Dünya KGB'nin 2 "hata"sı

KGB'nin 2 "hata"sı

15.11.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

KGB'nin 2 "hata"sı

KGBnin 2 hatası

       RUSYA Federal Güvenlik Servisi (FSB - eski KGB), PKK lideri Abdullah Öcalan'ın Suriye'den ayrılmasıyla başlayan ve şimdilik Roma'da son bulan olaylar zincirinde, bilinçli olup olmadığı henüz anlaşılamayan iki büyük "hata" yaptı.
       FSB'nin ilk hatası, Öcalan'ın Moskova'ya gelmesinden hemen sonra telefonla konuşması yaparak yerinin belirlenmesini engelleyememek oldu. Örgütün ikinci büyük hatası ise, Rusya'nın, Türkiye ile kapalı kapılar ardında yapılan görüşmeler dışında Öcalan'ın varlığını kabul etmemesine karşın, kendisini resmi havayolu Aeroflot'la Roma'ya göndermesi. Moskova'da, bunların gerçekten" hata" olup olmadığı tartışılıyor ve iki senaryo konuşuluyor.
       İlk senaryoya göre, Türkiye'nin baskısı ve başarıları KGB'yi gerçekten hata yapmaya zorladı. Öcalan'ın yerinin hemen belirlenemeyeceğini düşünen KGB, olayların beklenenden hızlı gelişmesi karşısında " Apo'yu kurtarma operasyonu"nda denetimi elinden kaçırdı ve biraz da panik havası içinde kendisinden hemen kurtulmaya çalıştı. Bu süreçte, Türkiye'nin Rusya'yı diplomatik baskı altında tutması ve ilişkilerin bozulacağı uyarısında bulunması, Öcalan'ın Moskova'da daha fazla barınmasını engelledi.
       Yine Moskova'da konuşulan ikinci senaryoda ise, çok iyi hazırlanan ve casus filmlerine taş çıkartan bir operasyondan söz ediliyor. Bu senaryoya göre, bütün gelişmeler KGB tarafından planlandı ve Türkiye'ye karşı " jest" yapıldığı izlenimi yaratıldı. Bu değerlendirmede, KGB'nin ilk "hata"sı olan Öcalan'ın telefonla konuşmasına bilinçli izin verildiği ve amacın Türkiye'ye, PKK liderinin Rusya'da bulunduğu mesajı iletmek olduğu söyleniyor. Öcalan'ın Rusya'dan siyasi sığınma hakkı istemesi de yine bu plan çerçevesinde yapıldı. Bunda amaç, Öcalan'a siyasi sığınma hakkı verilmesinin planda yer almamasına karşın, önce böyle bir " sorun" yaratıp , sonra da Türkiye'nin istediği şekilde sorunun çözüldüğü havası vermekti. Öcalan'ın Aeroflot'la Roma'ya gönderilmesi de planın parçasıydı. Rusya böylece, Öcalan'ı Türkiye'nin istediği gibi ülkesinden gönderdiğini, kuşku götürmez bir şekilde kanıtlama olanağı yarattı. Kısacası, Rusya kendi yarattığı sorunu yine kendisi çözdü ve Türkiye'ye karşı "jest" yapmış oldu. Bu durumda artık Rusya'nın da Türkiye'den "karşı jest" bekleme hakkı doğuyor: Örneğin, eski Sovyet topraklarındaki Türk - Müslüman gruplarla ilişkilerini sadece kültür alanıyla sınırlama ya da boğazlardaki düzenlemeyi değiştirme jesti. Bu senaryoyu bir ileri aşamaya götürerek, Rusya'nın aslında PKK'yı siyasallaştırma operasyonun düğmesine bastığını ileri sürenler de var. Bu görüşü savunanlar, Rusya'nın İtalya ve belki de bazı diğer Batılı ülkelerle ortak hareket ederek, PKK'nın siyasi bir harekete dönüşmesini sağlamaya çalıştığını söylüyor. Senaryonun doğru olup olmadığı İtalya'nın Öcalan'la ilgili alacağı kararla ortaya çıkacak.