‘IŞİD’den kurtulmak için kendini yaktı’
25.08.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:
İlker Sezer
IŞİD’in tecavüz ettiği yüzlerce Ezidiyi tedavi eden İlhan Kızılhan, profesyonel psikolog olmasına rağmen yaşananların kendisini şoke ettiğini söyledi. Kızılhan Milliyet’e, 16 yaşındaki bir kızın çirkin görünmek için kendini yaktığını anlattı
IŞİD terör örgütünün işkencelerine maruz kalan 1,000 kişinin Almanya’da tedavi olmasını öngören projenin başına getirilen psikolog İlhan Kızılhan, tedavi ettiği Ezidilerin yaşadığı acıyı Milliyet’e anlattı. Kültürlerarası Psikiyatri ve Travmatoloji uzmanı Kızılhan, Ezidi toplumunun tecavüzler nedeniyle büyük bir travma yaşadığını ve karşılaştığı vakaların profesyonel bir psikolog olarak kendisini de şoke ettiğini söyledi.
Kızılhan, “Kocaman gözleri ile 9 yaşındaki bir kız çocuğu karşıma oturduğunda ve annesinden nasıl kaçırıldığını, kafasına silah dayandığını ve dedesinin öldürülüşüne tanık olduğunu anlattığında, bu hikaye tecrübeli bir psikoloji profesörünü de şaşkın hale getirebilir. 16 yaşındaki bir diğer Ezidi kızın 10 ila 12 kez satılması, 8 ay boyunca tecavüz edilmesi sağlıklı bir insan algısının sınırlarını aşan bir durum. Bu hikayeler hep bir soruya çıkıyor: İnsanlar diğer insanlara nasıl böyle bir şey yapabilir?” dedi.
18 Ezidi canına kıydı
IŞİD’in Irak’taki katliamlarının kendisine Bosna Savaşı’nı ve Nazi dönemini hatırlatığını söyleyen Kızılhan, tecavüz vakaları nedeniyle Ezidi toplumu içerisinde derin yaraların açıldığını söyledi. 16 yaşında bir kız çocuğunun IŞİD tarafından kaçırılacağını düşünerek çirkin gözükmek için kendisini benzinle yaktığını söyleyen Kızılhan, kızın bu şekilde tecavüz riskinden kurtulmak istediğini söyledi. Kızılhan, kızın ağır yaralandıktan sonra özel uçakla Almanya’ya gönderildiğini ve orada tedavi altına alındığını ekledi.
Kuzey Irak’ın Dohuk kentindeki bürosunda çoğunluğu Ezidi olan IŞİD kurbanları ile görüşen Kızılhan, şimdiye kadar 18 kadının IŞİD militanlarının tecavüzünün ardından onurunu kaybettiği düşüncesiyle intihar ettiğini açıkladı.
Kızılhan, “Sadece Ezidiler değil, IŞİD tarafından işkence edilen Hıristiyan, Türkmen ya da benzer acıları yaşayan diğerleri de bu projeye dahil. Tedavilerde bu kişilerin fiziksel ya da psikolojik zarar görüp görmediğine bakıyorum. Örneğin 9 ay boyunca IŞİD tarafından esir alınan yaşı büyük bir kişiyi Almanya’ya göndermiyoruz. Özellikle ağır travma yaşayan ve kendi toplumları tarafından reddedilen genç kız ve kadınları Almanya’ya gönderiyoruz. Bu kişilerin tedaviyi kabul edebilir durumda olmaları gerekiyor. Şu ana kadar tecavüze uğradığı için ‘onurunu’ kaybettiğini düşünen 18 kişi canına kıydı” dedi.
Çocukların beyni yıkandı
Kızılhan’ın tedavi ettiği kişiler arasında IŞİD tarafından kaçırılarak radikalleştirilmiş 8-14 yaşlarındaki Ezidi çocuklar da bulunuyor. Kızılhan, IŞİD’in savaş ve dini eğitim vererek radikalleştirdiği çocukların kısa sürede beyninin yıkandığını ve örgütü şiddetli bir şekilde savunmaya başladıklarını belirtti. Kızılhan, “Örneğin, örgüt tarafından kaçırılmış 10 yaşındaki bir çocukla görüşmüştüm. Bu çocuk, IŞİD vahşetini haklı buluyor ve örgüte karşı her türlü eleştiriyi reddediyordu. Hatta IŞİD’i eleştiren ebeveynlerini de ölümle tehdit ediyordu. Çocuklar kamplarda kendi yaşıtlarını öldürmeyi ve işkence etmeyi de öğreniyor. Radikalleşmiş ve ön saflarda savaşan birçok çocuk hayatını kaybetti“ dedi.
Kızılhan, Ezidi toplumu içerisinde Ezidi olmayan kişilerle evlenen ya da ilişkiye giren kadınların toplum dışına atılması geleneğini hatırlatarak, muhafazakar Ezidilerin bu kadınları toplumdan dışladığını söyledi. Kuzey Irak’taki mülteci kampında yaşayan Ezidiler arasında birçok kadının toplumdan dışlandığına şahit olduğunu söyleyen Kızılhan, bu kadınlar için 1,400 yıldır ilk kez istisnai kurallar konulduğunu ve onların dışlanmaması için Baba Şeyh ve diğer Ezidi otoritelerin açıklama yaptıklarını söyledi. Almanya’ya tedavi amacıyla götürülen Ezidi kadınların büyük kısmının aile bireylerinin çoğunluğunu kaybetmiş kişiler olduğu vurgulayan Kızılhan, bu nedenle bu kişilerin ailelerinden ayrılması durumunun söz konusu olmadığını söyledi. Kızılhan, “Aldığımız kadınların çoğunluğunun aile üyeleri yok ya da IŞİD’in elinde esir durumda. Bazı aileler ise kızlarını gönüllü bir şekilde bize getirip Almanya’da tedavi görmesini istediklerini söylüyorlar. Geceleri ağlayan, çığlık atan, kabus gören, çadırın bir köşesinde öylece duran kızlarıyla başa çıkamayacak haldeler. IŞİD’e esir düşen ve çocukları olan kadınları da çocuklarıyla beraber Almanya’ya alıyoruz” dedi. Kızılhan şöyle devam etti: “15 yıldır Afrika, Suriye, Irak, Afganistan ve Yugoslavya gibi savaş bölgelerinden ya da 80’li yıllarda Türkiye ’den gelen işkence görmüş ve ağır travma yaşamış insanlarla çalışıyorum. IŞİD’in uyguladığı vahşi yöntemler bana Bosna Savaşı ve başta Nazi dönemini hatırlatıyor. Bu dönemlerde insanlar işkence, tecavüz ya da cinayet için insan gibi değil bir madde ya da hayvan gibi görülüyordu.“
1965 yılında doğan İlhan Kızılhan, 1973 yılında ailesi ile birlikte Türkiye’den Almanya’ya göçtü. Bochum Üniversitesi’nde Psikoloji ve Sosyoloji eğitimi alan Kızılhan, bir süre ABD’nin Georgetown Üniversitesi’nde yardımcı psikolog olarak çalıştı. Konstanz Üniversitesi’nde doktora yapan psikolog, kültürlerarası psikoloji ve travmatoloji uzmanı olarak savaş ve çatışma bölgesinden gelen kişilerle çalışıyor.
