Dünya Nükleer restleşme

Nükleer restleşme

27.08.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

Nükleer bomba yapımında da kullanılan plütonyumun üretim sürecinde gerekli olan ağır su reaktörünü açan İran Cumhurbaşkanı Ahmedinecad, 'Nükleer programımız sürecek' dedi

Nükleer restleşme

1 - İran'dan yeni reaktör Ahmedinecad, tesisin açılışında yaptığı konuşmada, "dünyadaki hiçbir ülke için tehdit olmadıklarını" belirterek, "Hatta bölge ülkelerinin düşmanı İsrail için de tehdit değiliz. Çünkü bu rejimin kaderini belirlemede en iyi yöntem o topraklarda referandum yapılmasıdır" diye konuştu. Bazı Batılı devletlerin İran'ın barışçıl amaçlı nükleer faaliyetleri hakkında endişeli olduklarını ve bunda da ısrar ettiklerini ifade eden Ahmedinecad, "Bizim hakkımızda bu iddiaları ortaya atanların kendileri, uluslararası hukukun ve insan haklarının en büyük çiğneyicileridir. Onlar diğer ülkelerin barışçıl amaçlı teknolojiden yararlanmasına izin vermiyor ve bu teknolojinin kendi tekellerinde kalmasını istiyorlar" dedi.İran'ın Arak'taki tesisi devreye sokması, BM Güvenlik Konseyi'ne yönelik bir meydan okuma niteliğini taşıyor. İran, BM Güvenlik Konseyi'nin uranyum zenginleştirme faaliyetini askıya alması için kendisine verdiği son tarih olan 31 Ağustos'a 5 gün kala, Tahran'ın 120 kilometre güneybatısındaki Arak şehrinde inşa ettiği, içinde ağır su reaktörünün de bulunduğu ağır su üretim tesisini resmen devreye soktu. Bu münasebetle düzenlenen törende konuşan İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad, "Nükleer programı bütün gücümüzle devam ettireceğiz" dedi. İran Meclis Başkan Vekili Muhammed Rıza Bahuner de ülkesine yöneltilen tehditlerin artması durumunda halkın hükümetten "nükleer silah üretmesini isteyebileceğini" söyledi. Farsça yayımlanan Şark gazetesinin haberine göre, Bahuner, Tahran'da bir toplantıda yaptığı konuşmada, "İran halkının caddelere dökülüp Batı ülkelerinin nükleer silah tehdidine karşı kendi hükümetinden nükleer silah isteme gününden korkun" ifadesini kullandı. Nükleer silah iması İran rejiminin Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'ndan gizlediği Arak kenti yakınlarındaki ağır su üretim tesisinin varlığı ilk olarak 2002'nin sonunda uzaydan çekilen fotoğraflar sayesinde ortaya çıktı. Ağır su nükleer silah üretiminde de kullanılabilen plütonyumun elde edildiği reaktörün soğutulmasında işe yarıyor. Arak'ta dünyadan gizlenen tesis 2 - İsrail'e 2 esrarengiz denizaltı Nükleer füze atabilecek kapasite kazandırıldığı öne sürülen Alman yapımı "U212-Dolphin" (Yunus) sınıfı 3 adet denizaltısı bulunan İsrail, Almanya'dan bu sınıfta 2 denizaltı daha satın alıyor. 2010'da teslim edilmesi beklenen denizaltılarla ilgili kontratın Alman HDW tersaneleri ve İsrail arasında 6 Temmuz'da imzalandığı öğrenildi. Nükleer kapasitesi bulunduğunu ne kabul eden, ne de reddeden; ancak dünya tarafından bir nükleer güç olarak görülen İsrail'in yeni denizaltılara sahip olmakla, İran'a karşı nükleer mukabele gücünü ve dolayısıyla caydırıcılığını artırmayı hedeflediği belirtiliyor. İsrail'in gizli olarak geliştirdiği, nükleer başlık taşıma kapasitesine sahip uzun menzilli Jericho-1 ve Jericho-2 füzelerini yeraltı silolarında konuşlandırdığı tahmin ediliyor.Jerusalem Post gazetesi, sessiz dizel-elektrik motorları bulunan yeni denizaltıların, İsrail Donanması'nın sahip olduğu mevcut 3 denizaltıya oranla su altında daha uzun süre kalabildiğini yazdı. Mevcut Dolphin denizaltıları 350 m derine dalabiliyor; menzilleri ise 15 bin km.İsrail'in elindeki Dolphin denizaltılarına uzun menzilli nükleer füze fırlatma kapasitesi kazandırmak için, standart 533 mm'lik kovanlar yerine özel olarak 650 mm'lik kovanlar koydurttuğu askeri çevreler tarafından biliniyor. Almanya'nın denizaltıların nükleer silah taşımayacağını şart koşmaması bazı Alman muhalifler tarafından eleştiriliyor.

Yazarlar