm grubunla parlamentoya girersin ve oylamını ona göre yaparsın. Ama maalesef, bunlarda o yürek yok. Bunlarda omurga yok. Omurga olmuş olsa, bunu AB’de de Fransa aynen bu şekilde yapıyor. Bundan önceki Chirac bunları yapmıyordu. O daha dürüsttü.