28.01.2022 - 22:36 | Son Güncellenme:
Rusya-Ukrayna arasındaki gerilim devam ederken, ABD tarafından konuyla ilgili üst düzey isimlerden açıklamalar gelmeye devam ediyor. ABD Savunma Bakanı LIoyd Austin düzenlediği basın toplantısında, ABD'nin Ukrayna sınırında Rusya’nın on binlerce asker biriktirmesini "çok ciddiye aldığını" ifade ederek, "Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in bu güçleri Ukrayna'ya karşı kullanmak için nihai bir karar verdiğine inanmıyoruz. Açıkça artık bu yeteneğe sahip. Şehirlerin ve önemli bölgelerin ele geçirilmesinin yanı sıra kışkırtıcı siyasi faaliyetler de dahil olmak üzere birden fazla seçeneği var” dedi.
ABD Savunma Bakanlığının Rusya tarafından yapılan dezenformasyonu da mercek altına aldığını ifade eden Austin, "Ukrayna'ya herhangi bir Rus saldırısı sadece çatışmayı ateşlemekle kalmayacak, aynı zamanda ulusal egemenlik, toprak bütünlüğü ve kendi kaderini tayin hakkının temel ilkelerini de ihlal edecektir" dedi.
Austin, "Bu, hem Ukrayna'nın güçlü bir ortağı hem de NATO'nun 30 üyesinden biri olarak çok ciddiye aldığımız bir şey. Rusya'nın bu temel değerleri baltalama ve Avrupa'da barış ve güvenliği tehdit etme girişimlerine karşı birleştik" dedi.
“Rusya-Ukrayna arasında çatışma kaçınılmaz değil”
Austin, Rusya ile Ukrayna konusunda çatışmanın "kaçınılmaz olmadığını" ifade ederek, "Diplomasi için hala zaman ve alan var. Müttefikleri ve ortaklarıyla birlikte hareket eden ABD, Rusya'ya krizden uzaklaşma ve güvenli bir yol önerdi. Savunma Bakanlığı bu diplomatik çabaları desteklemeye devam edecek" diye konuştu.
“Rusya ile Ukrayna arasındaki durumun çatışmaya dönüşmesi için hiçbir neden yok”
Bakan Austin, Savunma Bakanlığının "Rusya'nın eylemlerine yanıt olarak" ABD’nin ulusal güvenlik çıkarlarını savunmak için ABD Başkanı Joe Biden'a seçenekler sunmaya devam edeceğini belirtti. Austin, Savunma Bakanlığının NATO müdahale güçlerine “katkıda bulunacağını” ve Rus saldırganlığı karşısında NATO müttefikleriyle “koordineli hareket edeceğini” aktararak, “ABD, NATO'nun müdahale güçlerine katkıda bulunacak. NATO müttefiklerimizle koordinasyon içinde olacağız ve onların kendilerini savunmak için ihtiyaç duydukları yeteneklere sahip olmalarını sağlayacağız” dedi.
Austin, Rusya ile Ukrayna arasındaki durumun "çatışmaya dönüşmesi" için "hiçbir neden" olmadığını belirterek, ancak ABD’nin ne karar verilirse verilsin müttefiklerinin ve ortaklarının yanında duracağını vurguladı.
"Silahlı kuvvet her zaman son çare olmalıdır”
ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Mark Milley ise yaptığı açıklamada, "Rusya'yı geri adım atmaya ve Ukrayna konusunda ‘diplomasi yoluyla’ bir çözüm bulmaya şiddetle çağırıyoruz” ifadelerini kullanarak, "Silahlı kuvvet her zaman son çare olmalıdır. Buradaki başarı diyalogdan geçer" dedi.
Rusya’nın Ukrayna sınırında 100 binden fazla asker bulundurduğunu aktaran Milley, Rusya'nın Ukrayna sınırı boyunca ve Belarus’a yaptığı askeri birlik hareketlerinin ABD'nin "yakın tarihte" gördüklerinden “farklı" olduğunu belirtti.
“Yakın tarihte gördüğümüz her şeyden daha büyük bir ölçekte ve kapsamda”
Milley, Rusya’nın Ukrayna sınırındaki askeri yığınağı hakkında, “Yakın tarihte gördüğümüz her şeyden daha büyük bir ölçekte ve kapsamda. Bence bu büyüklükte bir şey görmek için Soğuk Savaş günlerine geri dönmeniz gerekiyor” dedi.
Rusya’nın askeri birliklerinin hareketlerinin Pentagon tarafından yakından izlediğini aktaran Milley, Ukrayna sınırındaki söz konusu hareketlerin Rus birliklerinin yıllık tatbikatlarından farklı olduğunu belirterek, “Yıllık tatbikatlar yapıyorlar ve biz de bunları yakından izliyoruz. Ama bu farklı. Bu nedenle çok çok yakından izlemeye devam edeceğiz” dedi.
“BM GÜVENLİK KONSEYİ TOPLANTISI RUSYA İÇİN BİR ŞANS”
Rusya ile Ukrayna arasındaki gerilim devam ederken, ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Linda Thomas-Greenfield, 15 üyeli BM Güvenlik Konseyi'nin 31 Ocak’ta Rusya'nın Ukrayna'ya karşı "tehditkar davranışını" ve Rus birliklerinin Ukrayna sınırına yaptığı askeri yığınağı görüşmek üzere toplanmasını talep etti. İsminin gizli kalması koşuluyla basına konuşan ABD’li üst düzey bir yetkili ise, yapılması planlanan söz konusu BM Güvenlik Konseyi toplantısının Ukrayna krizi ile ilgili Rusya’nın kendisini açıklaması için bir şans olduğunu ifade ederek, "Bir miktar sapma ve belki de bir miktar dezenformasyon olacağını düşünmekle birlikte, Rusya'nın Güvenlik Konseyi'ne diplomasi için bir yol görüp görmediğini veya çatışmayı sürdürmekle ilgilenip ilgilenmediğini söylemesi için açık bir fırsat var" dedi.
ABD'li yetkili ayrıca, "Konsey genelinde bu toplantı için geniş bir destek olduğundan eminiz" ifadelerini kullandı.
Rusya toplantıyı engellemeye çalışabilir
Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Yardımcısı Dmitry Polyanskiy sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Bir Güvenlik Konseyi üyesinin uluslararası düzene tehdit olarak kendi temelsiz iddialarını ve varsayımlarını başka birinden tartışmayı teklif ettiği başka bir olay hatırlamıyorum. Umarım BM Güvenlik Konseyi'ndeki meslektaşlarım böyle bir şeyi desteklemezler" dedi.
Herhangi bir Güvenlik Konseyi üyesi toplantıyı engellemek için oylama çağrısında bulunabiliyor. Bir toplantıya devam etmek için en az 9 oya ihtiyaç var ve Çin, Rusya, ABD, İngiltere ve Fransa veto haklarını kullanamıyor. BM diplomatları, söz konusu toplantıyı durdurmaya yönelik herhangi bir girişimin büyük ihtimalle boşa çıkacağını ifade etti.
Öte yandan BM Güvenlik Konseyi, Rusya'nın 2014 yılında Kırım'ı yasa dışı ilhak etmesinden bu yana Ukrayna'daki krizle ilgili olarak onlarca kez toplandı. Rusya, konseyin 5 veto yetkisinden birine sahip olduğu için herhangi bir adım atılamıyor.