Doğu Guta'da çocuk ölümleri devam ediyor
10.12.2017 - 17:55 | Son Güncellenme:
AA
UNICEF, Suriye'de rejim kuşatmasındaki Doğu Guta bölgesinde tedavisi yapılamayan 5 çocuğun yaşamını yitirdiğini, 137 çocuğun da acilen tahliye edilmesi gerektiğini duyurdu.
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), Suriye'nin başkenti Şam'da Beşşar Esed rejiminin kuşatmasındaki Doğu Guta'da tedavisi yapılamayan 5 çocuğun yaşamını yitirdiğini bildirdi.
Başkent Şam'da, Esed rejiminin 5 yıldır ablukasındaki 400 bin sivilin yaşadığı Doğu Guta'da, gıda ve ilaç yetersizliğinden çocuk ölümleri devam ediyor.
UNICEF'ten yapılan yazılı açıklamada, rejimin yoğun saldırılarının devam ettiği Doğu Guta'da "şiddetli yetersiz beslenme" sorununa bağlı olarak böbrek yetmezliği yaşayan ve saldırılarda yaralanan 7-17 yaşlarındaki 137 çocuğun tedavileri yapılmak üzere acilen tahliye edilmesi gerektiği vurgulandı.
Açıklamada, acil tıbbi müdahaleye ihtiyaç duymasına rağmen rejimin tahliyelerine izin vermediği 5 çocuğun hayatını kaybettiği belirtildi.
Şam'a 10 kilometre uzaklıktaki şehirde şiddetin devam ettiğine işaret edilen açıklamada, bölgedeki okulların çoğunun geçen ay kapandığı ifade edildi.
UNICEF Suriye Temsilcisi Fran Equiza, Doğu Guta'daki insani durumun her geçen gün daha da kötüleştiğinin altını çizerek, "Doğu Guta'da çatışmalar şiddetini iyice artırırken binlerce çocuk sessizce acı çekiyor." dedi.
Bölgedeki saldırıların durdurulmasını isteyen Equiza, çocukların büyük bir korku içinde yaşadığına dikkati çekti.
Rejim ateşkesi bozmuştu
5 yıldır kuşatma altındaki Doğu Guta, Astana Anlaşmaları çerçevesinde "gerginliği azaltma bölgesi" ilan edilmiş ve 22 Temmuz'da ateşkesin yürürlüğe girdiği bildirilmişti ancak Esed rejimi, bölgeye saldırılarını aralıksız sürdürmüştü.
Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura perşembe günü düzenlediği basın toplantısında, Esed rejiminin Doğu Guta'da "ortaçağ benzeri kuşatmayı" sürdürmesinin hiçbir gerekçesi olmadığını belirtmişti.
Doğu Guta'ya Nisan 2017'ye kadar kaçak yollar, gizli tüneller ve aracı tüccarlar vasıtasıyla kısıtlı gıda girişi sağlanabiliyordu.
O tarihten bu yana, rejim ve destekçisi yabancı terörist grupların ablukayı sıkılaştırmasıyla bölgeye gıda maddesi ve ilaç sokmak imkansız hale geldi.
