Ölüm sessizliği

Rus denizaltısından gelen çekiç sesleri kesildi. Durumun "çok kritik" olduğu söyleyen Rusya Devlet Başkanı Putin, yardım teklieflerini reddetmekten vazgeçti.


       Barents Denizi'nde kaza geçiren Rus denizaltısı Kursk'un artık yaşam belirtileri göstermemeye başlaması, en tehlikeli saatlere girilirken umutların iyice kırılmasına yol açtı.
       Devlet Başkanı Vladimir Putin durumun "çok kritik" olduğunu, ancak ellerinden geleni yapmaya devam edeceklerini söyledi. Başbakan Yardımcısı İlya Klebanov da, denizaltıdan artık yaşam belirtileri alınmadığını açıkladı. Klebanov, bunun bir felaket yaşandığı anlamına gelmediğini, Kursk'ta 24 saat daha yetecek hava bulunduğunu belirtti. Telsiz bağlantısı olmadığı için mürettebat çekiçle denizaltı duvarlarına vurarak mors alfabesiyle mesaj gönderiyordu. Donanma Komutanı Amiral Vladimir Kuroyedov ise, oksijenin 25 Ağustos'a kadar yetebileceğini açıkladı.

       Son çare kapsüller
       Nükleer denizaltıya ulaşmak amacıyla deniz dibine indirilen kurtarma kapsülleri tahliye kapağına kenetlenmeyi başaramadı. Amiral Kuroyedov, fırtına, akıntı ve karanlığın yanı sıra, denizaltının yatık durumda bulunmasının, kenetlenmeyi engellediğini söyledi. Kurtarma denizaltısı olarak da adlandırılan kapsül, tahliye kapağına kenetlenerek, her seferinde 15 - 20 kişiyi su yüzüne çıkarmayı hedefliyor. Ancak, kapsüllerden biri arıza yaptı. Nükleer reaktörlerini kapattığı için ışıksız kalan denizaltı çevresinde görüş mesafesinin en fazla iki metre olduğu bildiriliyor. Kapsüllerin Kursk'a kenetlenmeyi başarması halinde bile, tahliyenin gerçekleşmemesi olasılığı var. Çünkü, denizaltı personelinin kurtarma kapsülüne geçebilmesi için tahliye kapağına ulaşabilecekleri bir yerde bulunması gerekiyor. Ancak, kazada hasar gören denizaltının içindeki gerçek durumu şu anda dış dünyada hiç kimse bilmiyor. Donanma sözcüsü Vladimir Navrotski, kaza sonucu 70 kişinin öldüğü söylentileriyle ilgi yorum yapmak istemedi.
       Kapsüller başarılı olamazsa, denizaltıya bağlanacak 400'er ton ağırlığındaki dubalarla son bir deneme yapılacak. Hava verilecek dubalar Kursk'u dik duruma getirerek bir bölümünü su yüzüne çıkarmaya çalışacak. Ancak bu çok zor bir deneme olduğu için son seçenek olarak düşünülüyor

       Rusya gururu bıraktı
       Rusya'nın, kaza geçiren nükleer denizaltı için Batı'dan gelen yardım önerilerini kabul etmemesi kamuoyunun sert tepkisini çekince Devlet Başkanı Vladimir Putin tavır değiştirdi.
       Gazetelerde sert yazıların çıkması ardından Putin, kurtarma çalışmalarını yürüten yetkililere her türlü yardımı kabul etme talimatı verdi. Putin, ABD Başkanı Bill Clinton'la da görüştü. İngiltere ve Norveç kurtarma ekibi gönderme kararı aldı. Ancak, İngiliz kurtarma denizaltısının kaza yerine en erken cumartesi günü gelebileceği belirtiliyor.

Umutsuz bekleyiş

       Dış Haberler Servisi
       Rus nükleer denizaltısında sıkışıp kalan denizcilerin yakınları, her geçen gün umutlarını biraz daha yitiriyor.
       Oğlu Dimitri'nin dibe vuran denizaltıda olduğunu, ona göndermek için bir paket hazırlarken öğrendiğini söyleyen Valentina Staroseltseva, "Kötü haberi öğrendiğimden beri oturmaktan başka hiçbir şey yapamıyorum" diyor. Kocasının ve denizaltındaki diğer mürettebatın hala hayatta olması için her saatini dua ederek ve umutla geçirdiğini söyleyen subay eşi Oksana ise, olay meydana geldiği sırada Belarus'ta tatilde olduğunu, kazayı duyar duymaz ilk uçakla Murmansk deniz üssüne hareket ettiğini belirtiyor. Oksana duygularını, "İçerde ne olduğunu hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. Yanlış giden şeyin ne olduğunu düşünemiyorum bile" şeklinde ifade ediyor.
       Murmansk'ta yaşamını sürdüren emekli denizci askerler de, mürettebatın kurtarılması konusunda umutlu olmadıklarını, denizcilerin yüzeye çıkarılmasının çok zor olduğunu ve bunun nadiren başarıldığını söylüyorlar.
       Ayrıca Kursk denizaltısının dahil olduğu Rusya'nın Kuzey Donanması'na evsahipliği yapan Severomorsk kasabası sakinlerinden Valentina Yefimova, "kaza nedeniyle kasabadaki herkesin çok kaygılı ve olanların çok kötü olduğunu" söyledi. Kasabada bulunan deniz subayı Platon Suvarov ise, ilk amaçlarının mürettebatı kurtarmak ve daha sonra kazanın nedenini araştırmak olduğunu belirterek, "Onlar da benim gibi subay ve denizciler, daha da önemlisi insanlar" diyor.