24.11.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
Çin’den dünyaya yayılan yeni tip koronavirüsün (SARS-CoV-2) bulaştığı kişi sayısı 59 milyonu geçti. Virüsün neden olduğu Kovid-19 hastalığı nedeniyle ölenlerin sayısı da 1.4 milyona yaklaştı. Dünyada Kovid-19 karşı bağışıklık sağlamayı amaçlayan aşı çalışmalarından da ilk olumlu sonuçlar elde edildi. Klinik denemelerin üçüncü aşamasında insanlar üzerinde test edilen 3 potansiyel aşının ilk sonuçlara göre bağışıklık tepkisi uyandırmada yüksek oranda başarı sağlaması, Kovid-19 salgınının yaygın bir aşılama programıyla kontrol altına alınabileceğine dair umutları da arttırdı.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, dünya genelinde 48 Kovid-19 aşı adayı, klinik denemelerle insanlar üzerinde test edilirken, 164 aşı adayı da klinik öncesi geliştirme aşamasında. Bu umut veren çalışmalarla birlikte aşının dağıtımı gündemdeki yerini koruyor. Geliştirilen aşılardan umut verici haberler gelse de fiyatları, patent tartışmaları, üretim kapasitesi ve lojistik gibi sebeplerle bu aşıların ne kadar ulaşılabilir olacağı endişesi sürerken Dünya Sağlık Örgütü aşıya ve tedaviye tüm insanlığın eşit derecede erişebilmesi gerektiğini söylüyor.
‘Hiçbir şey yapılmamış’
Almanya Başbakanı Angela Merkel, yoksul ülkelerin koronavirüs aşısına erişimi konusunda endişeli olduğunu söyledi. Merkel bu açıklamayı, koronavirüs aşılarnın adil dağılımının ele alındığı G20 Zirvesi’nde yaptı. ABD’nin 11 Aralık gibi erken sayılabilecek bir tarihte bazı Amerikalıların aşılanabileceğini duyurduğunu hatırlatan Merkel, yoksul ülkeler aşı sağlanması için müzakerelere bile başlanmadığı uyarısı yaptı. Aşının adil dağıtımına dikkat çeken Merkel, potansiyel aşıdan sadece Avrupa’nın değil tüm ülkelerin faydalanması gerektiğini vurguladı. Salgının kontrol altına almak için her ülkenin aşıya ulaşması geretiğini belirten Merkel, DSÖ’nüni programı ACT Accelerator’un finansmanında eksizliğin sürdüğünü söyledi. Dünyanın en zengin 20 ülkesi Suudi Arabistan’ın ev sahipliğinde hafta sonu sanal ortamda toplandı.
Zengin ülkelerden söz
G20 ülkeleri, Kovid-19 aşılarının üretimini ve adil dağıtımını desteklemek için gereken acil finansmanın yanı sıra virüs tedavileri ve testleri konusunda da destek taahhüdünde bulundu. Zirvede dünyanın zengin ülkeleri, ekonomileri krizden büyük zarar gören fakir ülkeleri destekleme sözü verdi. Ancak desteğin ne büyüklükte olacağı konusunda çok az ayrıntı paylaşıldı. Zirvenin kapanış bildirisinde, “Tüm insanlar için uygun fiyatlı aşı ve aşıya eşit erişimi sağlamak için hiçbir çabadan kaçınmayacağız” ifadeleri yer aldı.
İngiltere de dahil olmak üzere pek çok zengin ülke bugüne kadar milyonlarca doz aşı satın almıştı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, G20 liderlerine yaptığı çağrıda yoksul ülkeler için aşı bağışı yapmayı, endüstriyel ortaklıklar kurmayı ve hatta fikri mülkiyeti paylaşmayı önerdi. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ise Dünya Sağlık Örgütü tarafından yönetilen ve herkes için testlere, tedavilere ve aşılara erişimi sağlamayı amaçlayan ACT-Accelerator adlı kurumun ihtiyacı olan 4.5 milyar dolarlık açığı kapatmak için daha fazla finansmana ihtiyaç olduğunu söyledi.
Kim daha önce aşılanacak
ABD’de de Kovid-19 aşısın uygulanmasına 11 Aralık tarihinde başlanabilir. ABD aşı programının başında bulunan Dr. Moncef Slaoui, CNN’ne yaptığı açıklamada, aşının onaylanmasının ardından 24 saat içinde aşıyı uygulanacağı alanlara taşımayı planladıklarını belirtti. İngiliz Daily Telegraph gazetesi ise aşının İngiltere’de ABD’den çok daha önce uygulanmaya başlayabileceğini öne sürdü. Gazete haberinde, Pfizer şirketinin Alman BioNTech ile geliştirdiği aşısın bir haftadan kısa bir süre içerisinde onay alabileceği aktarıldı. Hükümetin aşının uygulanmasına 1 Aralık’ta başlanmasını, nisan ayı itibarıyla ülkedeki bütün yetişkinlerin aşılanmasını planladığı öne sürüldü. 18 ve 50 yaş arasındaki kişilere aşının uygulanmasının ocak ayının sonuna doğru başlanabileceği öncesinde ise yaşlıların ve risk grubundaki çalışanların aşılanacağı aktarıldı. İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ise ülkede kapsamlı aşı çalışmasının ocak ayında başlayacağını aktardı. Almanya Sağlık Bakanı Jens Spahn ise izinlerin çıkmasının ardından aralık ayında aşılama çalışmalarına başlamayı umduklarını açıkladı. Almanya’ya 300 milyon dozun üzerinde aşı temin edileceğini aktaran Spahn, “Halkın büyük çoğunluğuna aşı yapılması gelecek yıl sonundan önce biter” dedi. Bakan, kalan aşının diğer ülkelerle paylaşılacağını söyledi.
Mayısta bağışıklık
BioNTech’in geliştirdiği potansiyel aşının yüzde 95 etkili olduğu ve yıl sonuna kadar 50 milyon doz üretilmesi amaçlanıyor. ABD aşı programının başında bulunan Dr. Moncef Slaoui, aşıya onay verilmesinin ardından 1-2 gün içinde uygulanmasına başlanabileceğini söyledi. Slaoui, şimdiye kadar virüs nedeniyle 225 binden fazla kişinin öldüğü ABD’de mayıs ayı itibarıyla nüfusun yüzde 70’inde sürü bağışıklığının sağlanabileceğini aktardı. ABD’li ilaç devi Moderna, geliştirdikleri aşının yüzde 95 etkili olduğunu açıklamış, aşı için gelecek haftalarda onay almayı beklediklerini aktarmıştı. Pfizer ve BionTech şirketlerinin ürettiği ve iki doz uygulanması gereken potansiyel Kovid-19 aşısının onayı için ABD Gıda ve İlaç İdaresi’ne (FDA) geçen cuma başvurmuştu. FDA, 10 Aralık günü yapacağı toplantıda aşıyı onaylanıp onaylamayacağına karar verecek.
Oxford: Yüzde 70 etkili
Oxford Üniversitesi, devam eden çalışmalardan elde edilen verilerin deneysel Kovid-19 aşılarının yüzde 70 etkili olduğunu ortaya koyduğunu duyurdu. Oxford’un AstraZeneca ile geliştirdiği aşısının tek doz uygulanması halinde yüzde 70, önce yarım doz, ardından tam doz uygulanması halinde ise yüzde 90 etkili olduğu belirtildi. Aşı muadillerinden daha ucuz olmasının yanı sıra daha kolay muhafaza edilerek dünyanın farklı noktalarına daha rahat ulaştırılabilecek. İngiltere Başbakanı Boris Johnson da ”İnanılmaz, heyecan verici bir haber” dedi. Diğer yandan ABD’li şirket Novavax’ın geliştirdiği aşının maymunlar arasında virüsün yayılmasını engellediğini açıkladı.
650 cansız beden bu kamyonlarda
ABD’nin New York kentinde, Kovid-19’un zirve yaptığı bahar aylarında aşırı yoğun hastaneleri rahatlatması için şehrin ilçelerine yerleştiren soğutmalı morg kamyonları, Kovid-19’un New York’taki yıkıcı etkisinin simgesi haline geldi. Bu yılın başlarında New York’ta Kovid-19’dan ölen yaklaşık 650 kişinin cesedi morg olarak kullanılan dondurucu kamyonlarda kaldı. Yetkililer, Brooklyn sahilinde bulunan ceset kamyonlarına ilişkin yaptığı açıklamada, 230 kişinin akrabasının bulunamadığı için diğerlerinin ise ailelerinin cenaze töreni için maddi gücünün yetmemesi nedeniyle defin edilemediğini belirtti. New York Belediye Başkanı Bill de Blasio, “Onlar, sadece Kovid-19’un kurbanı değiller, pek çoğunun cenazesinin aileleri tarafından kabul edilemedi, her türlü ekonomik ve sosyal hastalığın kurbanı oldular” ifadelerini kullandı.
İki kat arttı
New York Post’un haberine göre yetkililer, mali sıkıntıların birçok ailenin akrabalarının cesetlerini başka bir yere yerleştirmesini engellediğini söyledi. Şehirde cenaze fiyatları, artan Kovid-19 ölümleri nedeniyle mayıs ayında 900 dolar iken kasım ayında 1700 dolara yükseldi. Bununla birlikte, New York Cenaze Yöneticileri Derneği, farklı dini inançlara ait olan ritüllerin uyguladığı bir törenin 9000 dolara, tipik bir kremeasyon törenin ise 6500 dolara mal olabileceğini açıkladı. ABD, 12 milyonu aşkın vaka ve yaklaşık 300 bin ölümle pandeminin merkezi olmaya devam ediyor.
Havaalanında test kaosu
Çin’in Şanghay kentinde Pundong Uluslararası Havaalanı’nda iki çalışanda Kovid-19 tespit edildi. Bunun üzerine terminalde bulunan yaklaşık 18 bin yolcu toplu test için karantinaya alındı. Karantina sebebiyle uçuşların durdurulduğu havaalanında yolcuların alıkonulması kaosa yol açtı. Sağlık koruma görevlileri önceki gece saatlerinde havaalanını karantina altına aldı. İçerideki yolcular, zorunlu toplu test uygulaması için otopark bölümüne yönlendirilirken terminalden çıkmaya çalışanlar görevliler tarafından engellendi. O anları gösteren videolar sosyal medyada en çok paylaşılan görüntüler arasında yer aldı.
Havaalanında son birkaç günde kargo bölümünde çalışan bazı görevlilerde ve yakınlarında Kovid-19 tespit edilmişti. Pazar günü iki çalışanda daha virüs tespit edilmesinin ardından vaka sayısı 7’ye yükselmişti. Çin’de daha önce 20 Kasım’da Şanghay’da bir hastane, Kovid-19 vakaları görülmesi üzerine karantinaya alınmış, hastanedeki yaklaşık 1400 kişiye test uygulanmıştı. Kovid-19’un ortaya çıktığı Çin’de bugüne dek 86 bin 442 vaka görülürken virüs nedeniyle 4 634 kişi hayatını kaybetti. Ülke, son 8 ayda uyguladığı sıkı tedbirlerle salgını büyük ölçüde kontrol altına almayı başardı.