12.05.2025 - 14:19 | Son Güncellenme:
AA
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi ve Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani ile Türkiye-Ürdün-Suriye Dışişleri Bakanları Toplantısı'nın ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Bakan Fidan, terör örgütü PKK'nın fesih ve silah bırakma kararına ilişkin soruya şöyle yanıt verdi:
"PKK'nın almış olduğu karar, bence tarihi ve önemli bir karar. Özellikle kalıcı barış ve istikrarın bölgemize hakim olması açısından ben bu kararı oldukça önemli görüyorum. Tabii bu kararın alınmasından sonra atılacak pratik adımlar var. Onları da yakından takip edeceğiz. Türkiye'de son 20 yıldır geliştirdiğimiz demokrasi, özgürlük, refah ve güvenlik alanının daha da genişlemesi, Türkiye'den taşıp bölgemizdeki diğer devletleri, halkları olumlu şekilde etkilemesi, bizim en büyük dileğimiz. Ben bu kararın samimi bir şekilde uygulanması ve diğer endişeleri de izale edici şekilde hayata geçirilmesi halinde gerçekten geleceğimiz için, vatandaşlarımız için, herkes için çok hayırlı bir karar olacağını düşünüyorum. Bu konuda Sayın (Devlet) Bahçeli'nin tarihi çağrısı olmuştu, Cumhurbaşkanımızın çok güçlü bir iradesi olmuştu. Örgütün bu konuda da şu anda olumlu bir cevabı var. DEM'in ortaya koyduğu çalışma var. Emeği geçen arkadaşlar var. Tabii ki bu tarihi sorumlulukta biz bu ülkenin evlatları olarak hep beraber kendi sorunumuzu kendi hikmetimizle, kendi sağduyumuzla, kendi aklımızla, kendi irademizle çözebileceğimizi gösteriyoruz.
Bu, kendi milletim adına da bölgemiz adına da ait olduğumuz medeniyet adına da bence fevkalade önemli bir adım. İnşallah dediğim gibi bu gelecektir, pratikte yapılması gereken çok şey var. Çok fazla detaylı konu var ama bugün bu genel olumlu havanın üstüne daha başka bir şey söylemek istemiyorum."
Fidan bugün Kabine Toplantısı'nın yapılacağını hatırlatarak, toplantıda bu hususun gündeme geleceğine ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu konuyla ilgili nihai değerlendirmesini Türk halkıyla paylaşacağına işaret etti.
Bakan Fidan, Suriye'nin mevcut sorunları, bölgenin karşı karşıya kaldığı problemler ve ne tür çözümler getirilebileceğini ele aldıklarını ifade ederek, kapsamlı görüşme gerçekleştirdiklerini söyledi.
Suriye'de Baas rejiminin 8 Aralık 2024'te yıkılmasının ardından geçen süre zarfında çok yoğun bölgesel ve uluslararası diplomatik çabaların devam ettiğine dikkati çeken Fidan, "Biz de bölge ülkeleri olarak, Suriye'nin komşuları olarak, bölgesel sahiplenme bilinciyle var olan sorunları hep beraber nasıl çözeriz, onun arayışı içerisindeyiz. Suriye'ye her alanda desteğimiz tamdır." dedi.
Fidan, Suriye'nin karşı karşıya olduğu birtakım cari problemlerin bulunduğuna işaret ederek, şunları söyledi:
"Şu anda Suriye'nin karşı karşıya olduğu problemleri şöyle bir kısaca özetlediğimiz zaman İsrail yayılmacılığı söz konusu. Bu, gerçekten Suriye'nin istikrarını, güvenliğini, geleceğini tehdit eder bir boyuta ulaşmış durumda. Bizler bölge ülkeleri olarak bu yayılmacılığın, bu provokasyonun bir an önce son bulması gerektiği noktasında ortak fikir sahibiyiz."
Fidan, Suriye'nin içinde bulunduğu durumdan terör örgütlerinin istifade etmemesinin ciddi öncelik taşıdığına dikkati çekerek, "Bu, bölgesel güvenliğimiz açısından da fevkalade önemli. Kuzeyde Türkiye, güneyde Suriye, bu konuları yakından takip ediyoruz. Özellikle DEAŞ'la mücadelenin bu konuda önemli olduğunun altını bir kez daha çizmek istiyorum. Bu konuda bir süredir yürüttüğümüz beşli toplantı var. Bugün bu beşli grubun üç ülkesi olarak tekrar bir araya geldik." dedi.
"BU KONUDAKİ BÜTÜN GAYRETLERİ DE DESTEKLİYORUZ"
Topraklarının üçte birinin YPG'nin işgali altında bulunmasının yine Suriye'nin karşı karşıya bulunduğu bir tehdit olduğuna dikkati çeken Fidan, şöyle devam etti:
"Güvenlikle ilgili problemlerin yanı sıra Suriye'nin karşı karşıya olduğu uluslararası diplomatik birtakım yaptırımların kaldırılması, ekonomik sorunların aşılması konusunda da görüşmelerimiz, çalışmalarımız devam ediyor. Özellikle Avrupa Birliği ve Amerika tarafından Esed dönemi rejiminde konulmuş yaptırımların kaldırılması konusunda neredeyiz? Çabalarımız ne üretti? Onu bir değerlendirme imkanımız oldu."
Fidan, Suriye Dışişleri Bakanı Şeybani'nin yeni kurulan hükümetin ülkede diğer alanlarda yaptığı çalışmaları da anlattığını belirterek, "Özellikle kurulacak olan yeni parlamentonun kompozisyonu, daha sonrasındaki anayasa çalışmaları, akabinde şu anda oluşturulmuş hükümetin, mevcut bakanlıkların ortaya koyduğu çalışmalar ki biliyorsunuz birçok konuyu sıfırdan yeni hükümet ele almıştı ve giderek kendisini daha da toparlıyor. Biz, bu konudaki bütün gayretleri de destekliyoruz." dedi.
Suriye'ye dolaylı etkisi olan konuların da bulunduğunu söyleyen Fidan, "Bölgede bizim yakından takip ettiğimiz, özellikle Ürdün'le beraber Gazze'deki mesele ciddi bir gündem maddesiydi bizim için. Gazze'de devam eden insanlık dramının bir an önce son bulması konusunda neler yapabiliriz? O konuda tekrar görüşlerimizi paylaştık. Değerli kardeşim Eymen es-Safedi'nin bu konudaki kıymetli görüşleri benim için gerçekten çok değerli." diye konuştu.
"TÜRKİYE, BÜTÜN KURUMLARIYLA BU KONUDA ÜZERİNE DÜŞEN ROLÜ OYNAMAYA ÇALIŞIYOR"
Fidan, Rusya ile Ukrayna'nın İstanbul'da 15 Mayıs'ta yeniden bir araya gelme kararı ve Türkiye'nin sürece katkılarına ilişkin soruyu da yanıtladı.
Bakan Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Rusya-Ukrayna Savaşı konusunda sürekli ateşkes çağrısında bulunduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Son birkaç aydır bunun artık hem Ruslar hem Ukraynalılar hem Avrupalılar hem Amerikalılar tarafından da benimsendiğini görüyoruz. Bu, güzel bir şey. Şimdi bu isteğin nasıl hayata geçeceği ve hangi modaliteyle, hangi sıralamayla hayata geçeceği konusunda tartışmalar var, uzlaştırma arayışları var. Türkiye, başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere bütün kurumlarıyla bu konuda üzerine düşen rolü oynamaya çalışıyor."
Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuya ilişkin ABD Başkanı Donald Trump, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin gibi liderlerle diplomasi ve telefon trafiğinde bulunduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Bu konuda gerek kolaylaştırıcı vazifesi gerek ev sahipliği başta olmak üzere her türlü katkıyı vermeye hazır olduğumuzu bütün taraflar biliyor. Sayın Putin'in bu yönde bir teklifi oldu. Daha sonra Sayın Trump'ın bu noktada bir teşviki oldu. Daha sonra Sayın Zelenskiy'nin başka bir teklifi oldu. Giderek eşik yükselten bir durum ama olumlu şekilde evriliyor. Tabii bütün bunların merkezinde Türkiye'nin yer alıyor olması fevkalade önemli."
Fidan, Türkiye'nin çabalarının, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "güçlü dünya liderliğinin ve diplomasideki ağırlığının göstergesi" olduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye için bu, önemli bir değer ama dediğim gibi bizim için daha da önemli olan konu, bölgemizde barışın ve istikrarın hakim olması. Nasıl ki Suriye'deki istikrar için uğraşıyorsak, nasıl ki Irak'taki istikrar için uğraşıyorsak, nasıl ki PKK ile daha barışçıl bir yolla çözüm için uğraşıyorsak, nasıl ki Gazze için uğraşıyorsak, aynı şekilde hem Karadeniz'deki hem Balkanlar'daki hem Ege'deki bütün sorunların barışçıl şekilde çözümlenmesi için uğraşıyoruz. Kesintisiz mesai harcıyoruz."
İlerleyen zamanda tarafların uzlaşma etrafında bir araya geleceklerini düşündüğünü belirten Fidan, "Ukraynalılar önce ateşkes, sonra konuşma; Ruslar önce konuşma, sonra ateşkes gibi bir modalitede. Olay şu anda geldi, kilitlendi. Her iki tarafın da gözettiği bir kamuoyu algısı var. Her iki tarafın da Amerika'nın mevcut desteğini yanına alma çabası var ama bütün bunlar normal. Bu olayın akışı içerisinde cereyan eden hadiseler ama bizim durduğumuz yer sabit. Tarafları bir an önce bir araya gelmeye ve ateşkesi başlatmaya davet ediyoruz." dedi.