Merkel’in halefi de kriz yüzünden gitti

Almanya’nın Thüringen eyaletinde aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin oylarıyla başbakanın belirlenmesinin ardından başlayan siyasi kriz büyüyor. Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Genel Başkanı ve Savunma Bakanı Annegret Kramp-Karrenbauer, dün parti liderliğinden istifa ettiğini açıkladı. Kramp-Karrenbauer, Almanya’da önümüzdeki yıl yapılacak olan genel seçimlerde başbakan adayı da olmayacak.

Açıklama, ülkede büyük şok yarattı. Zira 57 yaşındaki siyasi, Merkel’in halefi olarak değerlendiriliyordu. Karrenbauer, Aralık 2018’de Şansölye Angela Merkel’in yerine CDU lideri seçilirken, Almanya’da 2021 yılında yapılacak genel seçimlerde de başbakanlığın en önemli adayı olarak gösteriliyordu. Şansölye Angela Merkel’in de Karrenbauer’e teşekkür ettiği, ancak Savunma Bakanı olarak kalmasını istediği ifade edildi. Thüringen eyaletindeki başbakanlık seçiminin yarattığı siyasi krizin ardından bu açıklamanın gelmesi Alman medyasında sürpriz olarak nitelendirildi.

Merkel, kısa süre önce de, “Naziler”le işbirliği sayesinde Thüringen Eyaleti’nin başbakanlığına seçilen Thomas Kemmerich’i kutlayan Ekonomi-Enerji Bakan Yardımcısı sıfatıyla Doğu Almanya eyaletleri sorumlusu Christian Hirte’yi görevden almıştı. 

Parti içinde tartışma

Dün CDU’dan bir sözcü, Alman Haber Ajansı DPA’ya yaptığı açıklamada, Karrenbauer’in, partisinin başbakan adayı olmak istemediğini ve genel başkanlığı bırakmak yönündeki isteğini yönetim kuruluna bildirdiğini belirtti. Bu haberin ardırdan Karrenbauer’in istifa açıklaması geldi.

Partiden yapılan açıklamada, AKK’nın parti merkez yönetim kurulunda yaptığı konuşmada “parti içindeki bazı kesimlerin AfD ve Sol Parti ile açıklığa kavuşmamış ilişkileri bulunduğunu” söylediği ve bu iki partiyle işbirliğine net bir şekilde karşı olduğunu kaydettiği belirtildi. Karrenbauer daha önce yaptığı açıklamada, CDU Thüringen Eyalet Meclis Grubu’nun seçimlerdeki tutumunu yanlış bulduğunu belirterek, meclis grubunun CDU Genel Merkezi’nin tavsiyelerine ve taleplerine uymadığını ifade etmişti. Thüringen’de aşırı sağcıların desteğini alarak başbakan seçilen Hür Demokrat Partili  , bu şekilde seçilmesi sebebiyle yoğun eleştiriler almış ve istifa etmişti. Merkel durumu sert tepki göstermiş ve partisinin “kendi değer ve inançlarını yıktığını” belirtmişti. Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partileri eyalette erken seçime gidilmesini istiyor. CDU, geleneksel olarak Sol Parti’yle siyasi işbirliği yapmama politikası izliyor. Bununla birlikte Thüringen’de Sol Partili bir başbakan seçilmesini engellemek için AfD’nin desteğiyle işbaşı yapacak bir isme destek verilmesi parti içinde büyük bir krize yol açtı.

Koalisyon ortağı endişeli

CDU’nun koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Parti (SPD) de gelişmelerden endişeli. CDU’ya aşırı sağcılarla arasına kesin bir mesafe koyması çağrısı yapan SPD Genel Başkanı Norbert Walter-Borjans, CDU’nun bir yön tartışması içinde olduğunu ve uzun zamandır partide liderlik yapılamadığının hissedildiğini dile getirdi. CDU’nun bir kitle partisi olarak kalmasını umduğunu ifade eden Walter-Borjans, CDU ve Hür Demokrat Parti’nin (FDP) SPD ile birlikte “bir daha asla faşizmin yaşanmaması” konusundaki temel uzlaşıya geri dönmelerini umduğunu da söyledi.

Kramp-Karrenbauer’in istifasını saygıyla karşıladığını sözlerine ekleyen Walter-Brojans, büyük koalisyonun çalışmalarının şu aşamada CDU’daki yeni lider arayışından etkilenmediğini kaydetti. Walter-Borjans, “Büyük koalisyon çalışıyor, büyük koalisyon görevlerini yerine getirmek zorunda” dedi.