Dev havayolunda skandal

Fransız havayolu şirketi Air France'ta taciz iddiaları gündemi meşgul ediyor. Fransız medyası havayolu şirketinin ‘cinsel şiddetin’ büyük ölçüde görmezden gelindiğini gösteren çok sayıda kanıt toplandığı iddiasında bulundu.

Şirket tarafından taciz ve cinsiyetçi yaklaşımları engellemek için uygulanan önleme mekanizmalarının ise sendikalar tarafından yetersiz görüldüğü aktarıldı. Koronavirüs (Covid-19) krizi nedeniyle birçok uçağı pistlere bağlanan Air France’ın imdadına devlet koştu. Olağan bir kurtarma planını duyurdu ve 7 milyar fon destek sağladı. Virüsün beraberinde gelen ekonomik kriz nedeniyle iş kayıpları ve ucuz iş gücüne başvurmalar nedeniyle cinsel ve cinsiyete dayalı şiddet olaylarının çoğaldığı aktarıldı.

SÖZLÜ VE FİZİKİ TACİZ İDDİALARI

2018 yılında Air France yeni CEO’su Kanadalı Ben Smith, şirket bünyesinde cinsel taciz ve cinsiyetçi yaklaşımlara karşı acımasız bir tutum sergilendiğini söyledi. Fransız medyası ise şirket içinde cinsel saldırı ve tacizlere karşı grup diyalogları ve çalışmalarının yapıldığının da altını çizdi. Fransız medyası, hosteslerin hem iş arkadaşları hem de üstleri tarafından hem sözlü hem de fiziki olarak tacize uğradığını ileri sürdü.

13 KADIN HOSTES İTİRAF ETTİ

Mediapart’a konuşan 13 kadın hostes, söz konusu taciz olaylarında yaşadıklarını anlattı. Uçuş personeli sendikası, konu hakkında bildiri ve açıklamalarda bulunmasına rağmen şirketinin üst düzey yöneticilerinin suskun kalmaya devam ettikleri aktarıldı. 2018’in Mart ayında bir hostes, bir kaptanı pilotu ve üst amirleri hakkında şikâyetçi olarak olayı yargıya taşıdı. Geçtiğimiz Mart ayında görülmesi beklenen dava ise salgın nedeniyle ertelendi. Şikayet edilen kişilerin, hostese şikayetini geri çekmesi konusunda baskı uyguladığı da iddialar arasında.

SALDIRILARIN HEDEFİ ÖĞRENCİ VE KISA SÜRELİ ÇALIŞANLAR

Fransız medyası, saldırıların hedefinde kısa sureli sözleşmeli olan kadın çalışanların ve öğrenci olan genç kadınların olduğunu bildirdi. Söz konusu saldırılara hedef olan kadınların ise işlerini kaybetme korkusu nedeniyle taciz olaylarını şikayet edemedikleri aktarıldı.