16.01.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
Efnan Atmaca - Sinemamızın “Sultan”ı Türkan Şoray bakışlarıyla pek çok nesli etkilese de, gözlerine ve kirpiklerine methiyeler hatta şiirler düzülse de konu “güzel göz” olunca, Hollywood yıldızı Elizabeth Taylor’a rakip bulmak zor. Menekşe gözleriyle güzelliğin timsali olan Taylor hem hayatı hem aşkları ve sayısını tam olarak veremeyeceğim evlilikleri, hem de sinema kariyeriyle unutulmazlar arasında yer alıyor. Richard Burton’la olan fırtınalı ilişkisi, Kleopatra olarak beyaz perdede arzı endam etmesi, ışıltılı mücevherleri hayranlarına hayran eklerken aktris, modacıların da ikonlarından biri olmayı başardı. Fotoğrafları yarım yüzyıl boyunca posterlerde ve dergilerde yer aldı.
Güzellik denen tuzak
Şimdi yepyeni “Elizabeth Forever” adlı bir kitap var. 2011’de ölen Taylor’ın portrelerinden bir seçki yer alıyor bu kitapta. Ancak yıldızın o kadar çok fotoğrafı var ki yayımlanan kitabı hazırlayanlar seçmekte zorlanmışlar. Ve sadece onun güzelliğini değil karakterini ve hikâyesini de yansıtmak istemişler. Ve işte bu kitapta Taylor’ı asla doğal haliyle görmediğimizi söylüyorlar. Bugünün filtreli, fotoshoplu fotoğraflarıyla mertliğin bozulduğunu ima etsek de o zamanlar da isteyen hile buluyormuş meğer. Taylor güzelliğinin o kadar farkındaymış ki sık sık aynada kendine bakıyor, sonra etrafı süzüyor ve iltifat alana kadar kendini sergilemeye devam ediyormuş. Ancak o eşsiz güzellik öyle sandığımız kadar doğal değilmiş dediklerine göre.
Kuaför, makyöz yanındaydı
Fotoğrafa yansıyanlar o günün şartlarına göre onları ‘yapay’ diye nitelendirebileceğimiz müdahalelere sahipmiş. Çünkü Taylor özel hayatında dahi kuaförler, makyözler, stilistlerden oluşan bir güzellik ordusuyla dolaşıyormuş. Ve hazırlıkları bitmediği için de etkinliklere hep geç kalırmış. Kitapta Terry O’Neill’ın çektiği makyaj masasındaki fotoğraf az da olsa fikir vermiyor değil. Taylor fotoğrafçı, aydınlatma ve kameralarla birçok test yaparmış. Hatta benlerini bile belirlediği konsepte göre görünür ya da görünmez kılarmış.
Her zaman yolu var
Tüm bunlardan anladığımız Taylor’ın doğal haliyle fotoğraflarının çok nadir olduğu. Zaten “Elizabeth Forever”ı hazırlayanlar da ısrarla “büyük bir rötuşun devam ettiği portrelerden oluşan bir kitap” tanımını yapıyorlar. Ancak ne derlerse desinler ya da o fotoğraflar ne kadar yapay olursa olsun gözleri değişmez ya. O menekşe gözler ruhumuzun içine bakmaya devam ederken kadının daha güzel görünmek için her devirde ‘hileli’ bir yol bulduğunu da bir kez daha görmüş oluyoruz.